Tepeden tırnağa Çeviri İngilizce
621 parallel translation
Tamam. Burada elimizde bir çakıl katmanı var. Ve seçilmiş bir maden damarını tepeden tırnağa çıkarıyoruz.
Okay, what we have here now is a collection of gravel layers, and what we are mining from top to bottom is the selected reef cut, and associated with the pebbles and the pyrite that you see here,
" Carozza içeri alındığında, tepeden tırnağa aranmıştı.
" Carozza was thoroughly searched when she was brought in.
Masada tepeden tırnağa silahlanmış olarak oturmak Worms adeti midir?
Is it the fashion at Worms to sit at table armed head to toe?
# Tepeden tırnağa yakıcı büyü, yak giysilerimi, şehvetli büyü.
Got voodoo, head to toes Hot voodoo, burn my clothes
- Tepeden tırnağa.
- To my fingertips.
Tepeden tırnağa cılkı çıkmış.
It's rotten, through and through.
Evet, tepeden tırnağa.
Not half, she ain't. Full dress inspection kit.
- Tepeden tırnağa ona benziyordunuz.
- You had him down to a tee.
Seni tepeden tırnağa geçen ve bir fırtına gibi savurup sonra da fırlatıp atan ama senin tekrardan zıplayıp ağaç tepesine konmanı sağlayan o kıvılcımı hissettin mi?
Did you feel an electric spark from your head right down to your toes... that swept over you like a hurricane and threw you to the ground... but you bounced up again and floated over the treetops?
Burada durmuş iki aptalla tartışıyorum. Pumblechook Amca onu bekliyor ama bu çocuk... tepeden tırnağa kir pasak içinde.
Here I stand talking to mere mooncalves, Uncle Pumblechook waiting, and that boy grimed with dirt from his head to his feet.
Tepeden tırnağa yabancı olduğu belli ve biraz tedirgin edici bir havası var.
Everything about her is alien and slightly unsettling.
Gece gündüz tepeden tırnağa bankalarıma hücum edecekler.
They'll raid my banks up and down the line, Night and day,
- Tepeden tırnağa, öyle mi?
- From top to toe?
- Tepeden tırnağa, efendimiz.
- From head to foot.
Gelin benim kana susamış cinlerim. Gelin, alın benden kadınlığımı. Katılaştırın beni tepeden tırnağa.
Come, you spirits that tend on mortal thoughts, unsex me here, and fill me from the crown to the toe top-full of direst cruelty!
Tepeden tırnağa hasta olmuş gibi.
It's like he's sick to the core.
Hepsi Yüzbaşı John'a tepeden tırnağa, sırılsıklam aşık.
They've all of them fallen head over heels in love with Captain John.
- Tepeden tırnağa kadar.
- It's written all over you.
Bir Süvari Bölüğü tepeden tırnağa silahlı 4000 Sioux'ya karşı.
One Cavalry troop, a handful against 4000 Sioux.
Tam bir araştırma yapılacak. Tepeden tırnağa. İşe koyulmadan önce sorun olmadığından emin olalım.
Make sure we've got no problems before we get to work.
Tepeden tırnağa titriyorum.
I'm shivering all over
Andre, ne zaman buluşsak, tepeden tırnağa silahlısın.
Andre, whenever we meet, you're armed to the teeth.
Tepeden tırnağa yenileyip oyunu sürdürüyoruz.
We're going to keep it on the road and redo it from top to bottom.
Bay Vanmeer tepeden tırnağa tam bir centilmen olmasıyla etkilemiştir beni.
Mr. Vanmeer struck me as being every inch a gentleman.
Gemi, tepeden tırnağa gezilir.
A tour is from the keel to the foretop.
- Devam et. Tepeden tırnağa kadar denize o sarı ikaz işaretini bırakırım Ama gömleği sarkan birini görürsem herşeyin acısını ondan çıkarırım...
I've got those yellowstain blues down from my head to my shoes you should see strong men quail if he should spy a shirt-tail...
Sen ve Schaeffer binayı tepeden tırnağa arayın.
You and Schaeffer search the building, top to bottom.
Tepeden tırnağa çürük içindeydim... ama vücudumdaki kemiklerin hepsinin neden kırılmadığını anlayamadılar.
I was bruised from the shoulders to the knees, and they couldn't understand why every bone in my body wasn't broken.
Tepeden tırnağa pislik içindesiniz!
Dust and filth from top to toe.
Aziz Paul şahidim olsun, bu gece o hayallerin Richard'ın ruhuna saldığı korkunç dehşet yanında, aptal Richmond'ın komutasında tepeden tırnağa zırhlı on bin gerçek askerin yapabileceği hiç kalır.
By the apostle Paul, shadows tonight... have struck more terror to the soul of Richard... than can the substance of 10,000 soldiers... armed in proof and led by shallow Richmond.
Tepeden tırnağa süslenen bir kadın, sevdiğini bekliyor olmalı.
Woman gets herself all decked out, she must be expecting her beau.
Tepeden tırnağa bir bahriyeli.. .. nasıl ki siz bir rahibesiniz.
All through me, a marine... like you're a nun.
Bu kartı tepeden tırnağa test ettim.
I've tested this card through and through.
Beni tepeden tırnağa bir süzüşü var ki...
The way he looks me up and down, and over...
Tepeden tırnağa kadar bir hanımefendi.
Mayfairfrom head to foot.
Tepeden tırnağa.
From head to toe.
Bu, tam bir değişim olmalı, çocuklar. Tepeden tırnağa.
This has got to be a complete overhaul, kids, from top to bottom.
"Kafesleri yıkadı, tüm hücreyi tepeden tırnağa sterilize etti..." "... ve kuşlar hakkında cezaevinde bulunan herşeyi okudu. "
Wash the cages, sterilise the cell from top to bottom, read everything in the prison library about birds.
Vücudumun her köşesinde büyük küçük morluklar var tepeden tırnağa.
I've had bangs and bumps on every part of my body, from from bottom to top.
- Evet, Efendim, tepeden tırnağa
- Yes, sir, from top to bottom.
" Sabırlı adamım ben Tepeden tırnağa
" A patient man am I Down to my fingertips
Kızım bakire, sayın yargıç. Hem de tepeden tırnağa!
She's a virgin through and through!
O çok acımasız ve zalim Tepeden tırnağa
♪ she's mean and evil through and through
Kötü ruhlu tepeden tırnağa
♪ wicked through and through
Tepeden tırnağa denizcidir.
He's all Navy and nothin'but Navy.
Bay Hinkle tepeden tırnağa muayene edilecek.
Mr Hinkle will get a thorough going-over.
Tepeden tırnağa Nazi.
Nazi from top to toe.
Tepeden tırnağa silahlı, iri yarı bir adama.
A large man heavily armed.
İnsanlığın çok büyük bir kesimi patlak veren bir ideoloji sayesinde tepeden tırnağa sallandı.
Recently, a large section of humanity was shaken to the core by the outbreak of an ideology,
Tepeden tırnağa silahlarını kuşanmış, serseri gibi dolanıyorlar.
I just saw them tramping by, armed to the teeth.
Seni tepeden tırnağa örtecek kadar çok.
Enough money to cover you, from your head to your feet.