Tao Çeviri İngilizce
1,164 parallel translation
Tğm. Tao, gereken her şey yanında mı?
Lieutenant Tao, you have everything you need?
Teğmen Tao, en kısa sürede Dr. Rainey'in bu klinik deneydeki meslektaşlarıyla görüşmeni istiyorum..... lütfen.
Lieutenant Tao, i want to meet with Dr. Rainey's colleagues on this clinical trial and as soon as possible, please. Thank you.
Tao, bu konuda yardımın gerek
Tao, i'm going to need your help with this.
Teğmen Tao, Wayne'in bilgisayarı.
Lieutenant Tao, Wayne's computer.
Teğmen Tao'ya söyleyin, tarih ve saat ayarlarıyla oynanmış mı, bir baksın.
Tell lieutenant Tao to check and see if the time and date stamp's been manipulated.
Teğmen Tao, sınır devr...
Lieutenant Tao, can you call bor...
- Tao orada mı?
Is Tao there?
Tao orada.
Tao is there.
Tao "Endişelenmeyin" diyor.
Let me... Tao says not to worry.
Gabriel, güvenlik kameralarını kontrol edin. O arabanın giriş-çıkış görüntüsü var mı bakın. Dedektif Tao. balistik incelemeyi izle.
Lieutenant Provenza and sergeant Gabriel, if you could check the security tape, see if we have any pictures of that car going in or out.
Tğm. Tao, hükümet tabibinden haber çıktı mı?
Uh, lieutenant Tao, any news from the coroner?
Teğmen Tao, bir şey bulmuş ki görmen de fayda var.
Lieutenant Tao's found something i think you ought to take a look at.
Dedektif Tao, balistik raporunu bir kez daha adım adım gider misin?
Detective Tao, could you walk me through the ballistics one more time.
Dedektif Tao, benim için Ajan Howard'ı bul.
Detective Tao, find agent Howard for me.
Bugün nasılsın Dedektif Tao?
How are you today, detective Tao? Excuse me?
Peki Dedektif Tao. Çok teşekkürler.
All right, detective Tao, thank you very much.
Belki bir şey buluruz. Dedektif Sanchez ve Daniels, herifin tam profilini oluşturmak için Dedektif Teğmen Tao'ya yardım edin.
Detective Sanchez and detective Daniels, if you could join detective lieutenant Tao puttin'together a more complete picture of this guy.
- Dedektif Tao. Şunu okusana?
Ok, Tao, can you read that?
Teğmen Provenza yardım etsin.
Who also has a record. Lieutenant Provenza can help you. Lieutenant Tao and sergeant Gabriel,
Teğmen Tao ve Çavuş Gabriel, gerçi sokaktan alındığına eminim ama geçen yıl kimler keskin nişancı tüfeği almış bakıverin.
Even though i think it was picked up on the streets, Could you check and see who's bought a sniper rifle in the last year? That's internet and retail.
Peşrevi uzatmanın faydası yok Dedektif Tao.
Prolonging it won't make it any better, detective Tao.
Teğmen Tao abaküsünü kap ve ölüm saatini hesaplamaya çalış bakayım.
Thank you. Lieutenant Tao, grab your abacas and see if y'all can't figure out the time of death.
Sudan dışarı kendi başına çıktığını sanmıyorum Teğmen Tao bunu bir kurcalayın.
And i doubt it climbed out on its own. Lieutenant Tao, could you follow up on this, please?
Tğm. Tao, ilgileniver lütfen.
Look into that, lieutenant Tao, please?
Tğm. Tao, Los Angeles Metro güvenlik kameralarını tarayalım.
Lieutenant Tao, let's drag the L.A. metro security cameras.
Teşekkürler Tğm.
Thank you, lieutenant Tao.
Sanchez? Provenza? Tao.
Sanchez, Provenza, Tao.
Tao, kanıtlar ve otopsi raporunun katalogunu hazırlayın.
Lieutenant Tao, you could catalogue the evidence and autopsy report.
Teğmen Tao'yu arasak kapıya düz kontak çekerdi.
Why don't we just call lieutenant Tao?
- Tao bir şey bulmuş.
Tao's found something.
- Teğmen Tao, uzatma artık.
Knock it off, lieutenant Tao, ok?
- Teğmen Tao, yarım kaldı.
Lieutenant Tao, you were saying?
Einstein da birazcık otistikti. Gerçi ona hiçbir şey için teşhis konmadı ama televizyonda bir belgeselde izlemiştim. Teşekkürler Teğmen Tao.
Einstein was a bit autistic, i mean, he was never diagnosed or anything, but there was this documentary... thank you, lieutenant Tao.
Tao. Bu numaranın telefon dökümü lazım.
Tao, we're gonna need a phone dump on this number.
Luang Tao Lu Caddesi'ndesin.
I see you on Luang Tao Lu Road.
Bu akşam çok naziktin.
Foste tao gentil esta noite.
Bu çok kötü.
Isso é tao mau.
- Bir sarışın barınağın arkasına işediğinde, orada kimin olduğunu düşün.
- When a certain blonde peed behind a booth at Tao, you know who was there? - You were.
Tğm. Tao, burada neler olduğunu düşünüyoruz acaba?
Lieutenant Tao, what do we think happened here?
Tğm. Tao?
Lieutenant Tao,
Tğm. Tao, ilk gelen balistik sonucunun raporunu hazırladı. Xavier ile konuşmadan önce, Tao'nun anlatacaklarını dinlemelisiniz.
Lieutenant Tao's put together a preliminary ballistics report, and I think before we talk to Xavier, you should see what he's put together.
Tğm. Tao'dan, Ari'nin kredi kartlarını izlemesini istemiştim. Adamın Vegas'ta kaldığı yeri bulduk.
I asked lieutenant Tao to drag Ari's credit cards, and we found out where he's staying in Vegas.
Tğm. Tao. Evet.
Lieutenant Tao?
Tğm. Tao.
Lieutenant Tao,
Amirim. Amirim. Tao sonuçlarla birlikte yanımda.
Chief, Tao's here with your papers.
Yani sizin muhbirin getirdiği iki DNA örneği var ya? Aslında biri Martin'dendi diğeri de erkek akrabalarının birinden. Tğm.
the two DNA samples that we thought were obtained by your informant, one was actually that of Tim Martin, and the other was one of his male relatives, which lieutenant Tao has just identified... as your son.
Allah, Shiva, Tao, Jehovah...
Allah, Shiva, the Tao, Jehovah- -
Bu hapların içinde ne varmış, buluver lütfen. Tao. Teşekkür.
Lieutenant Tao, would you please find out what is in these pills, thank you.
Ya bu beyefendiler de kim?
Detective Tao, follow up on ballistics. And who are you gentlemen?
- Teğmen Tao, cinayet silahı hakkında ne biliyoruz?
40 people saw a very suspicious, dark S.U.V. Lieutenant Tao, what do we know about the murder weapon?
Tao?
Detective Martin's head, Lieutenant Tao?