Size bir şey sorabilir miyim Çeviri İngilizce
247 parallel translation
Müsaadenizle size bir şey sorabilir miyim Peder?
Would you mind if I ask you a question, Father?
- Size bir şey sorabilir miyim?
- Can I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim?
Can I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim?
Can I ask you for a big favour?
Size bir şey sorabilir miyim?
May I talk to you?
- Size bir şey sorabilir miyim?
But I wanted to ask you something, too. Yes?
- Size bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim, bayan?
- Can I ask you something, miss?
- Size bir şey sorabilir miyim? - Tabii.
- Can I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim, Bayan Haru?
May I ask you something, Oharu?
Haham Efendi, size bir şey sorabilir miyim?
Rabbi, may I ask you a question?
- Size bir şey sorabilir miyim?
- Could I have a word with you, please?
Bay Valgoi, affedersiniz, size bir şey sorabilir miyim?
Mr Valgoi, excuse me. May I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim?
I have to ask you a question. Don't go any further.
Size bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim?
May I ask you something?
Profesör, size bir şey sorabilir miyim?
Professor, can I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim? Ne?
Can I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim?
Could I ask you something?
Bayan Stoner, size bir şey sorabilir miyim? Yatak odalarının zemin katta olması çok alışılmadık bir durum değil mi?
Miss Stoner, may I ask something, that's unusual, isn't it, bedrooms on the ground floor?
Barones, size bir şey sorabilir miyim?
Baroness, may I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim.
Let me ask you something, dear.
Size bir şey sorabilir miyim?
I have a favor to ask you.
Size bir şey sorabilir miyim.
Let me ask you somethin'.
Size bir şey sorabilir miyim?
May I ask you a question?
Size bir şey sorabilir miyim, Madam?
May I please ask you something, madame?
Pardon, size bir şey sorabilir miyim?
Pardon me, but I wanted to ask you something.
Burada olduğunuza göre peder, size bir şey sorabilir miyim?
Now that you're here, Father, may I ask you something?
Bayan Doubtfire, size bir şey sorabilir miyim?
Mrs Doubtfire, may I ask you a question?
Yüzbaşı Nara, size bir şey sorabilir miyim?
Lt Nara. May I ask you something?
Size bir şey sorabilir miyim?
Do you all mind if I ask a question?
Size bir şey sorabilir miyim?
Can I talk to you?
Size bir şey sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Size bir şey sorabilir miyim?
Let me ask you something.
Kaptan, size bir şey sorabilir miyim?
Captain, can I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim acaba?
- Can I ask you guys something? - What?
Size bir şey sorabilir miyim?
Can I ask you guys something?
- Size bir şey sorabilir miyim?
- Hey, can I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim?
- Can I ask you a question?
Bayan Goldfarb, kişisel almazsanız size bir şey sorabilir miyim?
Mrs. Goldfarb can I ask you a question, you won't take it personal?
Size bir şey sorabilir miyim?
- May I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim?
- Can I just ask you one thing?
- Efendim, size bir şey sorabilir miyim?
- Sir, can I ask you a question?
Evet size bir şey sorabilir miyim?
Yeah, so, um... Can I ask you something?
- Size bir şey sorabilir miyim?
- Can I ask you a question? - Yeah.
Size bir şey sorabilir miyim?
- Can I ask you something?
Bir şey sorabilir miyim, Matmazel? Adam size tanıdık geldi mi?
One allows me, Mamselle did he seem to him known?
Afedersiniz.Bayan Stemple, bir şey sorabilir miyim size?
Excuse me a second. Miss Stemple, can I just ask you something?
SiZE BiR SEY SORABiLiR MiYiM, BAY.
Let me ask you something, Mr. Campbell.
Hanımefendi, 24 yıldır size hizmet ediyorum... bir şey sorabilir miyim? Bunu yapmak zorunda mısınız?
Madam, since I've been serving you for 24 years... may I ask you, why must you do this?
Size hapishane hakkında bir şey daha sorabilir miyim?
- Can I ask you... -... another question about prison?