English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ T ] / Tente

Tente Çeviri İngilizce

75 parallel translation
- Tente gevşemiş.
- The canvas has come loose.
Eğer beş dakika içinde tente hala aşağıda ise Tekrar geleceğim demektir.
If in five minutes the awning's still down, it means I'll be back down.
Şükür, tente düşüşünü kesmiş.
Luckily, the canopy broke her fall.
Tente hikâyesini anlatışın...
The way you told the story about the sunshade.
... yastıklı oturak, tente.
Like a padded seat, a canopy.
Nechayev, tente yayılmış.
Nechayev, spread the tarpaulin.
Bir tente için 2.300 dolar, mahkeme masrafları 1.000 dolar... hepsi toplam... 19.950 dolar yapıyor.
One canopy, $ 2,300 and $ 1,000 in court costs making a grand total of $ 19,950.
Ve bir tente!
And a tilt!
Giderken gördüğüm kamyonun üstüne tente vardı.
That truck I saw leaving had a tarp on it.
Son iki günün büyük kısmını yağmur yüzünden içeride geçirdim ve bir tente yapmaya başladım.
"Rain has forced me indoors for most of two days now... " and I have begun work on an awning.
Yeni dükkanda bir tente var.
There's an awning on the new store.
- dağda tente lazım. Çabuk.
- We need tarpaulins up the mountain, quick.
- Elimdeki tek tente bu.
- That's the only one I've got. - Right. That'll do.
Tente ile örtmüştüm ama rüzgâr...
I covered it with tarpaulin, but I don't know. The wind must've...
O tente bu tente olabilir mi?
Would that be this tarpaulin by any chance?
- Tente çatıdan uçmasa diyorum.
- I'm hoping the tarp stays tied on my roof.
İtfaiyeciler ve altınızda tente olmadan küçük kızı aldınız ve pencereden geriye doğru atladınız.
With no firemen, no nets below, you grab this little girl and jump backwards out the window.
Yani, tente yaklaşık 3 kat durmamı engelleyebilirdi.
What's up? ... I mean, if an awning broke my fall from 3 floors up.
Neyse o şey, tente altında.
Whatever that thing is under the tarp.
İlkbahar sonunda, eğrelti otları ve kozalaklı ağaçlar en zengin hallerindeler kalın bir tente oluşturmuşlar, ve güneş ışığını azami şekilde soğurmaktalar.
By late spring, the tree ferns and conifers are in full flush and have formed a thick canopy, soaking up every bit of sunlight.
O yüzden de B planı olarak bir tente almak istiyor.
He wants to get a tent for backup.
- Bir tente var sadece.
- No, nothing but an old tarp.
"Bauhaus" dan güzeI bir tente aIacağım... burada oturup domatesIerim büyürken Şarabımı yudumIayacağım.
I'll get a nice lace awning at Home Depot so I can sit here, tune your ass out, and sip my wine while my tomatoes grow.
- Tente.
- Tarp.
Tente mi?
- Tarp? - Yeah.
Tente?
- Tarp? - Yep.
- Hayır, sadece tente.
- No, just tarp.
Kim "tente" yi heceleyemez ki?
Who can't spell tarp, Duff?
Tente'yi heceleyemedi mi?
She couldn't spell "tarp"?
Arkada şey vardı... - Tente mi? - Ne dendiğini biliyorum.
With one of those cover things on the back, you know, a...
Çizgili tente, dev at da olsun mu?
With the striped awning and the giant horse?
Altta bir tente bile yok.
There's not an awning in sight.
Birisi çok harika bir tente olduğuna dair bir şeyler demişti.
Someone said something very encouraging about a divine tent.
Garajda ip ve tente var.
There's rope and tarp in the garage.
Üst kattaki tente boyası muhteşem.
The new paint on the upstairs awning, wonderful.
Bu bir tente.
It's a canopy.
Kır çiçeği, tamam. Sonra tente boyunca ilerleyeceksiniz. - Bu arada da...
Baby's breath, okay, you'll then proceed to the bower, um, at which point...
Her kaliteli tente gibi, bu da su geçirmez bir tentedir.
And the tent, like any decent tent, is waterproof.
Aslında, tente öylesine su geçirmez bir kalitededir ki altındaki Ağ Örenler susuz kalma tehlikesi içindedirler.
In fact, the tent is so waterproof that the web spinners beneath are in danger of not getting enough water.
Sahanın üstüne tente çekerler ve soyunma odasına gidip üstlerini değiştirirler.
They roll out a tarp and everybody goes... to the locker room and put their street clothes on.
Size söylediğim işleri yapmalısınız ya da kış geldiğinde karların altında bir tente ile kalırsınız.
You do the chores I tell you to, or come winter you're gonna be pitching a tent out in the snow.
" Dean taptığı arabası Impala'nın arkasına geçti ve kırık camı bir tente ile kapattı.
"Dean slid behind the wheel of his beloved impala " And drove off,
Tente bir karganın kanat çırpması gibi ses çıkarıyordu. " Tente mi?
"The plastic tarp on the rear window flapping like the wings of a crow."
Ağırlığına göre mi yoksa tente hesabına göre mi hesaplayalım? Nasıl olsun?
Are we going to do it by weight or by tarpful?
Tente hesabı yaparsak kilo başına 40 sente mal olur.
How do we do it? They told me that a tarp cost US $ 0.40 per kilo?
Düştükleri yerde tente bile yoktu.
There wasn't even an awning in their direction.
Düğün törenindeydik, ve üzerimizdeki tente.... çöktü
We were at this wedding, and the tent... collapsed.
Tente, herşeyi alıp savurdu.
The roof just got blown off everything.
Sömürücü bir işyeri, bir döşemeci ve bir tente üreticisi.
That's one sweatshop, an upholsterer, and an awning manufacturer.
Alnı başının üstünde tente gibi duruyor.
Her forehead hangs over her head like a canopy.
- Sen ne alacaksın?
Qu'est-ce qui vous tente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]