English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ T ] / Temas

Temas Çeviri İngilizce

7,903 parallel translation
Temas!
Contact!
Görsel teması kaybediyoruz.
We're going blind.
- Neye ihtiyacınız varsa söyleyin. - Adamlarım sizinle temas kuracak.
I'll have my people get back to you.
Tankarnaya'ya gönderilen ekipten hiçbir temas yok.
We have no contact from the team we sent to Tankarnaya.
Zaten diğer havayollarıyla ve temas halindeyiz. Mümkün olduğunca çok sayıda bilet almak için çalışıyoruz.
We are already making contacts with other airlines and trying to obtain as many tickets as possible
Temas halinde olacağız.
Okay, uh, we'll be in touch.
- Temas kurana kadar bilemem.
I won't know until we make contact.
" İlk temas.
" First contact.
Kameralarımız yavaş yavaş kapsülle görsel teması kaybediyor fakat güncellemeleri sürekli olarak görev kontrol merkezinden alıyoruz.
Our cameras have lost visual contact with the capsule, but we are getting constant updates from inside mission control.
Dünyadaki en iyi doktorlarla temas halindeyiz.
We are in contact with the best doctors worldwide.
- Temas hâlinde olacağım efendim.
I'll be in touch, sir.
Temas hâlinde efendim.
He's... been in contact, sir.
Temas mı kurdunuz, bitirin işini.
Whoa! You make contact, I expect you to finish it.
Ramadi'ye geldiğimizde, daha çıktığımız ilk devriyede temas oldu.
When we got to Ramadi, the first day- - We had contact the first patrol we did.
Güneyden temas çoğunlukla ya küçük silahlardan oluyor... ya da oteli dürbünle izleyenler ve filme çekenlerden.
Most of the contact down to the south comes from small arms or people observing the hotel with binoculars, filming us.
Peki, seninle nasıl temas kuracağız?
Well, how will we get in touch with you?
Ve sonra temas kaybetti.
And then we lost contact.
Sen teması kaybettiğimiz hemen önce yeraltısuyu kayboldu söyledi.
You said that the groundwater disappeared just before we lost contact.
Biz teması var mı?
Have we got contact?
Ben teması kaybettik.
I've lost contact.
Her zaman göz teması kurmalısın.
Always make eye contact.
Mark Watney ile dış uzayda temas kurduk.
Contact in outer space, with Mark Watney.
Radar, uçakla temas kesilmeden önce, uçağın rotadan çıktığı ve Sovyet hava sahasına girdiğini gösteriyor.
Radar showed the plane wandering off course. Deep into Soviet territory before contact was lost, complicated any effort to recover it.
Grup olarak Yüzüklerin Efendisi teması üzerinden gitmiştik...
We had this whole Lord of the Cockrings thing going,
Göz temasını kaybetme. Birkaç kokulu mum yak ve Sade şarkıları patlat.
Just maintain eye contact, light some scented candles and throw in some Sade.
Üçüncü türün yakın teması.
Close encounter of the third... Kind.
Temas ettiğin hiçbir fiziksel belirti seni kandırmasın bu kesinlikle UFO vakası değil.
Do not be deceived by any physical manifestation you may encounter, they're absolutely not UFOs.
Bu ışık var ama temas olmadı demek.
Oh, that means lights but no contact.
Her nesilde, yemek temasıyla güzel şeyler yapabiliriz.
In every generation, we can do just fine without food manga themes.
Ve, isimleri ile ona temas onun iphone bulabilirsiniz, Resimler, video klipler.
And you can find his iPhone on him with names, contacts, pictures, video clips.
Boşalırken göz teması kuruyor.
He makes me look at him when he comes.
Bu bitkilerin ufacık bir teması bile çok tehlikeli olabilir.
I wouldn't move around too much, Amy. Even the slightest contact with some of those plants could be extremely dangerous.
Muhtemel temas Caleb buradaydı ama hiçbir şey bilmiyor.
Potential contact Caleb has been there but, he knows nothing.
Tamam, üç kişi al yanına. Görsel teması...
You get a headcount?
Temas ettiği her şeyi öldürüyor.
Kills everything it touches.
- Görsel temas sağlamam lazım.
I need to make visual contact.
Görsel temas sağlandı.
We have visual confirmation.
Bana kalırsa, Sapık da tam olarak bu mevzuya temas ediyordu.
That picture really touched upon that, I think, Psycho.
- Göz teması.
- Eye contact.
Göz teması.
Eye contact.
Ve.. .. eğer ona arkadan sahip olacaksan.. .. göz teması kurmak yok Sapık Chester.
And... if you're taking her from behind, no eye contact, Chester the molester.
Ne zaman göz teması kursak bütün vücudum titriyor.
[Door opens, closes] Mm. Every time we make eye contact, my whole body shakes.
Ayaklarınla yerin arasındaki temas asla kesilmemeli.
And your feet don't ever leave the ground.
Sürekli Göz teması kur.
Keep an eye out for contact.
Morello, temas yok! Sandalyene dön!
Morello, no touching!
Bu bir vaftiz gibi, ama temas edilmeden.
It's like a-a baptism, but without all the touching.
İçindeki herşeyi elektrik temasından korur.
It protects everything inside from an electrical charge.
Bazı kaynaklara göre virüs hava veya temas yoluyla bulaşabiliyor.
Some media outlets are reporting that may communicable through touch or some kind of airborne contact.
Eğer temas veya hava yoluyla virüs kapsaydık bunun farkında olurduk.
If you can pass the virus by touch or by some airborne transmission, we'd know it.
İşi yapması için aldığımız artist, tolerans temasıyla çalışmayı reddetti.
- Oh! The artist that we hired to do this refuses to work with the theme of tolerance.
Sakın cildine temas ettirme!
Don't get that on your skin! Oh!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]