Tertemiz Çeviri İngilizce
1,442 parallel translation
Seni seviyorum Tertemiz kalbimle
I love you With my crystal soul
Seni seviyorum Tertemiz ruhumla
I love you With my crystal soul
Küçücük ve tertemiz.
Tiny, and very clean.
Midesi tertemiz olmustur.
What a clean stomach she must've had.
Ve evet, ben gelmeden önce her taraf tertemiz olacak.
And yes, the room should be spotless.. ... before I visit here again.
Tertemiz iş istiyorum.
I want a real clean job.
Bu harika. çabucak ve tertemiz yenilirim.
That's great. I'll be eaten up quickly cleanly.
Tertemiz ve sıcak bir üçlü.
Purity and triple hot.
Tertemiz!
Purity!
Tertemiz!
Semipure! Haha!
Tertemiz, nasıl yapabilirim ki bunu?
Purity, how can I make?
Herkes hak etti de oturuyor öyle mi? . Hiç arak yok yani, tertemiz.
You think all those people deserve to live there?
Yani tertemiz insanların resmen parasını çalmış.
I mean, he stole decent people's money!
Sen tertemiz olacaksın.
You'll be cleared, on the inside.
Tertemiz, değil mi?
Nice and clean?
Tertemiz.
Clean as a whistle.
Evet, kadın çok vahşice bıçaklanmış, ama olay yeri tertemiz.
Well, the stabbing was brutal, but the crime scene is clean.
Salıverildiğinde tertemiz bir sağlık raporu aldı.
This man received a clean bill of health when he was released.
Kadın tertemiz oldu.
She cleaned up real good.
Ama bu kırık, tertemiz.
But this break is clean.
Bu oda tertemiz olsun istiyorum.
Want this whole room cleaned out.
Tam donanımlı olarak gideceğiz ve işi tertemiz halledeceğiz.
We come heavy, and we take him clean.
Sanki nemli bir bezle silinirse tertemiz olacakmış gibi görünüyor.
Like you could, I don't know, wipe it clean with a damp cloth.
En iyi porselenleri, tertemiz peçeteleri, bahçeden topladığın çiçekleri kullanmışsın.
You're using the good china, freshly pressed napkins, flowers from the garden.
Hayır, Johnny, senin sesin tertemiz.
Nah, Johnny, your sound is clean.
Onun tıbbi geçmişi de tertemiz.
- His medical history's also clean.
Caddeler tertemiz.
The streets are clear.
Burası tertemiz olurdu.
Place would be spotless.
Tertemiz.
- Said no.
- Oradaki her parçayı tertemiz aldım.
- I bought every item there in good faith.
Adam tertemiz.
Nothing. The guy's spotless.
Burası tertemiz.
It's clean in here.
Olay yerleri tertemiz.
Places are clean as a whistle.
Kız tertemiz yıkanmış olacak.
The girl's going to be clean as a whistle.
Tertemiz oldu.
That's nice.
Bunun için tertemiz itibarını tehlikeye atmayı göze alıyor musun, Taylor sürtüğü?
You willing to bet your squeaky little reputation on that, Taylor Trash?
Bu işten tertemiz çık.
Come clean on all this stuff.
Tertemiz.
Spotless.
Geldiğimde burası tertemiz olacak.
When I come back, this place better be fucking spotless.
"... tertemiz öpücüklerimizle sonsuza dek iyileşti. "
"purified by our kisses... " are eternally healed. "
Derli toplu, tertemiz olmuş.
It's clean. Maybe too clean.
Meryem Ana, tertemiz anadır. Günahkârlarının zayıf noktalarını biliyorsun.
Blessed Virgin, Immaculate Mother of God, you who know the weaknesses of poor sinners,
İşte, tertemiz, pırıl pırıl oldun!
There, you get good and dry.
Senin tertemiz bir sicilin var.
You have an immaculate record.
Bazıları tertemiz sicili olanlara güvenmez.
Some people don't trust a guy with an immaculate record.
Benim de tertemiz bir sicilim var.
I have an immaculate record.
Kafasında delik açtıktan sonra silahı tertemiz mi yaptı yani?
What, did he wipe it clean after putting that hole in his head?
O tertemiz dişlerinle yalanlarına devam edemezdin.
To keep lying through your clean, white teeth.
Yıkanıp, tertemiz olmuş.
Yes, you're so clean now.
Tertemiz bir membanın, dolanıyordum etrafında...
( At the clear fountain, while I was strolling by )
Bu şekilde senin kalbini de tertemiz yapacağım. Aşka dair tek leke bile kalmayacak.
And this way will I take upon me to wash your liver as clean as a sound sheep's heart that there shall not be one spot of love in it.