Tamer Çeviri İngilizce
96 parallel translation
Komik bir adam. Ve işte aslan terbiyecisi.
He's a funny fellow, and there's the lion-tamer.
- Aslan terbiyecisi isem sandalyem ve kırbacım da olmalı.
- If I'm a lion tamer I should teach with a chair and whip.
Hakkında tek bildiğim, Texas'daki iyi çobanlardan biri olduğu.
All I know, he's the best horse-tamer in Texas.
Sana bol şans dilerim. Harika bir aslan terbiyecisi olursun.
I wish you the very best of luck, and I think you'll make a very terrific lion-tamer.
- Hayvan terbiyecisini görebilir miyim?
- Can I see the animal tamer? - If you really want.
Aslan terbiyecisi olan ve mutlu olmamı isteyen o kaba amcamı hatırlıyor musun?
You know my uncle, the lion tamer, that brute who wanted me to be happy?
Aslan terbiyecisine ne olduğu önemli değil?
Whatever happened to that girl, the lion tamer?
"Aslan terbiyecisi" yazıyor.
A hat, with "lion-tamer" on it.
Üzerinde ışıklı "aslan terbiyecisi" yazıyor karanlıkta da eğitebileyim diye.
And it lights up, saying, "lion-tamer" in great big neon letters so you can tame them after dark, when they're less stroppy.
"45 yaşında bir muhasebeci aslan terbiyecisi olmak istiyor." dersem ilk sorusu "Şapkası var mı?" olmaz.
"Look here, I've got a 45-year-old chartered accountant with me who wants to become a lion-tamer" his first question is not going to be, "Does he have his own hat?"
O zaman aslan terbiyecisi olacaksın.
So you will do the lion-tamer's act.
Bu düdüğü çaldığımda, artık aslan terbiyecisi olmayacaksın.
When I blow this whistle, you won't be a lion-tamer.
Bouglione, hayvan eğiticisi ve bir efsane olarak geleneksel sirkin yaşayan son ustasıdır.
Bouglione, an old-time tamer and a legend, is the last surviving master of the traditional circus.
Aslan terbiyecisi.
A lion tamer.
Evet, aslan terbiyecisi şapkası, üzerinde "Aslan Terbiyecisi" yazan ve geceleri de aslan terbiye edebilmek için büyük, kırmızı, neon harflerle "Aslan Terbiyecisi" yazan bir şapka.
Yes, a lion taming hat, a hat with "Lion Tamer" written on it... and it lights up, saying "Lion Tamer" in big red neon letters... so you can tame them after dark.
Ama sorun şu ki eğer şirketi arayıp, onlara, "elimde, 45 yaşında aslan terbiyecisi olmak isteyen bir muhasebeci var" dersem ilk soracakları soru "Kendi şapkası var mı?" olmayacaktır.
But, you see, the snag is... if I now call the service and say to them... "I've got a 45-year-old accountant who wants to become a lion tamer"... their first question is not going to be "Does he have his own hat?"
- Evet. - Ben onların aslan terbiyecisiyim.
- I'm their lion tamer.
Ve Exupéry'e gelince, çok güçlü gözleri olan vahşi hayvan evcilleştiricisi bir sanatçı olduğunu söylemiş.
And under Exupéry's, it said that he was an artist... with very powerful eyes... who was a tamer of wild animals.
Bu nedenle Querelle'in karşına bir aslan terbiyecisi olarak görünüyorum.
Thus I appear as a lion tamer before Querelle.
Vahşi bir hayvan bile yaşlandıkça evcilleşir.
Even wild animals get tamer with age
Nesin sen, aslan terbiyecisi mi?
What are you, a lion tamer?
Maymun terbiyecisine ait ve be de aynen öyle hissediyorum.
It belongs to the ape tamer, and I feel just like him.
O mısra terbiyecisiydi.
He was the worm tamer.
Terbiyeci, gecelerini dünyanın çöplerini karıştırmaya harcıyordu.
The tamer spent his nights digging in the garbage of the world.
Terbiyeci, kelimelerin ve imgelerin insanların hayallerinde yeniden doğabilmesi için, mısraların küllerine karışması gerektiğine inanıyordu.
The tamer believes that images and words must mingle with the ashes of the worms to be reborn in the imaginations of men.
Terbiyeci haklıydı.
The tamer was right.
- Ben aslan terbiyecisi değilim.
- I'm no lion tamer.
"Tamer içeri getiriyor"
Tamer brings it in.
Bu ikimiz için de daha kolay olabilir bir yere gittiğinde biraz terbiyeli ol.
You know, it would be a lot easier on both of us if you went someplace that was a little... tamer.
Aslan terbiyecisi mi?
A lion tamer?
Kapat! Ama Juanita'yı, boğa terbiyecisini kaçıracaksın!
But then you're gonna be missin Juanita, the bull tamer!
Charlotte, Mide Sakinleştirici ister misin?
Do you want some Tummy Tamer? Of course it's her.
- Lânet bir aslan terbiyecisi gibisin.
- You're like a goddamn lion tamer.
Üstelik mücevher hırsızı ya da aslan terbiyecisi olduğumu söylememe rağmen.
Even if I'm not claiming to be a jewel thief or lion-tamer.
Aslan terbiyecisine dönüşmem gerekebilir.
In case I had to turn lion tamer.
Rock yıldızı ile aslan terbiyecisi arasında.
Somewhere between rock star and lion-tamer. - Did you cheat?
Ben o aslan terbiyecisi satın sanmıyorum Bunun üstüne.
I don't think he'II buy lion tamer on top of that.
Dünyanın en ünlü vahşi hayvan terbiyecisi ve Büyük Zerbino Sirkinin yöneticisi.
World famous animal tamer and director of the great Zerbino Circus.
İki itfaiyeci, üç kovboy, bir kaplan terbiyecisi, bir savaş pilotu iki casus, Napolyon emrinde bir general bir balon pilotu, üç asker.
Two firemen, three cowboys, one tiger-tamer, one fighter pilot two spies, a general under Napoleon.
Özel misafirlerimiz mi olacak yoksa, her zamanki kalabalık mı?
Is there gonna be a lion tamer... or is it just the usual clowns?
Ateş ve elementlerin ustası.
A tamer of fire and the elements.
Benim normal biri olmadığımı, ateş ve elementlerin ustası olduğumu söylüyor.
He says I'm no common man, but the tamer of fire and the elements.
Topraklarıma hoş geldin, ateşin ve elementlerin ustası.
Welcome to my country, tamer of the fire and the elements.
Tamer ve Ruthie.
Tamer and Ruthie.
Ve solumda üçüncü örneğimiz, baştan çıkarıcı kadın evcilleştiricisi!
And to my left our third specimen, the temptress tamer!
- Aslan terbiyecisiyle kim kalıyor?
- Who rooms with the lion tamer?
Onların üzerine duman tutuyoruz, bir aslan terbiyecisi gibi.
We use smoke on them, like a lion tamer with a whip,
- Onu bana bırak.
- Time for the lion tamer.
Bize ödeme yapmayacak olursanız, hesabınızı bu azgın herif şu aslan terbiyecisi ve de şu hokkabazla görürsünüz.
You don't pay us, and you'll have to deal with a strongman.... A lion tamer.... And a juggler.
- Timsah terbiyecisi.
- Crocodile tamer.
- Aslan terbiyecisi mi sandınız?
Perhaps you thought I was a lion tamer?