Toddy Çeviri İngilizce
204 parallel translation
İşte likör.
Here's toddy.
Beni çağırmamış olsan... şimdi sıcacık odamda rahat yatağıma kurulmuş... şarap şişesine sarılmış olurdum.
If you hadn't sent for me... I'd probably be home now in a nice warm bedroom... in a comfortable bed, with a hot toddy.
"Niçin, işte geliyor benim sıcak içkim"
♪ W hy, here comes my hot toddy ♪
Sıcak içkimi kazandım
♪ I've won my hot toddy ♪
Başım ovuşturulsun bandaj yenilensin, yastığım düzeltilsin ve sıcak bir fincan süt daha getirilsin.
I want my head rubbed leg re-bandaged, pillows fixed and another cup of hot toddy.
Güzel bir numune, değil mi Toddy MacFarlane?
A fine specimen, isn't he, Toddy MacFarlane?
Gelsene Toddy, yanıma otur.
Come, Toddy, sit down here with me.
Bu ismi sevdiğin zamanları da bilirim ama Toddy.
Though I've known the time, Toddy, when you liked the name.
Otursana Toddy, arkadaşınla birlikte.
But sit down, Toddy, with your friend.
Toddy MacFarlane.
Toddy MacFarlane.
Neden arkadaşına da içki ısmarlamıyorsun Toddy?
Why don't you order for your friend, Toddy?
Konuşsana Toddy.
Talk on, Toddy.
Ameliyatı senin yapmanı isterim Toddy.
I'd like for you to do the operation, Toddy.
Tasalandığım çocuk değil Toddy.
It's not the child I'm concerned with, Toddy.
Bildiğim pek çok şeyin Toddy MacFarlane'ı artık incitmediğini ispatlamanı isterim.
I'd like to have you prove... that a lot of things I know haven't hurt Toddy MacFarlane any.
Bazı eski dostlar, değil mi Toddy?
Some long-lost friends, Toddy?
Aferin sana Toddy.
That's a good boy, Toddy.
- Toddy beni sevmez.
- Toddy hates me.
Toddy bunları tüm vücuduma yapmayı severdi.
Toddy'd like to do that all over my body.
Benden asla bu şekilde kurtulamazsın Toddy.
You'll never get rid of me that way, Toddy.
Öyle değil mi Toddy?
Is that it, Toddy?
Onu inkar edebilirsin Toddy ama şeytanın öldüğünü söyleyerek ondan kurtulamazsın.
You may deny him, Toddy... but you'll not rid yourself of him by saying the devil is dead.
Toddy'e yapabildiğimde elimden geleni yapabileceğimi söyleyebilirsin.
You may tell Toddy I'll do what I can when I can.
İyi günler Toddy.
Good afternoon, Toddy.
Duyduğum şey hiç de dostça değildi, Toddy.
Now that wasn't a friendly thing I heard, Toddy.
Ancak dostluğumuz sürecek Toddy.
But we'll still be friends, Toddy.
Beni başından atabileceğini mi sanıyorsun Toddy?
And do you think you're getting rid of me, Toddy?
Toddy.
Toddy.
Bu akşam alışılmışın dışında dost canlısısın Toddy.
You're uncommon friendly tonight, Toddy.
Blokları bir araya getirmekle onlara can veremezsin Toddy.
You can't build life the way you put blocks together, Toddy.
Sen aptalın tekisin Toddy, doktor değilsin.
You're a fool, Toddy, and no doctor.
Bilmiyorsun ve asla bilemeyecek ya da anlamayacaksın Toddy.
You don't know and you'll never know or understand, Toddy.
Dur biraz Toddy.
Wait, Toddy.
Yerinde olsam yapmazdım Toddy.
I wouldn't do it, Toddy.
Alt kata bir göz at Toddy.
Take a look downstairs, Toddy.
- Beklenmedik bir hareket, Toddy.
- This is unexpected, Toddy.
Senden bir şey istemiyorum Toddy.
I want nothing of you, Toddy.
Demek beni hastalık olarak görüyorsun Toddy?
So you've made a disease of me, Toddy?
Al Toddy.
Here, Toddy.
Seni bir daha görememek bana acı verir Toddy.
It would be a hurt to me to see you no more, Toddy.
Benden asla kurtulamayacaksın Toddy.
You'll never get rid of me, Toddy.
Vazgeç Toddy, vazgeç.
Let be, Toddy, let be.
Hayır, Toddy, benden kurtulamayacaksın.
No, Toddy, you'll never get rid of me.
Seni öldürmeye zorlama beni Toddy.
Don't force me to kill you, Toddy.
Böyle daha iyi Toddy.
That's better, Toddy.
Başka birinin daha senin gibi perişan olmasını istemedim Toddy.
I'll not see another boy made miserable like you, Toddy.
Hayır Toddy.
No, Toddy.
Toddy.
y : i Toddy.
Bunu da, ilaç niyetine götürürüm diye düşünmüştüm.
I thought I'd take this along and make him a hot toddy.
Hurma şarabı için sıcak su getirme inceliğini gösterir misin?
Would you be so kind as to get me some hot water for a toddy?
Size sıcak viski hazırladım Bay Robinson.
Now, I've made a nice hot toddy for you, Mr. Robinson.