Seals Çeviri İngilizce
1,351 parallel translation
"Yavru köpeğe ayıracak vaktim yok gidip birkaç yavru ayıbalığı sopalamam gerek."
I gotta go club some baby seals. "
Beğendiği şarkı, Seals and Crofts'dan "Summer Breeze".
Her guilty pleasure song is "Summer Breeze" by Seals and Crofts.
Oh, ve anlaşmayı imzalayıp mühürleyen trajik bir çocukluk hikayesi anlatıyorum.
Oh, and what signs and seals the deal is I tell a tragic childhood story.
Bunu özel yapan ise tüm mühürlerin zarar görmeden bulunmuş olması.
Now, what makes this one particularly special is that all of its seals were found to be fully intact.
Gırtlak istemsiz kapanarak su girişini önler.
That's when the larynx involuntarily seals up to prevent water from entering.
Foklar ne kadar sevimlidir, değil mi?
How cute are seals?
Ayrıca onunla ilgili soruşturma yollarının kapalı olduğuna eminim.
Also, I'll make sure the investigation seals off with him.
İşte bu da anlaşmayı sağlayacak şey.
Well, here's what really seals the deal.
Bahriyelilerle ben de yüzdüm.
i swim with the seals.
Çatalların işe yarayıp yaramadığını görmek için eve bir kız getir sen de.
Bring a girl home to see the folks always seals the deal.
Jet motorları, ön ve arka kapakları yeteri kadar iyi dengelenmiş olması gereken bir merkezi şafta sahiptir.
Jet engines have a center shaft which must be balanced as well as bare seals on the front and back.
Karşı koyacak ve böylece kaderini çizmiş olacak.
It struggles and so seals its fate.
"Konuşmanın ardından, gelip üzerindeki üç mührü söküp, dolabı açtılar." "Tabii ki bir şey bulamadılar."
So they came, took the 3 seals off, opened the locker, found nothing, patted me on the shoulder and said, " It`s ok.
Kuru alanda kendini savunan devasa deniz aygırı sürüleri değil buzun üzerindeki başa çıkılabilir, küçük foklar.
Not enormous walruses in defensive herds on dry land, but manageably small ringed seals out on the ice.
Mağara ve tünellerden oluşan labirentler kendi türlerinin en küçüğüdür ve kürklü foklar için mükemmel bir sığınaktır.
The labyrinth of caves and tunnels provide perfect shelter for fur seals the smallest of their kind in the world
Kürklü foklar, arasında tuttuğu havanın da yardımıyla iyi bir yalıtım sağlayan doğuştan kalın bir posta sahiptirler.
Fur seals have naturally thick pelts which provide good insulation helped by air trapped among the fur
Kürklü fokların normalde karada kur yapmalarına karşın ergenler bazen suyun içinde, dalgaların altında birbirlerini sınarlar.
Though fur seals normally court on land adolescents will sometimes test the water with one another beneath the waves
Leopar foklarına ve katil balinalara dikkat et.
And watch out for those leopard seals and them killer whales.
- Deniz aslanlarının ülkesine mi?
- Through the land of the elephant seals.
Deniz aslanlarının ülkesinin ötesine mi?
- Beyond the land of the elephant seals.
Deniz aslanlarının ülkesinin ötesine!
- Beyond the land of the elephant seals!
Peki bu deniz aslanları, penguen yemez, değil mi?
So these elephant seals, they're not penguin eaters, are they?
- Leopar fokları.
- Leopard seals.
Mühürlü kapılar bizi yangından koruyacaklar mı?
The door seals, will they keep the fire out?
Damgalamayı falan seviyorum.
I like seals and shit.
Seçkin jimnastik düşündüğümden çok daha zormuş
Elite gymnastics is like the Navy SEALs, only harder.
Ve sanki 2000 denizcinin arasında gibiydik ama biz sadece 200 seçkin jimnastikçiydik
And there are like 2,000 Navy SEALs, but there are only like 200 elite gymnasts.
Bunu yapmakla gemide bir çok işin altından kalkmak aynıydı
The things gymnasts do make Navy SEALs look like wusses.
Deniz komandoyuz.
We're Navy SEALs.
- Deniz komando polis değil.
- Navy SEALs aren't cops.
Zarfların yalama kısımlarında oldukça ölümcül, siyanit bulundu.
It appears the envelopes lickable seals have been found to contain free cyanide, which is extremely lethal.
Siyanitin kaynağının prusik asit olduğu ortaya çıktı. Araştırmalara göre, asit yapıştırıcı ile zarflara konmuş.
The source of the cyanide appears to be prussic acid, and investigators speculate it was mixed with the glue on the envelopes'seals.
O mühürleri tekrar tekrar kontrol etmenizi istiyorum.
I want those seals checked and rechecked.
Ve bunlar da ölümünden sonra kullanılan sahte mühürlerin şekilleri.
And these are the designs of the inauthentic seals that were used after his death.
Sahte mühürler genellikle bizim haklarımızı ve varlıklarımızı devreden belgelerde görüldü.
The inauthentic seals were mostly on the documents that handed over our rights and assets.
Asıl mühür duru ve berraktır.
The authentic seals are accurate and lucid.
Bu fark iki mührün farklı şekillerde oyulduğunu gösterir.
This proves that the two seals were carved differently.
Köşeler zaman geçtikçe kolaylıkla aşınabilir ve o zamanın kâğıtlarına basılan mühürler mürekkebi az ya da çok almış olabilir.
The edges can abrade easily with time, and the seals were on traditional papers which could have absorbed the ink more or less...
Gerçek mührün parçaları tamamen simetriktir. 50 : 50.
The quadrants of the authentic seals are exactly symmetrical : 50 : 50.
Tıpkı kendi resmi mühürlerimizi kullanmamız gibi.
Just the way we use our very own legal seals.
8 farklı mühür vardı ve onların hepsi Kraliyet mührüydü.
There were eight different seals and they were all national seals.
Fakat Kore İmparatorluğunun ilk zamanlarında mühürler altından yapılırdı.
However, at the start of the Korean Empire, national seals were made out of gold.
Bütün kraliyet mühürler beş farklı metalin alaşımından yapılmış olmalı. Fakat sen çoğunlukla kalay kullanmış olmalısın çünkü sahtesini yapmak için sadece iki haftan vardı!
All national seals should be made in an alloy of five different metals, but you could probably make it with mostly tin'cause you only had a week or two to fake it!
Komşuları da deniz filleridir.
The elephant seals are neighboring strangers.
Küçük beyaz foklar, yarı endişeli yarı şaşkın, dünyayı keşfediyor.
With fear and surprise, the small white seals discover their world.
Kutup ayısı artık fokları avlamakta zorlanıyor.
The polar bear can no longer hunt seals.
Önümüzdeki ay Nevada'da oynuyor olacağım.
Next month I'll be playing for the Nevada Seals.
Kim çalıştırdı sizleri, deniz komandoları mı?
Who trained you kids, the Navy SEALs?
SEAL Birliği 1. Tim'den bir müfreze, Seoul'de bir ticari uçağa binip Kuzey Kore'ye yerleşebilir...
A platoon from SEALs Team 1 could board a commercial airlines flight in Seoul... deploy over North Korea...
Efendim, SEAL Birliği'nin kılığını değiştirir Incheon Uluslararası Havaalanı'na sokar oradan kiralanan bir ticari uçağa bindirip uçurur ve sivil trafiğe karıştırabiliriz.
Sir, we would just dress the SEALs up... walk'em right through Incheon International... put'em on a chartered commercial airliner and take off... mixed right in with civilian traffic.
sürekli daha da zayıfladığın güçsüzleştiğini görmek... oh, korkunçtu!
We nearly starved to death, since the whole time he caught only two seals.