Shithead Çeviri İngilizce
938 parallel translation
Bak bok kafa.
Look, shithead.
- Hangisi hakkında tartışmak istiyorsun, bok kafalı?
Which charge you wanna argue about, shithead?
Seni namussuz!
You shithead.
Sana kapıyı açan gerizekalıdan onu dışarı çıkartmasını istedim.
The shithead who let you in wouldn't make him leave.
- Bokkafalı.
- Shithead.
Herkese anlatacağım, bok kafa.
I'm gonna tell everybody, shithead.
Kapa çeneni, bok kafalı!
Shut up, shithead!
Sana kurşun harcanmaz, bokkafalı!
I wouldn't spend a good bullet on you, shithead.
Mankafa.
You shithead.
Bana mankafa dedin.
You called me a shithead.
Kes sesini, bok kafa!
Shut up, shithead!
Bok kafa, Haplarım nerede?
You shithead, where are my pills?
Çünkü sen ve bok kafa... yarın ortalıkta olamayacaksınız.
'Cause you and shithead here... aren't going to be around tomorrow.
Uyuduğunu söylüyor pislik, daha ne olsun?
He says he's sleeping, shithead, what else?
Pislik!
That shithead!
O bir pislikti.
He was a shithead.
Sadece lanet olası bir pislik.
Just a fucking shithead.
Lanet olası pislik, biliyordum!
Fuckin'shithead, I knew it!
Defol buradan, gerzek.
- Oh! - Get out of here, you shithead.
Ne sandın, dangalak?
What'd you expect, shithead?
Bok kafalı bülbül gibi ötecek.
Shithead's gonna sing like a bird.
Budala.
Shithead.
- Öyle mi? - Ona "Bokkafa" deyin.
- Call him "Shithead."
Güzel. "Bokkafa."
Good. "Shithead."
Bokkafa!
Shithead!
Bokkafa, gel oğlum!
Shithead, come on! .
Sana demedim Bokkafa.
Not you, Shithead.
Bu benim için hiç kolay olmayacak Bokkafa.
This is not going to be easy, Shithead.
Bokkafa! Bokkafa!
Shithead!
Çekil Bokkafa!
Get off, Shithead!
Bokkafa, gel bakalım.
Shithead, come on.
Hey, seni pislik bana borçlusun.
Hey, man, you owed me, you big shithead.
Bak, yine benim köşemdesin, bok kafalı.
Hey, look, you're on my corner again, shithead.
Bana iyilik ettin bok herif.
You've done me a favor, shithead.
Seni... seni et kafali!
You... you shithead!
- Tam zamanında ha, bok çuvalı?
- Right on time, huh, shithead?
Seni aptal, yabancı kurbağa surat hangi yüzle buraya geldin?
What the hell'd you come back here for you goddamn ignorant, foreign goddamn shithead frog?
Şunu anlayayım gerzek!
Let me get this right shithead!
Beni gerçekten korkuttun, geri zekalı.
You really scared me, you shithead.
- Seni geri zekalı!
- You shithead!
Gerzek.
Shithead.
Kıçını öğütücüden çıkarıyordum. Bana teşekkür etmek zorunda değilsin, bokkafalı!
Pulling your lame ass outta the grinder, shithead.
Dosyanızı okudum, geri zekalı. Ve bana bir daha Jack deme sakın.
I can read a police file, shithead, and quit calling me Jack.
- Geri zekalıdan iyidir.
- It's better than shithead.
Güneyli bir pisliğe bacaklarını açarak beni böylesine aldatan bu iki zamanlı... Polonyalı ile evlenmeden önce cehennemde yanardım.
I say "was going to," past tense, because I'd burn in hell before I'd marry a two-timing Polack who'd spread her legs for a sneaky Southern shithead, betraying me like that.
Yaziklar olsun, beyinsiz herif.
Shame on you, you macho shithead.
Saygon'a gitmene seviniyorum bokkafalı.
I'm glad you're going to Saigon, shithead.
Manyağın biri beni takip ediyor.
Some shithead is following me.
Mankafa!
Shithead!
Ee, salak, yetti mi?
Well, shithead, had enough?
Bokkafa!
Shithead! .