Strang Çeviri İngilizce
106 parallel translation
Demek istediğim, eski reislerle ilgili ilginç bir şey var.
[Françoise] The thing is there's something strang e about the former patriarchs.
Sen ve Strang için ne yapabiliriz?
Well, what can we do for you and Strang?
Sizi Albay Strang'e götürmek üzere aracım var.
I've got a car here to take you on to Colonel Strang.
Adım Strang.
My name's Strang.
Strang hakkında ne düşünüyorsun?
What did you make of Strang?
Keşke orada seninle olabilsem.
WHO'S THE STRANG E OLD MAN HERE A WHILE AGO WHO SAID HE WAS YOU?
Vakur, bilge...
STRANG EST LITTLE THING.
Ama garip bir şekilde sırıtarak bana baktı.
Yet, you looked at me with a strang grin.
Juliette, hemen adamla flörte başladı.
Juliette immediately began flirting with the strang man.
Çok garip şeyler oluyor, Peter, Eğer anlıyorsam, kahrolayım.
Very strang things happening to you Peter, I'm damned if I know what it is.
Adı Strang.
The name's Strang.
- Alan Strang, Doktor.
- Alan Strang, Doctor.
Alan Strang?
Alan Strang?
Strang'i al, öğle yemeğinden önce hastaneyi bir gezdir bakalım.
Take Strang, here, on a tour of the hospital, before lunch.
Bayan Strang, bu olayın nasıl olduğu hakkında herhangi bir fikriniz var mı?
Mrs. Strang, have you any idea how this could have occurred?
Bayan Strang, Alan'a.. atlar hakkında söylediğinizi hatırladığınız başka neler var?
Mrs. Strang, is there... anything else you can remember you told him about horses?
Oh, Bay Strang de geldi.
There's Mr. Strang now.
- Bay Strang.
- Mr. Strang.
Bay Strang, oğlunuzun cinsellik hakkında bilgilenmesiyle ilgili tam olarak ne yaptınız?
Mr. Strang, exactly how informed would you judge your son to be, about sex?
Siz, Bayan Strang?
Did you, Mrs. Strang?
Hayır, Bayan Strang.
No, Mrs. Strang.
Bay Strang ve ben konuşuyorduk da...
It's just that Mr. Strang and I were talking.
Bay Strang ve ben dinle ilgili kavgalarımızdan birini yaptık... ve kocam doğruca yukarı çıkıp resmi duvardan söktü.
Mr. Strang and I had one of our tiffs about religion... and he went straight up the stairs and tore it off the boy's wall.
AIan Strang ile ilgileniyorum.
I'm dealing with Alan Strang.
Yani, AIan Strang'i tedavi ediyorum.
I mean, I'm treating Alan Strang.
Bay Strang, bana söylemediğiniz bir şey var mı?
Mr. Strang, is there something you're not telling me?
Herhangi bir şey de olur, Bay Strang.
Anything will do, Mr. Strang.
Strang, başka bir şey var mı?
Strang, is there something else?
- Bay Strang, ne biliyorsunuz?
- Mr. Strang, what do you know?
- Bay Strang- -
- Mr. Strang...
Bu AIan Strang, Bay DaIton.
This is Alan Strang, Mr. Dalton.
şiddet odasında Strang'le ilgili çok kötü bir şey oldu!
There's a terrible scene with the Strang boy in the Violence Room.
Bayan Strang.
Mrs. Strang.
Bayan Strang!
Mrs. Strang!
AIan Strang'i... kıskanıyorum.
Jealous... of Alan Strang.
Bu doğru, Bay Strang.
It's true, Mr. Strang.
Lafı uzatmadan, karşınızda boğul boğma sahnesi.
OK, so without further ado, the strang the strangulation scene.
Öyleyse söyle Strang'le çalisacak olmaktan dolayi heyecanli misin?
So tell me something. Are you excited about working with Strangé?
Buraya Strang hakkinda konusmak için çikmadigimi biliyorsun.
You know I didn't come up here to talk about no Strangé.
Strang.
Strangé.
Göreyim seni Strang.
Work it, girl. Strangé girl.
Niye Strang'i kontol etmek isteyesin?
Why would you wanna control Strangé?
Strang tamamiyle vahsi.
Strangé is buck wild.
Strang reklaminin konusuna ihtiyacim var.
I need the storyboards for the Strangé spots.
Yaratici takimimizin aylar süren uzun çalismalarindan sonra, yeni Strang parfümünün kazancini milyon dolara yükseltecek olan reklami görmek üzereyiz.
After months of hard work by our creative team, you are about to see the commercial that will launch our $ 18 million push for the new Strangé fragrance.
Eminim Strang'i ya da reklami da düsünmedin, degil mi?
I bet you didn't think about the Strangé commercial either. Right?
Strang'in reklami için bir fikrim var.
I got an idea for the Strangé ad.
Eminim Strang sana bizzat tesekkür etmek isteyecektir.
I'm sure Strangé would like to thank you personally.
Sonra bir dikenli çalıya onları dizdim.
I made a thorn and I strang them together.
Çok garip büyüleyici bir çocuk.
A very strang enchanted boy.
Strang...
Strangé.