Soran olursa Çeviri İngilizce
347 parallel translation
Soran olursa, köpük banyosu yaptığımı söyle.
Anybody asks, I'm taking a bubble bath.
Soran olursa başı ağrıyormuş de lütfen.
If asked, please explain she has a headache.
Soran olursa adliye sarayındayım.
If anybody asks for me, I'm down at the courthouse.
O zaman eğer bir şey soran olursa, bizim davetsiz misafir olduğumuzu söylerler.
If anyone had a question, we're a couple of gatecrashers.
Eğer soran olursa, bütün akşam hep evdeydi.
If anybody asks, she's been in all evening.
Sana satabileceğin bir şey vereceğim ama soran olursa, onun sana ait olduğunu söyleyeceksin.
I'll give you something you can sell, but you must say it's yours, if anyone asks.
Soran olursa sattı ve kasabayı terk etti.
He just sold out and left town if anybody asks you.
Soran olursa hastayım.
If anyone asks for me, I'm ill.
Soran olursa, odamdayım.
If I'm wanted, I'm in my cabin.
Soran olursa, kabinimde olacağım.
- I'll be in my cabin if you want me.
Soru soran olursa hiçbir şey demeyin.
If they ask questions, say nothing!
Soran olursa aklımda tutmamı ve buna değeceğini söylediler.
They said to keep that in mind and they'd make it worth my while.
Soran olursa aradığımı söylersin.
Well, if anybody asks, you tell them I searched.
Eğer soran olursa, komiteye tüm sorumluluğun bende olduğunu söyleyin.
If there's any question, tell the committee that I will accept full responsibility.
Bir gün ne için savaştığınızı soran olursa işte cevabı.
If anyone asks what you're fighting for... there's your answer.
Gino, eğer soran olursa kapıcıya söylediğimizin aynısını söyle.
Gino, tell them what we said to the caretaker.
Soran olursa "Rab'bin bunlara ihtiyacı var, hemen geri gönderecek" dersiniz.
If anyone asks say that the Lord needs them, and he will let you have them.
Soran olursa evlilik cüzdanını göster Steve.
If anyone questions it, you just show them your marriage license, Steve.
Peki ya koluma ne olduğunu soran olursa?
And if someone wants to know what happened to my arm?
Soran olursa söyle, bunda hiçbir gelecek yoktur.
Well, if anybody ever asks you, tell'em there's no future in it.
Gece giderken ona ; soran olursa, yanlış kapıyı çaldığını ve.. Madam Lolita adını hiç söylememesi için... bir çek vermiştim.
I was about to go and see her to give her a cheque... and explain to her she'd got the wrong room number and that I wasn't Madame Lolita.
Bir şey çalacağımdan değil sadece soran olursa diye ne nerede bilmek istiyorum.
Yeah, I don't want to steal anything, you know, I just want to know where everything is in case I'm asked.
- Soran olursa burada yokum.
- If anybody asks for me, I'm not here.
- Soran olursa, Lion d'Or'dayım.
And you? If anybody asks, I'm in the Lion d'Or.
"Sana soran olursa mutlu bitti dersin"
But don't call it love When you're talking to me Great.
Soran olursa, bir k onferansa giden kanalizasyon işçileriyiz.
If questioned, we are sewage workers on our way to a conference.
Soran olursa, tatildeler diyeceğim.
If anyone asks, they're on vacation.
Soran olursa yerimi bilmediğinizi söylersiniz.
If someone asks, you don't know where I am.
Eddie Jillette'i soran olursa, yukarıda olduğumu söyle.
If anybody asks for Eddie Jillette, tell them I'm upstairs.
Eğer seni soran olursa, ne diyeyim?
What do I say if anyone asks for you?
Eğer soran olursa dondurma almaya gittik.
Now, if anybody asks, we went for ice cream.
Yatak soran olursa var dersin.
If anybody ask say we have room.
Yatak soran olursa yok dersin.
If somebody ask for bed say no.
Eğer seyahatinizin nedenini soran olursa... dinlenmek ve eğlenmek için gittiğinizi söyleyin.
If somebody asks for the purpose of your journey - you're going there to relax and have fun.
Soran olursa şehirdeyim.
I'll be downtown.
Soran olursa evde yokum.
I'm not at home to guests.
Eğer sana atı soran olursa, hiçbir şey bilmediğini söyle.
If anyone should ask about the horse. say you know nothing about it.
Bu şapkanın nereden geldiğini soran olursa Billy The Kid verdiğini, söylersin.
Anybody asks you where you got that hat, tell them Billy the Kid gave it to you.
Bu yüzden, kanıtı öğle yemeğinde yiyeceğim, bu konu hakkında size soru soran olursa da, hiç mesaj almadık ve kesinlikle bu enfes besili posta güvercinini vurmadık, diyeceksiniz.
So I shall eat the evidence for lunch, and if anyone asks you any questions at all, we didn't receive any messages and we definitely did not shoot this plump-breasted pigeon.
Soran olursa, yatalak deden için aldığını söylersin.
If anybody bothers you, say it's for your bed-ridden, old granddaddy.
Nereden aldığını soran olursa Vegas'ta kumardan kazandığını söyleyeceksin.
Anybody asks you where you got it, you got it in Vegas playing craps, all right?
Soran olursa, parti kontrolden çıktı masanın üstünde dans ediyordunuz ve düştünüz.
If anybody asks, a party got out of hand, dancing on the table, you took a fall.
Soran olursa, onlara fabrikada bağış yaptığınızı söylersiniz.
And if anybody asks, tell them you gave at the plant.
Her neyse ; soran olursa, ailem buraya adam olmam için gönderdi Çünkü ya birini öldürdüm ya da bir ağacı veya bir serseriyi sprey boyayla boyadım falan.
Anyhow, if anyone asks my parents sent me here to clean up my act because I either killed a guy or spray-painted a tree or something.
Soran olursa hiçbirinizle akraba değilim.
So if anyone asks, I'm not related to any of you.
Beni soran olursa restorandayım.
Anybody wants me, I'm at the restaurant.
Soran olursa kapıya çarptın, tamam mı?
You got this coming out the door.
Niye geldiğini soran olursa şöyle diyeceksin...
If anyone asks questions why you came. This is what you'll say :
Soran olursa, önce o silah çekti.
I got the drop on him.
Soruları soran hangi taraf olursa olsun aptal çocuğu oyna, çok aptal.
No matter who's asking the questions, either side play stupid, stupid, stupid child.
Bu disketleri soran veya Bay Jacques'tan bahseden olursa bunlardan hiç haberin yokmuş gibi davran.
If anybody asks about those floppy disks or mentions Mr. Jacques, you just act as if you'd never heard of any of these.