Seyredin Çeviri İngilizce
291 parallel translation
- Bunu seyredin Bay Kringelein, olur mu?
- Watch this, will you, Mr. Kringelein?
Gelip fırtınayı seyredin.
Come and watch the storm.
Açık havaya çıkın, biraz yürüyüş yapın, bulutları seyredin.
Go out in the open. Take a walk. Watch the clouds.
İyi seyredin.
Now watch it carefully.
- Gösteriyi seyredin.
- Watch the show.
Seyredin.
Just watch.
Topluluğa gidip müziği seyredin canım.
Go to the band and watch the music, darlings.
Şunu seyredin.
Watch this one.
İşte, seyredin.
Here we go. Watch it.
İşte, seyredin.
Here we go. Watch it now.
Bir fıskiye gibi fışkırmalarını seyredin.
Watch them burst apart like a fountain.
- Harika. Şurada doğrudan tepeye çıkan çocuğu seyredin.
Watch that kid that goes clear to the top there.
Özgürlüğün şafağını seyredin!
Behold the dawn of freedom!
Kudretli elini seyredin!
Behold his mighty hand!
Seyredin onu millet!
Watch her, folks.
Onu heyecan için seyredin. Sizlere vaat ettiğimiz büyük heyecanı seyredin.
Watch her for thrills, the thrills of excitement we promised you.
Kesin sesinizi de seyredin.
shut up and pay attention.
Gelip bizi seyredin Iütfen.
- Come and see us.
Seyredin.
Watch.
Ama yine de iyi iş becerdim, seyredin.
Therefore follows me into forbidden realms.
Her şeyi seyredin, içeriden seyredin.
See it all, see it on the inside.
Seyredin çocuklar.
Watch out. boys.
- Şimdi seyredin.
- Now, watch.
Seyredin.
Watch me.
Seyredin!
Watch!
Haydi çocuklar, siz dışarı çıkıp, kavgayı seyredin, olur mu?
Look, boys. Why don't you go outside and watch the fight?
Nasıl yediklerini seyredin dostlar.
It's all part of the show.
Yüzlerinin halini seyredin.
JUST WATCH THEIR FACES.
Cephede kesip biçerek ilerleyen muharip cerrahlarımızın komik hallerini seyredin.
Follow the zany antics of our combat surgeons as they cut and stitch their way along the front lines.
Seyredin, çocuklar.
Go, children.
Seyredin şimdi!
Keep looking.
Cephede kesip biçerek ilerleyen muharip cerrahlarımızın komik hallerini seyredin.
I'll miss you... a lot. I can't imagine what this place would have been like if I hadn't found you here.
Pazar günü öğleden sonra futbol maçını seyredin diye... sizi tam zamanında o bahçeli evlerinizin önüne bırakacağım.
I'm gonna have you back in your little suburban house in time to see the football game on Sunday afternoon.
- Gelin seyredin!
- Come look!
Çok dikkatli seyredin.
Watch very carefully.
Seyredin.
Watch this, sir.
Ve bizim davetlimiz olarak onu para vermeden seyredin. Oldu mu?
You'll see her for free as our guests.
Patlamayı seyredin.
It looks good. Watch the boom.
İyice gevşeyin, ışığı seyredin.
Relax deeply, watch the light.
Bu inanılmaz. Seyredin bakın.
This is unbelievable.
Şunu seyredin...
And look at this...
Gelin gösterimi seyredin!
Come and see my show!
- Peki siz gidip filmi seyredin.
Why don't you guys go see "The Bicycle Thief"?
Çok komik... şimdi şunu seyredin.
Very juvenile. Now watch this.
Bu acayip tarih aynası mekanizmasında kendiniz seyredin
Watch for yourself this contraption of the mirror of history!
Norris, sen ve Childs onlara morfin yapın ve bağlayarak seyredin.
Norris, you and Childs shoot'em up with morphine. Tie'em down and watch'em.
Seyredin.
Watch that guy.
Seyredin, hepsini devirecek.
You watch, he'll get a spare.
Gelin seyredin.
Come up and watch it.
Seyredin bakalım.
It's good of you to concern yourself but I can always buy another watch. I wasn't talking about that.
Seyredin.
Watch this.