Terzi Çeviri İngilizce
668 parallel translation
Tabii ki, terzi değil mi zaten?
That's'cause he's a tailor.
Terzi gelip kostümlerini düzeltecek.
The wardrobe woman will have to come in to fit your costumes.
- Terzi Mulligan mı?
- Mulligan the tailor?
"Yirmi iki, Matmazel Fontaine, Terzi."
"Twenty-two, Mademoiselle Fontaine, the seamstress."
Couturier ve modiste derken terzi olduğunuzu mu kastediyorsunuz?
By couturier and modiste, you mean you're a dressmaker, do you not?
Terzi, "Bu tip pantolonlarda asla manşet olmaz." dedi.
The tailor says those kind of pants shouldn't have cuffs.
Bir denizcidir Kaptan Cushman Keşke terzi olsaydı aman
Capt. Cushman is a sailor But he should have been a tailor
Terzi elbise için sizi arayacak, Bay Beck.
The dressmaker will call for the muslin, Mr. Beck.
# Çiftçi, tamirci, terzi hiç biri eğlenceli değil #
No plowboy, tinker, tailor is any fun to be
Aynı terzi.
Same tailor.
Melekler icin bir terzi dükkanï açmalïyïz.
We should open a tailor shop for angels.
Erkekler terzi seçiminde, eş seçiminden daha dikkatlidirler.
Men are more careful in choosing a tailor than they are in choosing a wife.
Hayır, erkekler terzi seçiminde, eş seçiminden daha dikkatlidirler.
No, they're more careful in choosing a tailor than in choosing a wife. - Oh.
Askeri terzi George Straith Limited'den geliyorum.
I represent George Straith Limited, military tailors.
Hey, terzi.
Hi. Hey, tailor.
Terzi, buraya gel.
Tailor, come here.
Terzi ölçünü alacak.
The tailor has to measure you.
Yani terzi.
I mean the tailor's.
Tavsiye ettiği şu terzi dün yine buradaydı.
That tailor he recommended was here again yesterday.
Albuquerque'daki küçük terzi olan Samson'u mu kastediyorsun?
You mean Samson, the little tailor in Albuquerque?
Küçük terzi mi?
The little dressmaker?
- Terzi Fracassini'den.
- Fracassini the dressmakers
Terzi, Güleç Schultz'un arkadaşı Büyük Babe adında birini tanıyor musun?
Hey, Tailor... you know a friend of Smiley Schultz's, a fellow they call Big Babe?
- Kaşmirden çeket yapan başarılı bir terzi söyleyebilirsin
You can tell a successful author by a cashmere jacket.
Anneniz terzi, babanız ise bir Lord'du demek.
Now let me see, your mother was a dressmaker and your father a lord?
Bir terzi dükkanında çıraklık yapıyordum.
I was an apprentice in a dressmaking shop.
Bakkal ve terzi hariç, kimse şişman adamları sevmez.
Nobody loves a fat man, except his grocer and his tailor.
Terzi memelerim daha çok görünsün diye yakasını biraz daha düşürmek zorunda kaldı.
The dresser had to lower my neckline to show more of my boobs.
- Kinuko terzi.
- She's a dressmaker.
- Terzi mi?
- Dressmaker?
İyi bir terzi.
A good one.
Terzi yapımı olmasa da sana tam uydu.
Although it's not tailor-made, it fits you perfectly.
- Terzi etiketi.
- The tailor's label.
Sen terzi Anne'a aşık olmadın değil mi?
You haven't fallen in love with the tailor's Anne?
Bugün terzi Peter'in damadı oluyor demek.
So Peter the tailor gets himself a son-in-law today.
- TERZİ
- TAILOR
Terzi Peter.
Peter the tailor.
Terzi Peter seni red mi etti?
Did Peter the tailor turn you down?
Oğlum terzi Peter'in kızını hakketmiyor mu?
Is my son not allowed to have Peter the tailor's daughter?
Bu yüzden biz Borgen çiftliğindekiler... terzi Peter için yeterince iyi değiliz.
So that's why we here at Borgen's farm, we're not good enough for Peter the tailor.
Terzi Peter'in bunu yüzüme söyleyecek kadar... cesur olup olmadığını bilmek isterdim.
I'd like to know if Peter the tailor is brave enough to say that to my face.
Terzi Peter'e göre biz hepimiz cehennemi boylayacağız...
In the opinion of Peter the tailor we'll all end in hell...
İyi geceler, terzi Peter.
And goodnight, Peter the tailor.
Evimdeki terzi mankenleri daha iyi ahbaplık eder çünkü yalan atmazlar.
The dummies I got in my house, they make much better companions, because they don't make up no lies.
İyisi mi ben hemen kendime bir ayna alayım, sonra da birkaç terzi tutup şöyle günün modasına uygun, şık, bana yakışacak bir şeyler diktireyim.
I'll be at charges for a looking glass... and entertain some score or two of tailors... to study fashions to adorn my body.
Ne iş yapıyor? Hizmetçi mi, terzi mi, balerin mi?
What is she, a maid, a seamstress, a dancer in the corps de ballet?
Yani seni terzi olarak mı işe aldılar?
So they put you to work as a seamstress?
Kocasının başını baltayla parçalayan Saint-Montron'lu terzi kadını anımsıyor musunuz?
Hustle the mussels! Remember?
Bu terzi, onun parasını almadığı zaman çok mutsuz olur.
This tailor's gonna be mighty unhappy when he don't get his money.
- Bu terzi işi.
- Well, it's tailor-made.
Birinci katında terzi olan bina. - Teşekkürler.
Thanks.