Tunus Çeviri İngilizce
302 parallel translation
Benim için Tunus uçağına yer ayırtınız lütfen.
You will be good enough to arrange a place for me on the plane for Tunis.
Tunus mu?
Tunis, eh?
Tunus'ta güzel kadınlar var.
There are some beautiful women in Tunis.
Tunus'a uçuyor.
Pfferman is flying to Tunis.
Geri çekilme Tunus'ta son buldu. Eisenhower komutasındaki Amerikalılar, İngilizler ve Özgür Fransa
The end came in Tunis when the Axis forces were caught... between the British, the Free French... and the Americans under Eisenhower... and surrendered unconditionally.
Biz buradayız, Tunus dışında tüm Kuzey Afrika'da. Karşımızda da Pireneler'den, Yunanistan'a kadar Almanlar.
Here we are, all along the North African coast, except for Tunisia... and here's Jerry opposite from the Pyrenees to Greece.
İtiraf etmeliyim ki o deniz ve gökyüzü bana Tunus'u hatırlattı.
I must say, looking across that sea, that sky, it could have been Tunis. It really could.
Amerikan donanmasının çok büyük bir güçle Arkamızdan saldırmak için Tunus'a yaklaştığına inanılıyor..
An American fleet of tremendous strength is believed to be approaching Tunisia to attack us from the rear.
Tunus'tan döndü mü?
Is he back?
Sıcak bir sabah vaktinde İtalya'nın güney şeridini bombalamak için Tunus'tan havalanmıştı.
On a hot, still morning, she took off from tunisia to bomb the southern tip of italy.
Aynı muhbirden Giuliano'nun Tunus'tan kalkacak bir uçakla Amerika'ya kaçacağını öğrendik.
The same informant said Giuliano was going to escape to America in a plane on its way from Tunis.
siyah renkli insanlar, Tunus kendin kurtuluşu yaşıyor, sefaletli yıllar hazırlıyor, çabalarıyla, hatalarıyla,
Men of colour, Tunisia is living its liberation. Prepared by years of misery, of labour and errors.
Delinin biri, bilirsiniz, Tunus'ta...
One lunatic, you know, in Tunisia...
Tunus'ta yaşıyoruz, ama atalarımızın inançlarına hala bağlı akrabalarımızın olduğu Grenada'dan geliyoruz.
We live in Tunisia, but we come from Grenada, where our relatives still adhere to our forefathers'faith.
Tunus'ta haremler, bahçeler,... fıskiyelerle çevirili tahtta oturursun.
You would sit on the throne in Tunis among harems, gardens and fountains.
Tunus'a telefon ettim.
I phoned Tunis.
Aldığımız istihbarata göre dün Tunus sınırından içeri... silah sokulmuş.
We have intelligence that a shipment of arms was sent yesterday across the border from Tunis to Algeria.
Üç gün sonra Tunus'tan silah gelecek.
In three days, they'll receive the arms shipment from Tunis.
Tunus.
Tunis.
- Evet, Tunus.
- Ah, yes. Tunis.
Ah tabii, Tunus.
Oh yes. Tunis.
Tunus'ta ne yapıyordun?
What were you doing in Tunis?
Tunus'a gitmek için evrakları doldurdun mu?
Did you sign the papers for Tunis?
Tunus için evrakları doldurdun mu?
Did you sign the papers for Tunis?
Tunus'tan bahsetsene biraz.
What about Tunis?
Bana 5 temmuzda, Tunus'ta herkesin kendi planını sunacağını söylemiştin ama.
You said you'd both be presenting your plans in Tunis.
Çünkü bir süreliğine iş için Tunus'a gitmeliyim.
To Tunis. You know it?
Ama Tunus'ta Almanlar'la savaşmayı yeğlerdim.
Naturally, I'd prefer to be in Tunisia fighting the Germans.
- Onlar Tunus'ta tutuklular kampındalar.
Shipped to a prison camp in Tunisia.
Şimdi İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus Fas, Gana ve hatta siz Ruslarla bile iş yapıyouz.
Now we are welcome in Iran, the U.A.E Tunisia, Morocco, Ghana, even here in Russia.
Bu gece Tunus'ta olacağım.
Tonight I'll be in Tunisia.
Şimdi İran, Mısır ve Tunus'tayım.
Now I'm in Iran, Egypt, and Tunisia.
Almanlara Tunus'ta saldırmak Avrupa'da ikinci bir cephe açmak için yapılacak, sıradaki en iyi şeydi.
Attacking the Germans in Tunisia was the next best thing to a second front in Europe.
Hitler, Rommel'in Tunus'taki kuvvetlerine destek yolladı ancak Sekizinci İngiliz Ordusu'nun doğudan yaklaşmasıyla tüm Afrika sahilinin Müttefiklerin eline geçmesi işten bile değildi.
Hitler reinforced Rommel's forces in Tunisia, but with the British Eighth Army closing from the east, it could only be a matter of time before the entire African coastline was in Allied hands.
Tunus'taki Kasserine Geçiti'nde yaptığı ani saldırı sonucunda Rommel, Amerikan ordusuna savaştaki en ağır yenilgilerinden birini yaşatıyordu.
In a sudden onslaught through the Kassarine Pass in Tunisia, Rommel inflicted on the American army one of its worst defeats of the war.
Tunus'taki Almanlar şimdi kuşatılmış durumdaydı.
The Germans in Tunisia were now hemmed in.
Müttefik orduları, şimdi sayıca çok üstün ve Rommel olmadan bir işe yaramayan düşmanı Tunus dağlarından geriye, evlerine doğru sürdüler.
The Allied armies, vastly superior in numbers, drove the enemy, now without Rommel who had been invalided home, back towards the sea.
Almanların Tunus'ta çöküşünden yalnızca iki ay sonra İngilizler ve Amerikanlar, Sicilya sahillerine asker çıkartmaya başladılar.
Only two months affer the German collapse in Tunisia, the British and Americans began landing troops on Sicilian beaches.
Cezayir, Tunus...
Algeria, Tunisia.
Don Calo'ya Tunus ile teması kaybettiğini söylerim.
I'll tell Don Calò that I lost contact with the Tunisian.
Aslan ölmüş ve adam Tunus'a gitmiş.
The lion died and he went to Tunis.
- Tunus.
- Tunis.
Cezayir'deki istasyonu hatırlıyor musun, Tunus'takini demiyorum?
Remember when that one stop was in Algiers and not Tunis?
Esirlerin Tunus, Paris veya Kıbrıs'ta takas edilmesini önerdik, geri çevirdiler.
When I suggested that prisoners be change in Tunis, Paris and Cyprus, we have refused.
Tunus gezisi hakkında bilgi almak istiyordum.
I want to enquire about a trip to Tunisia.
Evet.Tunus. Broşürünüz yok mu?
Yes. Tunisia. Have you any brochures?
- İyi ama Tunus bir çöl.
But Tunisia is a desert.
Evet, ama Rommel tüm askerilerini Tunus'ta topluyor.
Yes, but Rommel is gathering all his troops in Tunisia.
Tunus'a gidiyor musun?
You're going to Tunisia?
- Tunus'a mı?
- To Tunisia?
Ayrıca Tunus'taki bir taburda iki yıl geçirdin.
You also spent two years in a battalion in Tunisia.