Size bir şey göstermek istiyorum Çeviri İngilizce
127 parallel translation
Size bir şey göstermek istiyorum.
And I'd like to show you something in here, sir.
Gelin dostlarım, size bir şey göstermek istiyorum.
Come, my friends, I want to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I'd like you to see something.
Papa cenapları, izninizle size bir şey göstermek istiyorum. Buyurun lütfen.
Holiness, with your permission, there's something I would like to show you.
Gelin Senyor, size bir şey göstermek istiyorum.
Come, señor, please, I'd like to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something.
- Önce size bir şey göstermek istiyorum...
- First, I wanna show ya somethin'.
size bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something.
İzin verirseniz size bir şey göstermek istiyorum.
If you'll permit me, doctor. I want to show you something.
Kitapları sevdiğiniz için size bir şey göstermek istiyorum.
Since you like books, I have something to show you.
Benimle gelin size bir şey göstermek istiyorum.
Come with me, I wanna show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I'd like to show you something now.
Size bir şey göstermek istiyorum.
Let me show you something.
Efendim, sizin için bekleyen bir uçağınız olduğunu biliyorum... Fakat, eğer bana izin verirseniz, Size bir şey göstermek istiyorum.
Now, sir, I know that you've got a plane waiting for you, but if you could indulge me, I'd like to show you something.
- Size bir şey göstermek istiyorum.
- I wanna show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum!
I wanna show you somethin'!
Ama önce size bir şey göstermek istiyorum.
First, I want to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum Bayan Gump.
I want to show you something, Mrs Gump.
Bakın size bir şey göstermek istiyorum.
Look, I want to show you something.
Hadi, size bir şey göstermek istiyorum beyler.
Come on, I want to show you guys something.
Size bir şey göstermek istiyorum
I want to show you something.
Rahibe Mary, size bir şey göstermek istiyorum.
Sister Mary, there's something I'd like to show you.
Şimdi size bir şey göstermek istiyorum.
Now, I'd like to show you something, if I may.
Size bir şey göstermek istiyorum!
I want to show you something.
- Size bir şey göstermek istiyorum.
- I want you to see something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I've got something to show you.
- Size bir şey göstermek istiyorum.
- I want to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
and I want to show you something.
Madem kalıyorum, size bir şey göstermek istiyorum.
But if I'm gonna stay, there's something I wanna show you.
Onlara güvenmenizi istemiyorum. - Size bir şey göstermek istiyorum.
- Now, I don't want to count any chickens- - - l want to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something, Mr. Beck, please.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I wanna show you something.
lsırmak derken, size bir şey göstermek istiyorum.
Speaking of bites, there is something I'd like to show you.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you guys something.
Amirim. Size bir şey göstermek istiyorum.
Chief, I want to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I have something to show you.
Cesedi temizleyecektim ama size bir şey göstermek istiyorum.
I would have cleaned the body completely but I want to show you...
Toplanın - Size bir şey göstermek istiyorum.
Gather around - I want to show you something.
Oturun.Oturun. Size bir şey göstermek istiyorum.
Sit down. Sit down. I want to show you something.
Yapın, size bir şey göstermek istiyorum.
Just follow, I wish to explain something to you.
Birkaç dakikanız varsa, size bir şey göstermek istiyorum.
If you have a few minutes time, I would like to show you something.
Bayan Santiago size bir şey göstermek istiyorum.
Uh, Mrs. Santiago, I need you to take a look at something.
İzninizle size bastığım bir şey göstermek istiyorum.
I'd like to show the Colonel something I've had printed up.
Size muhteşem bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something absolutely fantastic.
Size bir şey göstermek istiyorum.
I'd like to show you something.
Bir şey göstermek istiyorum. Size bir şey ifade edip etmediğini merak ediyorum.
And I'd like to show you something to see if it has any meaning to you
- Çığır açacak bir şey keşfettim ve size göstermek istiyorum.
Get to the point. - I discovered something that can be described as earth-shattering, and I'd like to show it to you.
Size harika bir şey göstermek istiyorum.
I wanna show you something wonderful.
Size hediyemle ilgili bir şey göstermek istiyorum.
In defense of my gift, please let me demonstrate.
Kesinlikle. Size müzede bir şey göstermek istiyorum.
I just wanna show you something in this museum.
Size "Uluma'nın" ilk sayfasından bir şey göstermek istiyorum.
What I want to show is on the first page inside of "Howl."