Til Çeviri İngilizce
1,710 parallel translation
Cerrera'nın ne yediğini öğrenene kadar onu besleyemeyiz.
There's no food. We can't feed him'til we know what Cerrera had to eat.
Benim yaşadığım o sıcak hatta gelmesini iple çekiyorum.
Can't wait'til she gets down here to the hot zone where I live.
Eğer onun filmlerini seviyorsan, bir de onu rol yapmıyorken gör.
If you like her movies, wait'til you have her when she's not acting.
Gece uçuşundayız, yarın sabaha kadar aramayın.
Contact number's on the fridge. We're on the red-eye, so try not to call'til tomorrow.
Kardeşimi neyin aldığını bulana kadar bitmeyecek.
But this ain't over'til I find out what got my brother.
Annem bayılana kadar döverdi.
He used to beat my mom'til she passed out.
Belki de yemekten sonrayı beklemeliyiz ha?
Maybe we should wait'til after dinner, huh?
Bunu ölene kadar unutma.
Remember this'til the day you die.
Bu batağa bir kere saplandın mı, ömrünün sonuna kadar çıkamazsın.
Things of this nature, once tried, it will stick with you'til the day you die.
Eğer bunu yaparsan ölene kadar yanında olacak!
Things like this, if you try it, and do it it will be with you'til the day you die!
Çöp atma günü Çarşamba, o yüzden..
Uh, well, ya see, trash day ain't'til Wednesday, so...
Görene kadar bekle Katara.
Wait'til you see it, Katara.
büyük Til Tuba savaşı sırasında, Elamites'ler nehre kadar sürüldüler, nehir kanlarıyla boyanmıştı,
During a mighty battle, the Battle of Til Tuba, the Elamites are forced to retreat into the river, Soon it's running red with their blood,
Til Tuba savaşı daha önce kullanılmamış görsel takniklerle gösteriliyor.
The Battle of Til Tuba was shown using visual storytelling techniques that had never been seen before.
"Gördüklerimi öleceğim güne dek unutmayacağım."
" l`ll never forget what I saw - not `til my dying day.
SG-1, daha dizinin en başında tüm galaksiyi köleleştirmek için....... birbiriyle yarışan pek çok kötü varlıkla mücadele etmek zorunda kaldı.
From the very beginning of the series, SG-1 have had to face humanity's nemesis, a race of aliens so evil, they won't rest'til they've enslaved the entire galaxy.
Geliyoruz ve işimiz bitmeden de gitmeyeceğiz, tamam mı?
We're coming and we're not leaving'til we're done, okay?
Gelecek sefer seni dayaktan öldürene kadar bekleyecek misin?
YOu gonna wait til the next time, until he actually kills you?
Kahretsin. "Ölüm bizi ayırana kadar mı?"
Shit. " Til death do us part? '
Bu yaptığına pişman olacak!
Det kommer han til at fortryde. He will regret that
Perdeye ne kadar kaldı?
How long'til curtain?
Bu sabaha kadar iyi idare ediyordum.
I was doing fine'til this morning.
- Bebeğim, pazartesiye kadar bekleyemem.
- Baby, I can't wait'til Monday.
40 dolara alabilir.
Wait'til he finds out I only got 40 bucks for it.
Karı ve koca olarak iyi günde, kötü günde, sağlıkta ve hastalıkta ölüm sizi ayırana dek onu sevip sayacak mısın?
Will you love and honor her, for better or for worse in good times and bad as husband and wife til death do you part?
- Sabaha kadar bekleyemez misin?
- This can't wait'til morning?
İçkim gelene kadar idare etsin.
To hold me over'til the liquor gets here
Annen gelene kadar kalacak bir yer mi lazım?
You need a place to stay'Til your Mom's get home?
Ona yarın çay saatine kadar zaman ver, sonra üniformasını geri teklif et.
Give her'til tomorrow tea time, offer her her uniform back.
Bugün, en derine ben dalmalıyım.
Today we're going'til we get to the very bottom of the well!
Boyama işini ciddiye alsan iyi olur çünkü bütün ev mavi oluncaya kadar yatağa falan girmeyeceğiz.
Well, you better get serious about your painting - because we're not going to go to bed tonight'til this whole apartment is blue.
Ama evden ayrıldıktan ben üniversiteye gidene kadar ki dönemde bana her ay mektup yazdı.
But he wrote me once a month, from the day he left'til I went away to college.
Sadece oraya ulaşana kadar sürmeye devam et.
Just keep driving'til you get there.
Yarın göreceğiz.
We'll see'til tomorrow.
Hala sürü dönene kadar hilebazlık edebilirsin. Tamam mı?
And you are still gonna be doing the hanky-panky'til the cows come home.
Aklım çok fazla detay uyduruyor, biliyorsun. Bu yüzden daha fazla yüz göremeyeceğim yere kadar yürüyeceğim veya cadde.
My mind can only invent so much detail, you know, so I'm gonna walk til I can't think up any more faces, or streets.
Sadece sabaha kadar eşlik et.
Just look after him til morning.
Ronon ve McKay'yi kurtarmadan olmaz.
Not'til we free Ronon and McKay.
Kenar mahalle ayrığı, teşekkürler. İşimize burnunu sokana kadar çok güzel işliyordu.
It works very nicely, thank you, til some dill from the suburbs starts waving his willy around.
Doğrusunu söylemek gerekirse yaklaşık 6 ay önce ben de o ayılardan biriydim.
Truth be told, I was one of'em beasts'til half a year ago
Son nefesine kadar defalarca adını sayıklayıp durdu.
Up'til his last breath, he kept calling your name over and over
Jackie Chan'i geçen bir oyuncu olup yaşlanıp ölene kadar film yapmak.
To be an action actor surpassing Jackie Chan and make movies'til I get old and die.
Fakat o haklı. Ba'al'ın ciddi olup olmadığını bu adreslerden bazılarını test etmeden bilemeyiz.
We won't know if Ba'al's serious or not'til we test out some of these addresses.
Hangisinin gerçek olduğunu anlayana kadar hayır, ve onun Merlin'in silahı hakkında blöf yapıp yapmadığını anlayana kadar.
Not'til we figure out which one's the original, and whether or not he's bluffing about Merlin's weapon.
Peşine düşene kadar bekle bakalım...
You just wait'til I'm through with you.
Kılıcı yarın saat 15.00'a kadar böyle mi bırakacağız?
Leave the blade in'til 3 P.M. Tomorrow?
Ölüm bizi ayırıncaya kadar, azizim.
'Til death do us part, Reverend.
Bir bakmadan buradan ayrılmayacağım.
I ain't leaving''til I get a look at it.
Tatlım, ölene dek seni çekiştirecekler.
Honey, folk gonna talk about you...'til the day you die.
Tişörtünü giymeden önce hiç birşey çalmıyorum.
That used to rock. I ain't playin'shit'til you put a fuckin'shirt on.
Görüşürüz dostum.
Til next time, man.