Starting Çeviri İngilizce
22,284 parallel translation
Zoey'le harika bir şeye başlayabilirim gibi hissediyorum ama Sam'e karşı da bir şeyler hissediyorum ve ilk defa o da benden hoşlandığının işaretlerini veriyor.
I feel like I might be starting something great with Zoey, but obviously I also have feelings for Sam, and for the first time ever, she's actually giving off signs that she might like me back.
Baştan başlamak falan yok.
There is no starting over.
Evet, hesap açıyorum. Hesap açamazsın.
Yeah, I'm starting a tab.
Pekâla, o zaman karaladıklarıyla başlayalım.
So we're starting from scratch.
Bugün operasyon başlatıyoruz.
We're starting to run an op today.
Thomas Shaw gibi konuşmaya başladın.
You're starting to sound like Thomas Shaw.
Neden bu kadar zamandır satılmadığını anlıyorum.
Like, I'm starting to see why it was on the market for so long.
Bu korkunç duvar kağıdı ile başlayacağım.
One room at a time - - starting with this awful wallpaper.
Yeniden başlamaya
To starting over.
Başlıyor.
It's starting.
Stüdyo daireler bir milyon dolardan başlıyor.
Studios starting at one million dollars.
Böyle diyorsun, ama... ama ilişki için çok zamanın yok gibi geliyor.
You're saying this, but I... I'm starting to think you don't really have time for a relationship.
Benden kaçtığını düşünmeye başlamıştım.
I was starting to think you were avoiding me.
Kan basıncı artmaya başladı.
BP starting to escalate.
Riley Perrin yerinden kalkar ve temiz bir başlangıç yapar. Evinden başlayarak. Beğendin mi?
Riley Perrin gets up and she starts fresh, starting with her living space.
Annenin uyku haplı birayı içmediğini düşünmeye başlıyorum.
I'm starting to think your mom didn't get the beer with the sleeping pill in it.
Güzel çünkü buharı beni endişelendirmeye başlıyordu.
Good,'cause the steam was starting to worry me.
Bazı şeyleri fark etmeye başladım.
I think I'm starting to realize something.
Şimdi Danny yok, ben de yavaş yavaş düzelmeye biraz toparlanmaya başladım ya, bence siz korkmaya başladınız.
Now that Danny's gone, and I'm starting to sober up, get my shit together a little bit, I think you're scared.
Beni hepten unuttuğunu düşünmeye başlamıştım.
I was starting to think that you'd forgotten all about me.
"Çocuklarla gezmek için atları ayarladık, 7.00'de başlıyor."
I already booked horses for me and the kids, starting at 7 : 00. "
Bu virüsü açıp incelemeye başlayalı bir ay olmuş,... ve içeriğini yada amacını anlamaya yeni başlayabilmiştik.
And here we are one month into this threat and we were just starting to discover what we call the payload or its whole purpose.
İçim daraldı artık.
I was starting to feel claustrophobic.
- İmparatorluk kuruyorum.
- I'm starting an empire.
- Yok. - Yeni mi başlıyorsun?
- Are you just starting?
Bot fırlatmak için görüş mesafesi kötü olacak. Yani yarın başlasanız iyi olabilir.
The visibility for boot-throwing will be very bad, so you may want to consider starting tomorrow.
İskoçya'nın yeni kralı olarak başlayacaksınız.
You'll be starting anew as the king consort of Scotland.
"Arkasından kız kardeşiyle çıkmaya başladım."
"Starting dating her sister behind her back."
Don bıraktı çocukları, tepeden hızla inmeye başladılar.
Well, Don let them go, and they are starting to rush down the hill.
Gelecek aydan itibaren işi büyüteceğim.
I'm going to increase my business, so starting next month,
Aramızdaki bu şeyden keyif almaya başladım.
I'm really starting to enjoy this shit between us.
Sonunda Sam, birazcık da olsa... bana güvenmeye başladı gibi.
And Sam is finally, just a little bit, sort of, starting to trust me.
On üç yaşında. Bazı sorunlar yaşamaya başladı.
She's, uh, 13, and she's... starting to have some issues.
Daha dikkatsiz davranıyor.
He's starting to get sloppy.
- Bunu çalıştırmakta sorun yaşıyorum.
- I'm having trouble starting it.
Yeniden başlıyor.
Starting again, isn't it?
Şimdiyse onun pek de hayalî olmadığını düşünmeye başlıyorum.
And I'm starting to think that he wasn't so imaginary.
Evimize saldırıp kız kardeşimizi öldüren Yedi hortlaktan başlayarak.
Starting with the seven revenants that attacked our homestead and killed our sister.
O zaman kesinlikle Nancy de peşinden gidecektir ve biz de yine sıfırdan başlamış olacağız.
No. Then Nancy would surely follow him out the door, and then we'd be starting from scratch.
Bak, umarım Nancy'yle birlikte çalışmanın bir yolunu bulabilirsiniz çünkü... Şu an benim de dürüst olmam gerekirse namın biraz yayılmaya başladı.
Look, I just hope you and Nancy can find a way to work together because- - it's my turn to be honest now- - you're starting to get a bit of a reputation.
İsteyeceğimiz son şey, birinin buraya çalışmaya gelip ayrıldıktan sonra bizim işimizle bize rakip olmaya başlaması.
Well, the last thing we want is somebody coming to work at the clinic, and then leaving with our work and starting a rival business.
Ve şimdi... ve şimdi bu harika çocuk sevgili kurucumuzdan kalan servetini Salem'in geleceğine adamış. Ve buna sevgili kilisemizi restore etmekle başlıyor.
And now... and now this... best-of-all boys... has dedicated his fortune from our beloved founder to the future of Salem, starting with the restoration of our beloved Meeting House!
Bence kendi kendini sinir ediyorsun.
I think you're starting to drive yourself crazy.
Maggie beni sinir etmeye başladı.
Though Maggie is starting to get on my nerves.
Çalışıyormuş gibi yapmanın stresi mi vurdu?
All the stress of acting like you're working starting to get to you?
Yine rengin gidiyor, atla da seni eve götüreyim, bisikletli bir centilmen olarak.
You are starting to turn green again, so why don't you hop on, and I will ride you home on my bicycle like a real man.
Yeni bir işletme açıp lokantaya ortak olarak.
Starting a new business and owning the diner?
Eğer doğal ortamda yetiştirilmiş bir hayvan bulabilirsem işe doğru başlamış olurum.
[Ryan] If I can get an animal that has been raised more in a natural setting, I'm starting off on the right foot.
Senin de istediğin gibi Murtaugh, yarından itibaren ikiniz de başka görevdesiniz.
Per your request Murtaugh, starting tomorrow, both of you are reassigned.
Çalışmaya başladığını duydum.
And I hear him starting to work.
İşe koyuldu.
See, starting out right.