English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ T ] / Teachers

Teachers Çeviri İngilizce

3,608 parallel translation
- Öğretmeniyle konuş sen de.
So talk to her teachers.
Aynı şekilde gecekondu mahallesi doktorlar, öğretmenler, avukatlar gördü. Bugün kardeşimiz Danilo kendini Tanrı'ya adıyor.
The same way the slums have seen doctors, teachers, lawyers... today... our brother Danilo devotes himself to God.
Hay sıçayım velisine de, toplantısına da!
To hell with the teachers and their meetings.
Emma yüzünden bütün hocalar notlarımın ara sınavlarda iyi olacağını düşünüyor.
It's so bizarre because of Emma, all my teachers think I'm going to ace my midterms.
Bütün öğretmenlerle ve oğlunuzun okuldaki bütün arkadaşlarıyla görüşme yapacağız.
We'll be interviewing all the teachers and any of your son's friends at the school.
Bizler onların anneleri, ablaları, öğretmenleri olduk.
We have become their mothers, sisters, and teachers.
Tüm bunların muhtemel bir açıklaması bütün bu kültürlerin nasıl piramit inşa edildiğini aynı öğretmenlerden öğrendikleridir.
A possible explanation for all of this is that all of these cultures learned how to build these pyramids from the same teachers.
Ve böylece sorgulamada yepyeni bir kapı açılır.
Who were the teachers of the builders? And so, a whole new line of questioning opens up.
Neredeler?
Where the hell are the teachers?
Bayanlar ve baylar, okulda bir sorun çıktığında hep öğretmenleri suçluyorsunuz.
When there's trouble, you always blame the teachers.
Tüm öğretmen ve öğrencilerden.
From all of the teachers and students.
Kısa bir süre önce havuz kenarında yaşanan skandaldan ötürü tüm öğretmenlerimiz, sizlere derinden özür dilemek istiyor.
Well, all of teachers want to apologize deeply to you about the scandal that happened recently at the poolside.
Öğretmenler sadece kuralları öğretir.
Teachers teach rules...
İlköğretim okulları için yeni İngilizce öğretmeni alımı yapılacaktır.
The elementary school is hiring new English teachers.
Nerede olduğuna dair fikirlerini almak için öğretmenleriyle konuşacağım.
I'm gonna ask his teachers if they have any idea where he is.
Eskiden herkes benimle dalga geçerdi. Öğretmenler bile.
People used to mess with me all the time, even teachers.
Peki diğer öğretmenler ne yapacak?
What will the teachers outside of class 3 do?
Sadece sınıf öğretmenleri ve sınıf öğretmeni asistanları.
Only homeroom and assistant homeroom teachers.
Öğretmenler grevde şu anda.
The teachers are on strike.
Carmel'de deneysel bir yatılı okul. Öğrenciler öğretmenlere ve öğretmenler de hayvanlara öğretirdi.
Experimental boarding school in carmel where the students teach the teachers, and the teachers teach animals.
Öğretmenler haricinde Okulda kimse bilmiyor.
Only the teachers knew about it.
Linus'un öğretmenleri ve sınıf arkadaşlarıyla konuştuk.
We talked with Linus'teachers and classmates.
Öğretmenler!
Teachers!
Ve öğretmenlerin buvullarıda.
And the teachers'luggage.
Bir öğretmenden duymam gereken şeyler değil.
That's not what I need from my teachers.
Burada olduğumdan kimsenin haberi yok. Diğer hocaların bile, ve park yerim- -
No one knows I'm here, not even the other teachers, and my parking space- -
Öğretmenleriyle konuşurken zorlanırsan eğer benim işaret dilim de bayağı gelişti.
And you know, if you're having any trouble talking to her teachers, my signings getting pretty good.
Aralarında doktorlar, öğretmenler, mühendisler var.
They're doctors, teachers, engineers.
Öğretmen arkadaşlarınızın maaşlarını zimmetinize geçirmekten tutuklusunuz.
You're under arrest for embezzling your fellow teachers'pension money.
Metopia twitter : @ birtemmuz
Subtitles ECLAIR GROUP - PARIS corrected resynced ♪ ♪ by AsifAkheirESL @ teachers.org
Kötü haber su ki, kesintiler beni kadrolu olmayan... -... ögretmenlerin % 10'unu isten çikartmaya zorluyor.
The bad news is, is that cutbacks are forcing me to lay off ten percent of our nontenured teachers.
Kaç tane öğretmenle yatıyorsun?
How many teachers are you sleeping with?
Aileler, öğretmenler, koruma dernekleri, park ve bahçe çalışanları.
Parents, teachers, conservancy groups, park and rec workers.
Okuldaki öğretmenlerim gibiydi.
He was just like my teachers back in school.
Öğretmenlik mevzusuna gelince büyük bir şansım.
And as far as teachers, I'm a catch.
42 çocuk, iki öğretmen ve üç ebeveyn uçuş sırasında yanlarındaymış.
42 kids, two teachers and three parents can attest to his whereabouts at the time of the flight.
İşleri batırdım çünkü öğretmenlerim benden nefret ediyor.
I'm just getting screwed because my teachers hate me.
Rose, bütün öğretmenleri acil toplantıya çağır.
Rose, gather the other teachers for an emergency meeting.
Diğer öğretmenleri rahatsız edeceğinden korktum.
I was concerned you'd make the other teachers uncomfortable.
Öğretmenlerimden biri babamın beni dövdüğünü düşündü ve beni evden almaya çalıştılar.
One of my teachers thought I was being abused by my father and tried to put me in a home.
- Tüm ödevlerini ben halledeceğim ve öğretmenleriyle bağlantıdayım.
I have all their schoolwork and I'm in touch with their teachers.
Derse girmemek için öğretmenlerimizden izin almak zorundayız. Ama İngilizce öğretmenim uyuzluk ediyor.
We have to get permission from our teachers to miss class and my english teacher's being a bitch.
Birçok öğretmenin gözdesiydi.
He was a lot of the teachers'favorites.
Burada dersler zor olabilir ama öğretmenler çocuk oyuncağı.
The classes might be hard here, but the teachers are pushovers.
Okuldaki öğretmenler denedi.
The teachers at the school tried to.
"Hocası da hekimi de avukatı da..."
♪ the teachers and the doctors and the lawyers ♪
Okulda tüm öğretmenler bana iyi davrandı
At school, all the teachers were nice to me.
Özür dilerim öğretmen bey.
I'm sorry, gentlemen teachers.
Shinohara, öğrencileri dövüyor.
- Don't hurt your students! - Shinohara beat students. - There're no decent teachers any more.
Çeviri :
- PARIS corrected resynced ♪ ♪ by AsifAkheirESL @ teachers.org
Adil değil bu yahu.
It's just not fair- - the teachers are jealous

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]