Supe Çeviri İngilizce
24 parallel translation
Müthiş.
Supe.
Tamam yayınlarını yakaladım.
Hey, Supe. I got them on the air now.
Evimde bir uzaylı vardı. Ve bunu bilme fırsatım olmadı.
Walk around saying there was an alien in my apartment who gobbled up my supe.
- İyi misin, Süp?
- You okay, Supe?
Sağol, Süp.
Wow, thank you, Supe.
- Süpe.
- Supe.
Süpe, muhteşemdin.
Supe, you were terrific.
Şef bu işi bizim yapmamızı istiyor.
Supe wants us to handle this.
Sup, iyi görünmüyorsun.
Supe, you don't look so good.
Biliyor musun Spence, umarım bina görevlisi şu anda annenin zilini çalıyordur.
And you know what, Spence? I hope the supe is ringing your mother's bell right now!
Bunlar PEXSE'den geriye kalanlar. PEXSE, petrol işçileri sendikası SUPE'nin yarattığı, ve işçileri girişimci olabileceklerine inandırma amaçlı şirketti.
This is what's left of PEXSE, a company created by the oil-workers union SUPE to make the workers believe they could be entrepreneurs.
SUPE yöneticileri de bu dolandırıcılığın içindeydi.
The SUPE executives were in on the fraud.
O yüzden çorba içmezdim. Pastil çiğnemeye başladım.
So I would dodge my supe, and I started popping cough drops.
Sıcak su sorununu çözmesi için tamircinin gözünü korkutacak birini bulamaz mısın?
Can't someone intimidate the maintenance supe to fix... the hot water problem?
Ama şefim laf ederse, senin numaranı veririm.
But if my supe chews me out, I'll give him your digits.
Raporu dün teslim etmeliydim Ama amirim, program olmadan almaz.
I was supposed to turn my report in yesterday, but the supe won't take it without the schedule.
Ben sokak devriyesiyken, amirimdi.
When I was walking beat, she was my supe.
Sadece yeni ISP sorumlusuyla tanıştık.
Just met Brad, new ISP supe.
Ne zaman doğaüstü bir varlıkla karşılaşsam sonra bir yenisi çıkıyor.
Every time I get my head wrapped around one kind of supe, a new one comes along.
Bu da süper güçlü değilse, ben de bu işi bilmiyorum.
If that ain't a supe, I don't know what the hell is.
- Bu filmde süper kahraman oynuyor.
- Oh, he plays a superhero in this one. Kind of a supe...
- Amirim?
- Supe?
Müdür beni seni bulmaya yolladı.
Supe sent me looking for you.
O bir süper ba- -
* He's a Supe... *