Tried Çeviri İngilizce
57,392 parallel translation
- Gerçeği söyle. - Her yolu denedik.
We've tried everything.
Beni öldürmeye çalıştılar.
Tried to murder me.
Oradan kurtulmaya çalışmıştım.
I tried like hell to get out of it.
- Ama bugün yok etmeye çalıştı.
But today he tried to destroy it.
Seni kaçırıp, beynini zehirleyip toplu katliam yaptırmaya çalışan o yaşlı bunağı kastediyorsun.
You mean that old geezer that... kidnapped you, poisoned your mind, then tried to turn you into a mass murderer. Let me tell you something, Master Bruce :
O adam size yalan söyledi. O ve lanet Baykuşlar Divanı seni kullanmaya, manipüle etmeye çalıştı.
Him and his bloody Court of Owls, they tried to use you, they tried to manipulate you.
- Ama onu öldürmeye çalıştın.
But you tried to kill her.
Tetch'i almaya çalışırsak onu öldürmekle tehdit etmişler.
They also threatened to kill Tetch if we tried to take him back by force.
Polislerin çoktan kapımıza dayanmamasına şaşıyorum.
And after what we tried to pull, the whole city's gonna be gunning for us. Hell, I'm surprised the cops haven't busted down our door already.
Denemediğim şey kalmadı.
I've tried everything.
Erkenci davranmaya çalışarak o kuralları çiğnedik.
Which apparently we broke when we tried to get the drop on her.
Beni ve kızımı da öldürmeye çalıştı.
He tried to kill me and my daughter.
- Bilmiyorum. Daha önce hiç denemedim.
I've never tried before.
Hatta eminim ki uğraşsan bankamatik şifreni bile aklında tutamazsın.
And I'm sure you couldn't even remember an ATM code if you tried. All those... all those numbers.
- Denedim.
- I've tried.
İnan, denedim.
Believe me, I've tried.
Daha insani bir şey bulmaya çalıştım ama elimden bu kadarı geldi.
I tried to find her something more humane, but... this is the best I could do.
- Sahiden mi?
I tried. - Really?
Caitlin olmadan buna kalkışmamalıydınız.
You should never have tried this without Caitlin.
- Daha önce de denedin.
You already tried.
Çok güzel bir filmdi En son kanka olmayı denediğimizde işler pek de iyi sonuçlanmamıştı. Yani senin için.
Last time we tried to be buddy-buddy, it didn't work out so well... for you.
Çabaladım, çabaladım
♪ I tried, I tried ♪ ♪ I tried, I tried ♪
Kardeşime yardım etmeye çalıştığını biliyorum.
I know you tried to help my brother.
Bonnie ve Ben Miss Mystic Falls'da tıkılıp kaldık, ama Seline çanı bir araya getirebilmek için bizle barışmaya çalıştı.
Bonnie and I are stuck at Miss Mystic Falls, but Seline just tried to call a truce with us to put together the bell.
Zaten zihnine girmeye çalıştık, değil mi?
We already tried going into his head, remember?
Seni daha yeni öldürmeye çalıştığımın farkındasın.
You are aware that I just tried killing you.
Denemeye cüret edemediğin heyecan verici şeyler.
Some daredevil thrills you haven't tried.
Beş kere aradım.
I've tried her five times.
Yap o zaman, Damon, ve sen iblisi alt etmeye çalışırken, iki kızımı da alıp kendimi buraya saklayacağım, kimden mi? unuttuysan söyleyeyim, Kai onları...
Then have at it, Damon, and while you're trying to outsmart the devil, I'm gonna barricade myself in here with my two girls, who, in case you forgot, Kai tried to murder
Unutmaya çalıştığım şeyler.
Things that I tried to forget.
Stefan'ı kaçırdım ıssız bir yere getirip öldürmeye çalıştım.
I kidnapped Stefan, I brought him out to the middle of nowhere, and I tried to murder him.
Gerçekten birini öldürmeye çalıştım.
I actually tried killing someone.
Ama Kai bu işte, iblisi kandırmaya çalıştı.
But Kai being Kai, he tried to cheat the devil.
Kız kardeşini öldürdün Jo, çocuklarını da öldürmeye kalktın neden yardım etmekte istiyorsun?
You killed your sister Jo, you tried to kill her kids, too, so why would you be interested in helping?
Bildiğin gibi onları bir kere öldürmeye çalıştım.
I tried to kill them once already, as you know.
Katherine'in kemiklerinin hepsini eski bir kilisenin altında bir mağarada bulduk. Elena'yı ele geçirmeye çalışırken mangalından arta kalmış.
We've got every last one of Katherine's bones in the cave, underneath the old church, left over from a traveler barbecue she had when she tried to possess Elena.
Belki kanserini tedavi etmeye çalışmasaydın, bunu görecek kadar yaşayabilirdi.
Maybe if you hadn't tried to cure cancer, she might have lived to see this.
Liseye baktınız mı?
Have you tried the high school?
Lucifer'ı daha önce kandırmayı denedim.
I've tried to manipulate Lucifer before.
Jana, Burt için uyuşturucu kaçırmaya beni de ikna etmeye çalıştı ama reddettim.
Jana tried to get me to smuggle for Burt, too, but I refused.
6 saat önce Sam ve Dean Winchester Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nı öldürmeye çalıştı.
Six hours ago, Sam and Dean Winchester tried to kill the president of the United States.
Kaç tane güçlü varlık onları öldürmek istedi biliyor musun?
Do you know how many all-powerful beings have tried to kill them?
Ama onlar yokken olayı çözmeyi demedim.
But with them gone... I tried to work the case.
Seni aramaya çalıştım.
Well, I tried to call you. Um...
Bizi öldürmeye çalıştı.
She tried to kill us.
Evet araç-gereçleri var ama kardeşimi öldürmeye çalıştılar.
Yeah, they got gear, but, uh, you know, they tried to kill my brother.
Onunla avlanma olayını denedik ama sonunda o istediği şeyleri yaparken ben arabada bekledim.
But we tried the whole hunting thing, and I just ended up sitting in the car while she does everything.
Onu durdurmaya çalıştım tamam mı?
! I tried to stop him, okay?
Ona yardım etmeye çalıştık ama...
Tried to help her, but, she, - we lost her.
"Hiç sabırlı olmayı denedin mi?"
Have you ever tried it?
Denedim.
I tried.