Stacy Çeviri İngilizce
1,343 parallel translation
Tucker dünden hazırdı.
Tucker was all Stacy ´ s mom about it.
Sevgililer gününden bir hafta önce Stacy Laruzso ile ayrılmıştık.
I remember I broke up with Stacy Laruzso a week before Valentine's Day.
Beni Stacy'ye götür.
Take me to Stacy's.
Karım Stacy, size ne ikram edebilir?
Can my wife, Stacy, get you anything?
Eğer Stacy'le çalışmak konusundan problemlerin varsa bunu söylemeliydin.
If you have a problem working with Stacy, you should have said so.
Stacy?
Stacy!
Eğer Stacy sana güvenmezse, onu kullanamazsın.
If Stacy can't trust you, you can't use her.
Stacy beni yüz üstü bıraktı, değil mi?
Stacy just ratted me out, right?
Stacy, bu hastanede çalışıyor.
Stacy has a duty to this hospital.
Stacy'nin terapistinin odasına girdin,...
You broke into Stacy's therapist's office.
Bu arada, Stacy düşünmeden...
Meanwhile, she can't stop thinking about...
Harika, istediğin kanıtı elde ettin. Sadece... bu kişisel psikiyatri raporlarını Cuddy'ye götür, Stacy'nin kontrolden çıktığını ona gösterecektir.
But now you've got the proof you need, just take those personal psych records to Cuddy, and that'll show her Stacy's out of control.
Git Stacy ile konuş.
- Go see Stacy.
Bir avukata ihtiyacın var, git Stacy ile konuş.
You need a lawyer. Go see Stacy.
Bu Stacy'nin fareleri için.
It's for Stacy's rat.
Bir hayvan öldürerek onu yeniden kazanmaya mı çalışıyorsun.
Trying to win Stacy back by killing an animal.
Ve Stacy Mark'a senin ziyaretlerinden ne zaman bahsetti?
And when she happens to mention to Mark that you dropped by...
Fakat Stacy'nin bunu Mark'tan saklamak için bir nedeni yok.
But Stacy doesn't have any reason to hide this from Mark.
Stacy'nin bildiği kadarıyla, Mark'ın orada olmana bir itirazı yok.
As far as she knows, Mark's okay with you being there.
Bence Mark'a benden olabildiğince az bahsediyor,... çünkü Mark'ın "Stacy'nin bana hala ilgisi olduğunu" düşündüğünü düşünüyor.
My bet is she mentions me to Mark as little as possible. Because she thinks that he thinks that she still has feelings for me.
Ve Stacy'nin neden böyle düşündüğü biliyor musun?
You know why she thinks that?
Git Stacy'i gör.
Go see Stacy.
Stacy'i işten atman gerekiyor.
- You gotta fire Stacy.
Bunun Stacy ile bir alakası yok.
This isn't about Stacy.
Aynı durum benim başıma geldiğinde, Stacy tam bir harikaydı.
When it happened to me, Stacy was great.
Stacy, beklemek zorunda değildi, değil mi?
Stacy. She shouldn't have to wait, right?
Stacy hafta sonu şehre geliyor.
Stacy's coming into town this weekend.
Striptizci Stacy'den mi bahsediyorsun?
Is that Stacy the stripper?
Hayır. Anayasa avukatı Stacy.
No, Stacy the constitutional lawyer.
Stacy benimle evlendiği için alaycı ve aksi olacağını sanmıştım.
You know, I thought you'd be all sarcastic. Bitter, you know, because Stacy married me.
Stacy Warner'a 15 m'den fazla yaklaşmaman lazım.
You can't be within 50 feet of Stacy Warner.
Umarım üzümlü yulaf çöreklerini beğenirsiniz. Sevgiler, Stacy. "
Hope you like oatmeal raisin.
Çekmecenin birinde en arkada, kâğıtların altındaki gizli bir zulada buldum. Vay canına.
Love, Stacy ".
Korkuyorum, Stacy. Elimi tut.
I'm scared, Stacy.
Bunun Stacy'yle birlikte olmak istediğimden mi, yoksa acı çekmesini istediğimden mi kaynaklandığını bilmiyorum.
I'm just not sure if it's because... I want to be with her, or it's because I want her to suffer.
Stacy'yle biraz konuşmamın sakıncası var mı?
Hey. Is it okay if I talk to Stacy for a minute?
- Stacy'yi kullanarak onu kızdırdın.
- You grilled him about Stacy.
Mark, burada Stacy'yi Paris'e nasıl götürdüğü hakkında uzun ve detaylı bir cevap veriyor.
See here. Question nine. This is where Mark gives a long, rambling answer about taking Stacy to Paris.
Stacy'nin kocasının yakından izlenmesi gerekecek. Burada da işimize yarayacağını düşünerek ona iş teklif ettim.
Stacy's husband is going to need close monitoring at the hospital, and since we can definitely use her back here,
Stacy'in benden nefret ettiğini mi düşünüyorsun?
You really think Stacy hates me that much?
Stacy.
Stacy.
Merhaba, Stacy.
Hi, Stacy.
Stacy, ben Greg.
Stacy, it's Greg.
- Stacy Corvelli'yi hatırlarım.
- I remember Stacy Corvelli.
Hayir hayir Stacy'ye götür.
No, Stacy's.
Stacy, o House.
Stacy, it's House.
Stacy nerede?
Where's Stacy?
Stacy'i gör.
Go see Stacy.
Bunu ona iletirim, Acil servisin onu bıraktığından emin ol. Git ve Stacy ile görüş.
Go see Stacy.
Stacy'i de al.
Take Stacy.
Ehliyetindeki adı Stacy.
On her driver's license it's Stacy.