Sikik Çeviri İngilizce
2,943 parallel translation
Bunu ben geldiğimde DOC'daki gelecek kariyerini konuşacağız. Ama şimdi senin o sikik çeneni kapamana işleri düzeltip ağlamamana ihtiyacım var Ve beni aramayı da kes.
So, we will be discussing the future of your career at the DOC when I get back, but for now, I need you to suck it the fuck up, ride this out, stop crying, and stop calling me.
Belki sana sikik bir not yazar.
Maybe she'll write you a fuckin'note.
Bu çok sikik, değil mi?
It's fucked up, isn't it?
O sikik palyaçolar herkesin kimin yaptığını bildiği şeyi.. ... bulacakları saçma bir soruşturma başlattılar.
No, I mean, those ass clowns launched their bullshit investigation even though everyone knows exactly who did it, but...
Tanrım, sikik bir O. Henry hikayesinde gibiyiz.
Jesus, we are like a fucking O. Henry story.
Sakın sikik bir hataya düşmeyin.
Make no fucking mistake about it.
Yarınız, alışveriş merkezinde göreve alındı. Çünkü bir avuç sikik oyun aşığısınız.
And half of you were recruited in malls precisely because you are a bunch of fucking gamers.
Sikik, tekinsiz bir durum.
It's un-fucking-canny.
Sikik sağlık görevlisi sanki soyu bozukmuşum gibi bakıyor bir de.
Fucking candy striper giving a look like I'm a fucking degenerate.
- Sana sikik aptal diyorlar!
They say you are stupid, fucking idiot!
- Hayır oğlum, bu çok sikik oldu.
No, man, that's... That's fucked.
Çok sikik bir durum olsa gerek.
I mean, that's pretty fucked, right?
Aslında tek bir sikik düşünceden kaçamıyorum. Zaman mı, zamansızlık mı.
In fact, I can't escape a single fucking thought space or no space.
Çok şanssız olduğumun farkındayım. Yanınızda ben varken böyle bir durumda olunca bunu söylemem rahatlatmayabilir ama bu yüzden size dört alçak kocadan bir seri katil sevgiliden, aşkım Terry'nin intiharından sikik bir vampir barının kirli bodrumunda ölmek için yırtmadığımı söylersem inanın.
I know I've had some pretty shitty luck and it probably ain't too reassuring to be in a situation this fucked up with me but that is why you've gotta believe me when I tell you that I did not survive four lousy husbands a serial-killer boyfriend and the sort of suicide of my love, Terry to die in a dingy basement of a fucking vampire bar.
Siktir oradan Frank, seni sikik korkak!
Fuck you, Frank, you weak fuck!
Sikik peçete tutucular sizi.
Fucking hole standers.
su sikik veletler soydu beni!
Those fucking kids robbed me!
- Neredeydi? - Sikik fiçinin içinde.
- In the damn keg!
Sikik bilgisayar.
This stupid fucking computer. Ow.
Şu sikik Carl'ı bile geri aldım.
I brought shitty Carl back.
Pislik Carl, sikik bir pislik. Tam bir bok herif.
Shitty Carl, he's a fucking shit, he's a piece of shit.
Nerede benim sikik sigaram, sürtük?
Where's my fucking cigarette at, bitch?
East County'ye geri dönün sizi sikik çakallar.
Just go back to fucking East County you fucking tweakers, fuck you.
Bu sikik şeyler.
These fucking things.
Sikik kızlar.
Fucking birds.
Beni siktir edip gitti, onunla yaşamak için. ... sikik İbiza'ya.
She only fucking leave me and goes and lives with this cunt in Ibiza.
Neyse, iki yıl sonra bir markette onun sikik yüzünü gördüm.
Anyway, two years later I'm in me local supermarket and I fucking see her there.
Dostum, sikik Wi-Fi kodunu yaktım.
Oh, bro, I fucking blazed the fucking wi-fi code.
Evet bu doğru. Ama ayrıca senin sikik sesin yüzünden.
Well, yeah, there's that, but it's also'cause you're fucking loud.
Aslında sikik bir kabus.
It actually is a fucking nightmare.
Bu sikik herif de kim?
Who the fuck is this guy?
- Sikik kadınlar gecesi!
- Fyekin'women tonight!
Sikik bir bakir olarak kalmalıydım.
I should've just stayed a virgin.
Önce bu sikik kapıyı vurdum.
- Lock the fucking door.
Sikik bir misafir oyuncunun yan rolünde oynadığıma inanamıyorum.
I can't believe I'm second fiddle to a guest star.
Laflarına dikkat et, sikik solucan.
Watch it, worm.
Evet, seni sikik!
Yeah, yeah, fucker!
A, herkesin sikik birer aptal olduğunu farz edersin ya da B, herkesin sağcı Nazi sempatizanı olduğunu farz etmek durumundasın.
A. you assume that everyone's a fucking retard... or B. you have to assume that everyone is a fucking right wing Nazi sympathizer.
- Hep böyle sikik bir şirret misin?
Where you always such a fucking shrew.
İstasyondaki sikik hayaletleri... -... göndereceğim dostum!
Roofie, I'm gonna exorcise the living
Vadi'deki her sikik şirketin küçük harfleri var. Niye?
Every fucking company in the Valley has lowercase letters.
Gördüğüm en sikik pezevenksin.
You are the worst fucking pimp I've ever seen.
Evet, devam et. Seni sikik meyve!
Yeah, get going, you fucking fruit!
Eğer Firello iki sikik kılıçla gelmeseydi işe yarayacaktı.
It would have done if Firello fucking Two Blades hadn't shown up.
Zavalli tatli sikik Hoyt.
Poor sweet fucking Hoyt.
Bir türlü defolmayan sikik bir mantara benziyor.
She's like a fucking fungus that just won't go away.
Hala şu sikik Chanel parfümünü sürüyorsun.
You're still wearing that fucking Chanel N ° 5.
Şimdi kes o sikik sesini ve çekil yolumdan.
Well, then, shut the fuck up and get the fuck out of my way.
Hadi gidip karşısına oturalım ondan onay isteyelim böylece verdiğimiz bütün sikik kararlardan arınmış bir şekilde oradan yürüyüp çıkarız. "
"because things are going so great for her, " and let's sit across from her... " and ask for her blessing...
Sikik bir edat bile.
Not even a fucking preposition or two.
Kapayın şu sikik çenelerinizi.
Shut the fuck up.