Smokey Çeviri İngilizce
481 parallel translation
Tommy, oraya gidince Smokey'yi sor.
Hey, Tommy, look up a guy named Smokey.
Islahevinde Smokey diye biri var.
Look, there's a guy at reform school named Smokey.
Bu yüzden ona Smokey derler.
They call him Smokey.
Ona söyle Tommy'ye göz kulak olsun. Bir de ona sigara falan verin çünkü Smokey, Tommy'nin dışarıda işine yarayacak bir sürü şey bilir.
Now, you tell Tommy to be nice to him and give him things like cigarettes and that,'cause this guy Smokey knows a lot of swell rackets for Tommy when he gets out.
Biliyor musunuz, Smokey, ıslahevindeyken devamlı meleklerle ilgili bir şarkı söylerdi.
You know, this guy Smokey, all the time at reform school, he used to sing a song about angels.
İşlerini bitir, Smokey.
Thank them, Smokey.
İyi atıştı Smokey. Onu tanıdın mı?
Good shooting, Smokey.
- Smokey.
- Hey, Smokey!
Solgun mu, dumanlı mı?
Pale, smokey?
Haydi Smokey, kapı zilini çalmaya başla.
Hey, Smokey boy, let me ring your doorbell.
"Ayı Smokey" yim.
I'm Smokey the Bear.
Evet, o korucu bize yine ayı zırvalığından bahsedecek.
Yeah, and that ranger would try to tell us it was Smokey the Bear.
Smokey'den bahşiş alabilirsin Bir ağaç gibisi yoktur
♪ You can take a tip from Smokey that there's nothing like a tree ♪
Dumanı tütüyor, hepsi bu!
It's smokey, that's all!
Smokey Mountain Laurel grubuyuz.
And we're the Smokey Mountain Laurel.
O kuyruk tüylerini tampondan uçurduk.
We blew the tail feathers right off that smokey's ass.
- Dumanlı.
- Smokey.
Sana bir haberim var.
Bandit, I've got a smokey report for you. Come on.
Bir Smokey Bear ve şu an tam kıçının dibindeyim.
My handle's Smokey Bear, and I'm tail-grabbin'your ass right now.
Bir polis raporuna ihtiyacım var, hem de çok ihtiyacım var, evlat.
I need a smokey report, and I need it bad, son. This is Foxy Lady, Bandit.
Peşinde aynasız mı var?
You got a smokey?
Hadi millet, koca bir aynasız sürüsünü haklamaya gidiyoruz.
All right gang, we're gonna go for a big smokey red 22. Wahool
Merhaba, Smokey.
Hi, Smokey.
Bence Smokey etrafta olmasaydı, lanet olsun hiç eğlenemezdik.
I think if Smokey wasn't around, we wouldn't have no motherfuckin'fun.
Smokey ve ben bu konudan bu gece Küçük Jo'nun yerinde biraz daha konuşacağız.
Smokey and me gonna talk about it some more tonight at Little Jo's.
Haydi, Smokey.
Come on, Smokey.
- Smokey, herhangi bir yan etkin var mı?
- Smokey, have you got any side effects?
Smokey, o kızı tanıyor...
Smokey knows this girl...
Yarın gece Smokey'nin evinde bir toplantı olacak.
Gonna have a meeting tomorrow night at Smokey's house.
- Smokey, adamım!
- Smokey, my man!
- Benim saatim yok, Smokey.
- I ain't got no watch, Smokey.
Smokey'e söylesek iyi olur.
We better tell Smokey.
Smokey, dostum, bak.
Smokey, man, look.
Michigan Ulusal Bankası'nı, kontrol ettim, Smokey, tamam mı?
I checked with Michigan National Bank, Smokey, right?
Smokey!
Smokey!
- Smokey kim olduğumu biliyor.
- Smokey knows who I am.
Smokey, işe yarar.
Smokey, it'll work.
- Ben, Smokey James.
- This is Smokey James.
Evet, ama Jerry veya Smokey'e bir şey olmayacağına dair güvence istiyorum.
Yeah, but I want assurances that nothing will happen to Jerry or Smokey.
Hey, Smokey, şef aşağıdaki üç nolu boyama odasında yararlı bir işçiye ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Hey, Smokey, the super says he needs a utility man down in paint room three.
Smokey ve Jerry'ye birşey olmayacak dediniz.
You said Smokey and Jerry would be OK.
Smokey'den bahsediyorum.
I'm talking about Smokey.
Smokey'le konuşabilirdim.
I coulda talked to Smokey.
Bunun, Smokey James'in ölümüyle bir ilgisi var mı?
Does this have anything to do with Smokey James's death?
Dinle, Zeke, ikimiz de Smokey'nin öldürüldüğünü biliyoruz.
Listen, Zeke, we both know Smokey was murdered.
Artık hiçbirşey Smokey'e yardım edemez.
Nothing can help Smokey now.
Peki ya Smokey?
What about Smokey?
Zaten ölmüş olan Smokey için mi?
For Smokey who's already dead?
Smokey beyaz mıydı?
Was Smokey white?
Defter, krediler, Smokey'nin ölümü, Zeke'in işini nasıl aldığıyla ilgili.
About the notebook, the loans, Smokey's death, how Zeke got his job.
- Aynasız.
- Smokey.