Terre Çeviri İngilizce
154 parallel translation
Terre Haute.
Terre Haute.
Doğu Indianapolis'de oynayan Terre Haute lisesinin basketbol takımını izledin mi?
Did you ever see East Indianapolis play Terre Haute High School? Basketball?
- Eskiden Terre Haute gazetelerinden resmini keserdim.
I used to clip your picture out of the Terre Haute paper. Yeah.
Hiç Terre Haute - East Indianapolis maçlarından sonra yapılan...
Did you ever go to the football dances after the
-... futbol danslarına gittin mi?
Terre Haute / East Indianapolis games? I went to two of them.
Terre Haute'de karşılaşmış olabiliriz.
We might have met right there in Terre Haute.
Terre Haute, Indianapolis.
Terre Haute, Indianapolis.
Terre Haute'daki çocuklar limitsiz oynuyorlar.
You know, the boys in Terre Haute, they don't set no limit.
- Terre Haute.
- Yep, Terre Haute.
Terre Haute'daymış.
She's been in Terre Haute.
- Terre Haute'da ne işi var?
- What's she doing in Terre Haute?
- Terre Haute.
- Terre Haute.
Burada, Terre Haute'da ve Indianapolis'te.
Here and in Terre Haute and Indianapolis but he never said nothing.
Balayımıza Terre Haute'a gidebilir miyiz?
Can we go to Terre Haute on our honeymoon?
Terre Haute'u dene.
Try the Terre Haute card.
Anne, belki normal biri gibi görünüyorum ama Ateş Toprakları'nda kaybolmuş gibiyim.
Anne, perhaps I seem normal, well, almost normal but I feel I'm lost in Terre del Fuego
Dallas, Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute St. Louis, Tulsa, Oklahoma City, Denison'a gidecek olan otobüs 5. peronda kalkışa hazırdır.
Leaving from platform five, through coach to Dallas, Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute, St. Louis, Tulsa, Oklahoma City, Denison, Dallas.
Neden oraya götürmedin?
A pied-à-terre. Why didn't you take me there?
Ben, Jose Luis Gomez de la Cerda Cordoba DeLeon hizmetinizdeyim.
I'm Jose Luis Gomez de LA terre de cordoba deleon at your service.
Geçici bir mekan işte, ama gelip gidenler için elverişli.
It's just a little pied-à-terre, but it's handy to the fleet.
Evet, Fransa'da bir garsoniyeri var. Nerede?
Yes, but she's got a pied-a'- terre in France that's an entire house where?
Angéle... gi... zem...
Miss... Ange'Ie... Terre
Bayan Gizem, bize anlatmak istediğiniz ağız sulandırıcı sırlar var mı?
And you, Miss Terre, have you some juicy secrets to tell us?
Sonra belki kuşkonmaz ve bezelyeli dana rosto ya da taze fasulyeleri kuzu biftek.. ... ve yanında elma dilimli patates.
Then maybe a roti de veau avec asperges et petits pois... or un epaule de mouton aux haricots verts... avec des pommes de terre sautees.
Yarın Terre Haute gidelim.
Let's drive to Terre Haute tomorrow.
Terre Haute Federal Pen'deki lahana dolmalari kadar kötü olamaz.
Can't be as bad as the cabbage rolls at the Terre Haute Federal Pen.
Locust Valley, Long Island, Bahamalar Johannesburg, Roma, San Francisco ve bu da başını sokacağı ufak bir yer.
Locust Valley, Long Island, the Bahamas... Johannesburg, Rome, San Francisco... and this little pied-à-terre. Peter Van der Veer.
Elimde John Updike'ı tekerleme şairi durumuna düşürecek biri var.
No, I'm not kidding. I have something that makes Updike seem like small pommes de terre.
Paris'te kiralık oda ve bu da annemin evi.
In Paris, it's a pied-a-terre, and this is my mother's house.
Ben de en nihayetinde "Terre Adélie" ye gidiyorum.
Listen, I am not going to Terre Adelie.
Özel hayatım zaten donmuş durumda.
My private life currently is Terre Adelie.
En azından Terre Haute bizim...
At least... we got... Terre Haute, India... na. Damn!
Paderewski's pied-à-terre?
Paderewski's pied-à-terre?
Terre Haute'den bir adam bowling pisti kazanmıştı.
A guy down in Terre Haute won a bowling alley.
Noel Baba kuyruğu Terre Haute'a kadar uzamıştı!
The line waiting to see Santa stretched all the way back to Terre Haute!
Pomme de terre!
Pomme de terre!
- Ne bu, ikinci bir ev falan mı?
- What is this? Your pied-a-terre?
Tekne San Pomme de Terre adasında.
It's on the island San Pomme de Terre.
- San Pomme de Terre'den mi?
- From San Pomme de Terre?
Bu gidişle bana Venedik'de küçük bir baraka kalacak!
I wanted a pied-a-terre in Venice.
Seni Terre Haute'daki tımarhaneye kapatacaklar Çöpçü.
Gonna stick you in the nuthatch up in Terre Haute. Trash.
Seni Terre Haute'taki tımarhaneye kapatacaklar Çöpçü.
Gonna stick you in the nuthatch up in Terre Haute. Trash.
Bu geçen bahar yaptığım kulübe.
Um. this is a pied-à-terre I did last spring. Uh. that's a house I did on Long lsland.
Zavallı Will, kendine kırık kalpler sokağında bir yer buldu.
Poor Will just found himself à pied de terre on la rue de la pathétique.
Ben davet ettim, tabii... garsoniyerime.
I invited him, of course... to my pied-a-terre.
Yeraltı Mersiyeleri Enoch Vere De Vere, C.Y. 9734
Enoch Vere de Vere, "Lamentations Sous-terre" [C.Y. 9734]
Terre Haute'un en iyi arkadaşı, Indiana.
Best friends from Terre Haute, Indiana.
Neyse, buradaki geniş yürekli dostum küçük Pomme de Terre'min dekorasyon parasını ödemeyi önerdi.
As we speak, there is a gun-control rally going on in Times Square, and I say let's join our brothers and sisters in fighting the good fight. - Nah. - All right.
Sözleri, "Dünya hastalanacak" olur...
Et leur dit : "La Terre sera meilleure." And tell them "The Earth will be better."
Pain de viande, puree de pommes de terre ve asauce rouge relevee pour la salade.
PAIN DE VIANDE, PUREE DE POMMES DE TERRE AND ASAUCE ROUGE RELEVEE POUR LA SALADE.
Bir Aşk Dört Nikah ( The Marrying Man, 1991 ) filminde, multimilyoner bir Hollwwood çapkınının garsoniyeri rolünü oynadı, her ne kadar film konu olarak binanın yapımından on iki yıl öncesinde geçse de.
13, 00 : 45 : 34 : 00, In The Marrying Man, 00, 00 : 45 : 38 : 13, it plays the Hollywood pied-à-terre of a multimillionaire playboy, 13, 00 : 45 : 42 : 13, although the film is set twelve years before it was built.