Tubbs Çeviri İngilizce

- Gönlüne göre bir kadın, ha, Tubbs?

- Woman after your own heart, eh, Tubbs?

Gözetlemenin artıları.

[Tubbs] Mmm-mmm-mmm.! The upside of surveillance.

O Flamingo Towers'da Castranova'yı gözetlediğim olaydı.

[Tubbs] That was my stakeout at the Flamingo Towers on Castranova.

- Yediği kurşun benim içindi, Tubbs. - Evet, ortak.

That bullet he took was meant for me, Tubbs.

Tubbs, şu Linus Oliver belli bir yerde uyuşturucu İşi bağlamak için az önce arandı.

Tubbs, this Linus Oliver just got a call to get up a deal in some prearranged location.

Şöyle ıssız bir yerler bul... havalimanı otoparkı C bölümü, üçüncü kat olur mesela.

[Dialing ] [ Tubbs] Make it someplace isolated... like, uh, airport parking lot C, third level.

İyi deneme, Tubbs.

Nice try, Tubbs.

Calderone nerede?

[Tubbs] Where's Calderone?

- Tubbs, dördüncü hat.

Tubbs, line four.

Evet, ben Tubbs.

Yeah, it's Tubbs.

Tubbs! Ağır ol biraz!

[Yelling] Tubbs!

- Crockett! - Ben buradayım.

[Tubbs] Crockett.!

Miami operasyonu için Bahamalar'ı merkez olarak mı kullanıyor?

[Tubbs] Using the Bahamas as a base for a Miami operation?

Son şansın, Mendez.

[Tubbs] Last chance, Mendez!

Hadi ama, Tubbs, eski deyimi bilirsin Saint Andrews'a geldiğinde...

Come on, you know the old saying. When in St. Andrews- - Yeah.

Adam her yerde olabilir, Tubbs. Güney Amerika, Avrupa...

Guy could be anywhere, Tubbs- - South America, Europe.

Tubbs...

Tubbs.

Yıllardır gizli görev yaparım Tubbs.

In all my years of doing undercover work, Tubbs,

Sıkı dur, Tubbs...

Hang on, Tubbs!

Senin neyin var, Tubbs?

What is it with you, Tubbs?

Fil avlamaya çıkmıyoruz, Tubbs.

We're not going after elephant, Tubbs.

Evet, görüşürüz.

[Tubbs ] Uh-huh. [ Crockett] Yeah, later.

Hadi, Tubbs. Eve gidelim.

# # When a heart can be broken # # Come on, Tubbs.

Tubbs, o 28.95 dolardı!

Tubbs, that was $ 28.95!

Pekala, Tubbs, Mona Lisa'nın yüzünü açabilirsin.

Okay, Tubbs, you can unveil the Mona Lisa.

Evet, Tubbs.

Yeah, Tubbs.

Bunun adı da "oltayı yemlemek" oluyor Tubbs.

It's called "baiting'the trap," Tubbs.

Üzgünüm, Tubbs, ama ben Jake ve Bobby'i akademiden beri tanırım.

[Sighs] I'm sorry, Tubbs, but I've known Jake and Bobby since the academy.

Tubbs.

[Phone Rings] Tubbs.

Hadi, Tubbs.

Come on, Tubbs.

Ben Tubbs.

This is Tubbs.

- N'aber, Sonny? Esas adamım, Tubbs?

# I love you, I- - # What's up, Sonny?

Crockett, Tubbs, durumumuz nedir?

Crockett, Tubbs, where you at right now?

Ne diye bizi çağırıyor olabilir ki?

[Tubbs] What'd he call us in for anyway?

Bu benim ortağım, Rico Tubbs.

This is my partner, Rico Tubbs.

Hadi buradan çıkalım, dostum.

[Tubbs] Let's get out ofhere, man.

Haydi Tubbs.

Come on, Tubbs.

- Hayırseverlik evde başlar, ha?

[Tubbs] Charity begins at home, huh?

Sen iyi misin?

[Tubbs] You all right?

- Bu sabah ayrılırken, postadan gelen şeye garip tepki vermesi dikkatimi çekti ; sanki ödü patladı.

[Tubbs] When we were leaving this morning, I noticed he reacted strange to something that was in his mail, like it freaked him.

Herif orada yaşıyor da ondan.

[Tubbs]'Cause the dude lives down there.

Biliyor musun, bu iş gittikçe daha tuhaf bir hal alıyor.

[Tubbs] Uh, you know what? This is getting weirder all the time.

Siz Crockett ve Tubbs'sınız.

You're Crockett and Tubbs.

Tamam, Babalık Ryan, ben, Bobby, Tubbs, biz onları oyalayacağız... bu gece rıhtımda.

Yeah, Pa Ryan, me, Bobby, Tubbs, we're gonna keep'em busy... down at the off-load in town.

Bugün biraz geç kalmışız galiba, Tubbs.

Little tardy this morning, aren't we, Tubbs.

Onlara bir telgraf gönder ve polisin geldiğini söyle.

[Siren Wailing ] [ Tubbs] Just send them a telegram and tell'em that the police have arrived.

- Tubbs.

[Calabrese] Tubbs.

Bir kademe inmen gerek, Tubbs.

Gotta drop it a notch, Tubbs.

Şu an çok mutluyum.

[Tubbs Laughing] Wow! I'm so happy right now.

- Noogie.

My main man, Tubbs? Noogie.

- Haydi, Tubbs.

Come on, Tubbs.