English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Shadowhunter

Shadowhunter Çeviri İngilizce

147 parallel translation
Annen bir Gölgeavcısıydı.
Your mother was a Shadowhunter.
Ben bir Gölgeavcısıyım Clary ve seni canım pahasına koruyacağım.
I'm a Shadowhunter, Clary, and I will protect you with my life.
Artık Gölgeavcısı kanına sahip olduğundan eminiz.
Well, now we definitely know you have Shadowhunter blood.
Ya bir Gölgeavcısı olarak doğarsın ya da Ölümcül Kupa'dan içmen gerekir.
Either you're born of the Shadowhunter... or you have to drink from the Mortal Cup.
Ama o yaşamış en muhteşem Gölgeavcısıdır.
But he's one of the greatest Shadowhunter that's ever lived.
Yani Bach da mı Gölgeavcısıydı?
So Bach was a Shadowhunter?
Her Gölgeavcısının kendine ait bir cadılambası olmalı.
Every Shadowhunter should have their own witchlight.
Alt dünyadan herkes, Clave'in her üyesi... tüm Gölgeavcıları... portalın iki tarafında da beni arıyorlar.
Every Downworlder, every member of the Clave... every Shadowhunter... on both sides of the portal is looking for me right now.
Sen bir Gölge Avcısı'sın.
You're a Shadowhunter.
- Gölge Avcılık'ından bahsediyor.
You guys have a thing? He means a Shadowhunter thing.
Gölge Avcısı olduğunu bile bilmeyen kızın dediğine bakın.
It's your history. Says the girl who didn't know she was a Shadowhunter?
- Jace onun Gölge Avcısı olduğunu anladı yani.
So Jace knew she was a Shadowhunter?
- Tam bu kısımda içindeki Gölge Avcısı'nı ateşleyip asıl kaderini kabullenmen için moral konuşması mı yapmam gerekiyor?
Is this the part where I give you the pep talk about harnessing your inner Shadowhunter and accepting your true destiny?
Sonra peşine düşüp o bizi öldürmeden tarihin en tehlikeli Alçak Gölge Avcısı'nı öldürmeliyiz.
And track down and kill the most dangerous rogue Shadowhunter in history before he kills us all.
Tabii Gölge Avcısı arabanız falan yoksa.
Unless you have, like, a Shadowhunter-mobile or something.
Hayatını gerçekten de bir Gölge Avcısı için riske mi atacaksın?
Are you really going to risk your life for a Shadowhunter?
- Gidip belalı bir Gölge Avcısı ol tamam mı?
Go be a bad ass Shadowhunter, all right?
- Gölge Avcıları itikadı.
It's the Shadowhunter creed.
- Bizden birisin.
You're a Shadowhunter.
Clary bir Gölge Avcısı.
Clary's a Shadowhunter.
Kilise mezarlığında neden Gölge Avcıları silahları var ki?
Why are there Shadowhunter weapons in a churchyard?
Senin bir Gölge Avcısı olduğunu biliyor, bu yüzden de karşılık vermek istiyor.
Now, it knows you're a Shadowhunter, so it wants to respond.
Hiç Gölge Avcısı kanı tattın mı?
Have you ever tasted Shadowhunter blood?
Üstünde o saçma sapan Gölge Avcısı mühürlerinden yok ama.
But without all that Shadowhunter rune crap all over you.
- Defol git Gölge Avcısı.
Piss off, Shadowhunter.
Anlaşılan bana daha çok Gölge Avcı'msı bir şey gerek.
Apparently, I need someone more Shadowhunter-ish.
- clary, ben bir Gölge Avcısı'yım.
Clary, I'm a Shadowhunter.
Belki de benden Gölge Avcısı olurmuş.
Maybe I'll be a Shadowhunter after all.
Diğer herkes gibi sen de bir Gölge Avcısı'sın.
You're a Shadowhunter, just like the rest of us.
- O da bir Gölge Avcısı değil mi?
Isn't she a Shadowhunter?
Sadık bir Gölge Avcısı'ydı.
He was a loyal Shadowhunter.
- O pis büyücü Pangborn'un saf Gölge Avcısı kanını lekelediğinde onu iğrenç bir şeye dönüştürdü.
When that filthy warlock tainted Pangborn's pure Shadowhunter blood, she turned him into an abomination.
- En azından bir Gölge Avcısı gibi görünüyorsun.
At least you look the part of a Shadowhunter.
O Gölge Avcısı ne teklif ederse etsin.
No matter what the Shadowhunter is offering.
Mücevheri göster Gölge Avcısı.
Show me the jewelry, Shadowhunter.
Sığınağımda hiçbir Gölge Avcısı'nın veremeyeceği kadar çok koruma var.
My lair can offer you protection no Shadowhunter ever could.
Gölge Avcısı Clary'i elinden geldiğince hazırla.
Shadowhunter... prepare Clary as best you can.
- Gölge Avcıları'nın vatanı.
- The Shadowhunter homeland.
Birkaç gün önce henüz bir Gölge Avcısı bile olmadığım için olabilir mi? !
Maybe that's because I wasn't even a Shadowhunter until a few days ago!
Bir Gölge Avcısı için öyle.
For a Shadowhunter.
Görünüşe göre Peri Halkı'ndan hoşlanan tek Gölge Avcısı ben değilim.
Apparently, I'm not the only Shadowhunter who enjoys the company of a Fair Folk.
- Bâkir Gölge Avcısı enerjisi var.
Virgin Shadowhunter energy.
Gölge Avcısı enerjin lazımmış.
He needs your powerful Shadowhunter energy, or something like that.
Valentine yeni bir Gölge Avcıları ordusu yaratmak istiyor.
- Yes. Valentine wanted to create a new Shadowhunter army.
Gölge Avcısı yeminine çok bağlıydı.
She took her oath as a Shadowhunter seriously.
Tamam o zaman bana neden Gölge Avcısı olmaktan neden vazgeçtiğini anlat.
Then, tell me why she gave up being a Shadowhunter.
Bir Gölge Avcısı için ikisi de aynı şeydir, Isabelle.
It's all the same to a Shadowhunter, Isabelle.
Gölge Avcıları'nı birbirine düşürdü.
Turned Shadowhunter against Shadowhunter.
Bir Gölge Avcısı'nın topuklu giyerken yapamayacağı şey yoktur.
There's nothing a Shadowhunter can't do in heels.
Sen Gölge Avcısı'sın.
You're a Shadowhunter now.
- Çünkü ben Gölge Avcısı'yım.
Because I'm a Shadowhunter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]