Sybil Çeviri İngilizce
938 parallel translation
Kendini Bayan Gilpin ve Sybil'e tanıt.
Introduce yourself to Lady Gilpin and Sybil.
Sybil Gilpin annesiz dışarı çıkmış, hem de Hoppy ile.
Sybil Gilpin out without her mother, and with Hoppy, too.
- Hoppy ve Sybil mi?
- Hoppy and Sybil?
- Hoppy ve Sybil Gilpin ile.
- I met Hoppy and Sybil Gilpin.
- Sybil'e mi? Hayır.
- With Sybil?
Sybil, onu kapatır mısın?
Sybil, or turn it off?
- Sybil, Bea nerede?
- Sybil, where is Bea?
- Sybil, bluzümle ilgilendin mi?
- Sybil, have spent my blouse?
Bea, Sybil'le o şekilde konuşma.
Bea, do not talk well with Sybil.
Sybil, bugün alt katı temizlemen gerekmiyor.
Sybil, do not need clean down there today.
- Hayır, teşekkür ederim, Sybil.
- No, thank you, Sybil.
- Günaydın, Sybil.
- Good day, Sybil.
- Sybil, biliyorsun, ben çay içerim.
- Sybil, knows that I drink tea.
Sybil, ağaç arabada.
Sybil, the tree is in the car.
Sybil böbrek turtası yapmış.
Sybil made pie kidneys.
Sybil neredeyse yemeği dağıtmak üzere.
Sybil is ready to serving dinner.
- Ben dışarıdayken evi temizler misin, lütfen?
- Sybil, can clean the house.
- Sybil seni çağırıyor, Lucia.
- Sybil is calling you, Lucia.
Sybil, kentten aldığım şeyleri yerleştirmemiştim, lütfen...
Sybil not kept what bought in town, can...
Sybil, lambalardan tasarruf sağlamalıyız. Bu...
Sybil, we have to decrease the bill.
Demek istiyorum ki, biz hep lambalardan tasarruf sağlıyoruz. Et faturası, Sybil.
Always leave the lights on.
Sybil, hemen arabamın anahtarını getir.
Sybil, the keys my car quickly.
- Sybil!
- Sybil!
- Gidin buradan. - Sybil arabayı stop et ve yardıma gel.
- Sybil, takes the car and will ask for help!
Sybil, beni üzmek mi istiyorsun?
Sybil, you really want to hurt me, don't you?
Adı Sybil de la Motte.
Her name is Sybil de la Motte.
Git ve babanı ve Sybil'i çağır.
Go and get your father and Sybil.
Ve Sybil?
And Sybil?
Sybil de iyi.
Sybil is well, too.
Sybil burada
Here's Sybil.
Oh, Sybil?
Oh, Sybil?
Sus Sybil!
Be quiet, Sybil!
Mavis ve Sylbill'in kazanma yöntemleri var
It's true that Mavis and Sybil have ways that are winnin
Sybil Sutton, Washington Sentinel.
Sybil Sutton, Washington Sentinel.
Sybil, Şerif ile sana biraz daha sos hazırlayayım.
Sybil, I'll make more gravy for you and the sheriff.
Okuluna git, Sybil.
Go on to school, Sybil.
Sybil'e iyileşeceğini söyledim.
I told Sybil you're gonna be all right.
Ama Sybil ve benim sana saygımız sonsuz.
But Sybil and me, we do have full respect for you.
Bilmiyorum, Sybil.
I don't know, Sybil.
Tamam, Sybil.
I am, Sybil.
Sybil'in eski aşkı yeniden alevlenir.
As something less than an honest man. Sybil feels once again A resurgence of her old affection
Ben Sybill.
This is Sybil.
Bay Katz, ben Sybil Tooksbury'yim.
Mr Katz, I'm Sybil Tooksbury.
Pazartesi'den beri orada, Sybil.
It's been there since Monday, Sybil.
Reklam vermeye karar verdim, Sybil.
I decided, Sybil, to advertise.
Sybil, otel işini iyi bilirim.
Sybil, I know the hotel business.
Sybil, daha yüksek kalitedeki insanların ilgisini çekmeliyiz.
Sybil, we've got to try and attract a better class of person.
Sybil, bak!
Sybil, look!
Sybil!
Sybil!
Sybil, bunu güvenli bir yere koyar mısın canım?
Sybil, would you put this in the safe, please?
Bak, Sybil,...
Look, Sybil,