Sexy Çeviri İngilizce
9,450 parallel translation
Kim bilir, güzel ve seksi Fransız bir kız bulursun.
Who knows... you might find a nice, sexy French girl.
Seksi Rexie.
Sexy Rexie.
Sanırım seni kendi işinin başında görmek seksice geliyor.
I think it's sexy to see you in your element.
Seksi konuştun.
That was sexy talk, there.
Çok, çok seksi.
So, so sexy.
Erkek arkadaşın var mı, seksi şey?
So do you have a boyfriend, sexy?
O seksi yara izlerinden istiyorum.
I need one of those sexy scars.
- Seksi bir şeyler.
Something... sexy.
- Seksi demek.
Sexy.
Çok seksisin.
You're very sexy.
- Bu hiç seksi değil.
That is not sexy.
Ve onun yanağında baş meleğin kestiği seksi bir yara izi var.
And he's got this sexy scar on the side of his cheek from when an archangel slashed him.
Sahneye ilk defa çıkıyor. Adı Seksi Sahara.
For her first time on stage tonight is the sexy Sahara.
Bu yaz sahilde bedeni sergilemenize yardımcı olmak için size özel bir şey tanıtacağım.
I just wanna introduce a special tool that'll help all of you who wanna show off that sexy body at the beach this summer.
- Tanrım çok seksisin.
Oh, my God, you're sexy. I am?
Tıpkı ona söylediğim gibi beni yakışıklı ve seksi göstermiş.
He... Made me look handsome and sexy, like I told him to.
Tommy T ve Seksi Leslie Knope.
Tommy-T and Sexy Lexy Knope.
Kamu görevinin cezbedici olmadığı koca bir yalan. Bal gibi de cezbedici. Ancak bu işi yapma nedenimiz bu değil.
Not to say that public service isn't sexy, because it definitely is, but that's not why we do it.
Yani o da seçimde. Şişko'yla Krystal kütüphanede sıcak dakikalar geçirmiş olsalar da.
So, he's still in - even though Fats and Krystal did sexy-time in the library.
Yeme içme yerleriyle lunapark eğlencelerinin ve taş gibi çizgi dişilerin olduğu bir yer.
An amusement park with rides and food and sexy cartoon characters.
Leslie Knope milletle bizim şaftı kaydırmak için görüşüp duruyor.
Leslie Knope has been meeting with people to try to sexy-up her presentation.
Sizlere bu hayalimizi anlatmak için karşınızda Hop Hop'tan Annabel Porter ve Bunlar da Birilerinin Bacısı dans grubu.
Here to introduce our vision is Annabel Riordan from Bloosh and the sexy ladies known in Pawnee as The Somebody's Daughter Dancers.
" Taş gibi ev arkadaşısın.
You're my sexy roommate.
- Evet, seksiyken de böyle oluyor.
Yeah, it's also his sexy time face.
Seksi akşam yemeği, biz geldik!
- Whew! Sexy dinner, here we come.
Yani, seksi tapas akşamım yok, yatağımda bir anne süt veriyor ve psikopatın teki kanepemde.
So, I have no sexy tapas night, a milking mom on my bed, and a psychotic lunatic on my couch.
Jules üzüldüğünde gerçekten seksi oluyor.
Jules is really sexy when she's sad.
"Sen bugüne kadar gördüğüm en seksi, en güzel şeysin."
You are the most... sexy, beautiful thing... I've ever seen.
O yüzden... Eğer seksi restorana gidemezsek, seksi restoranı bize getiririm.
So... if we can't get to the sexy restaurant,
- Gözüme neredeyse seksi görüneceksin.
You are almost sexy right now.
- Bu seksi sesimle iyi komisyon alırım.
With my sexy voice, I'll be making mad commissions.
Birini ayartmaktan daha çok kendini daha seksi hissetmekle alakalı.
I think it's less about seducing someone else and more about feeling sexy yourself.
Zayıf seksi bir kızım ama kendimi daha seksi hissettirmen için ek olarak başka şeyler de lazım. "
I'm a skinny hot girl ", but I need a little something extra to make me feel sexy. "
Bunun seksi bir tarafı yok.
Ain't nothing sexy about that.
Solucan deliğine giriyorlar ve çıktıklarındaysa seksi vampirlerle tanışıyorlar.
They go through a wormhole and when they come out, they meet sexy vampires.
- Üniformamın altı bir seksi ki sorma.
I feel all sexy underneath my khakis now.
- Kimin için seksisin O'Neill?
You feel all sexy for who? O'Neill?
Seksi bikiniler!
Sexy bikinis!
Ama seksiliği onaylar mı emin değilim.
But I'm not sure how sexy he'd want to go though.
Hayır, ama, belki de seksi şeylerin bazılarının tonunu açmak gerektiğini düşünüyordum.
No, but, I was thinking that maybe we should tone down some of the sexy stuff.
Seksi, sürtük değil.
sexy, not slutty.
İtiraf etmeliyim, seksi sayılır.
I'll admit, it's kinda sexy.
- Benim seksi olduğumu nereden biliyorlar?
- How do they know I'm sexy?
İzin almak çok boktan, hiç seksi bir yanı yok.
Permission is such a shit word, there's nothing sexy about it.
Çok seksi adam.
So sexy.
Çok seksiydin.
- So sexy.
Oldukça da seksi.
He's very sexy. - Mm?
Seksi aktrisleri bulamıyor musun?
Didn't find a sexy actress?
Oh, gizlilik çok seksidir.
Ooh, secrets are so sexy.
Lucknow ailesi için. Daha sonra Google'da "Sunny Leone" nin seksi resimlerine baktı.
After that he Googled for Sunny Leone's sexy wallpapers.
Çekici gelmedi diyemem tabii. Yalan söylemeyeyim. Ama işte...
Not that I didn't find that sexy, I'm not gonna lie but, you know, pot, kettle.