Turned Çeviri İngilizce
33,202 parallel translation
İnsanları fareye dönüştürdü
He turned people into rats.
Biliyorsun, Regina'yı arayıp onu teslim edebilirdim
You know, I could've called Regina and turned him over.
- Bütün kampüs Mike Tasker'ın anma törenine gitti.
- I didn't say "rage." - AMANDA : The entire campus turned up for Mike Tasker's memorial service.
Hatta bir kısmı bir kreş kafiye haline geldi.
Part of it was even turned into a nursery rhyme.
Ben annemi ödül parası için polise teslim ettiğimde o kadar para kazanmadım.
I didn't even make that much when I turned in my mom for the reward money.
Çocukluk travmalarını başarılıyla gelişen bir iş haline dönüştürdüğümüze seviniyorum.
Loving that we turned your childhood trauma into a thriving business.
Evet, bak nasıl sonuçlandı.
- Yes, and look how that turned out.
Ama bugün yeniden gelince...
But when he turned up again today...
Garcia, kayıp araştırmandan bir şey çıktı mı?
Garcia, has your extended search of missing persons turned up anything?
Su ve elektrik 1 yıldan fazla süredir kapalıymış.
The water and the electricity were turned off over a year ago.
Dört yıl sonra kardeşi Cormac 18 olmuş ve Luray'e taşınmış.
4 years later, little brother Cormac turned 18 and he moved to Luray.
Sanki herşey tersyüz olmuş gibi hissediyorsun.
You... Feels like you're turned upside down.
İki yıl önce telefonunu kapatıp bir otelde inzivaya çekilmişti.
Two years ago, she turned off her phone and holed up in a motel.
Biraz tahrik oldum.
I'm getting a little turned on.
Onun gittiği yoldan ben sorumluyum.
I'm responsible for the way she turned out.
Kilo almadığı ama karısını kaybettiği anlaşıldı.
Turned out, he hadn't gained any weight but he had lost his wife.
Haftalar boyu arkaları kameralara dönük bir halede sütunların üstüne bir çeşit büzücüyü hızla sıkmışlar...
With their backs turned to the cameras they quickly sprayed some astringent on the pillar over a course of weeks...
Hepsi Tanrı sana sırt çevirdiği için. Seni kinci, kıskanç ruh.
All this'cause God turned his back on you, you spiteful, jealous spirit.
Ama istiladan sonra tüm bu "Alamoyu hatırla" olayı... gece yarası herkesi saran ateşle küçük bir isyan büyük bir devrime dönüşecek.
Hmm. But after they were overrun, the whole "Remember the Alamo" thing, it got everybody all fired up and it turned a small rebellion into a huge revolution overnight.
Hatırlatayım, kafayı yemiş, sana ihanet etmiş ve dünyaya bir salgın hastalık yaymaya çalışmış manyak bir eski sevgilin vardı.
Your psycho ex-girlfriend, who turned evil, betrayed you and tried to unleash a plague on the rest of the world?
Onu taşınabilir yapabilirdim ama çakmağım yoktu.
You turned it into a Taser? Well, I would've made it portable, but I didn't have a lighter.
Pekala telefonlarını kapattılar.
So... they turned off their cell phones.
Kaçırılmış olduğundan mı endişe duyuyorsun, yoksa aklı çelinmiştir diye mi?
Are you worried she's been taken, or are you worried she's been turned?
Biz de fen ödevine döndük ; tabii ev yapımı bir radyo tehdit değilse.
So, we turned to science, unless a... homemade radio is a threat.
Eğer herhangi bir şey yapsaydım beni kraliçeye teslim edebilirdi.
If I'd done anything else, he would've turned me over to the queen.
Muhtemelen kapattırmıştır.
She's probably just got it turned off.
Onu bulasik yikayip temizlik yaparken gördügüm için mi bu yani odun kesse, erkeksi davransa tahrik olur muyum?
Because I'm seeing him do the dishes and clean, clean, would I be more into... would I be, like, turned on if he was chopping wood or being manly?
- Bak, sonu ne oldu.
- Look how that turned out. -... like, positive.
Bir eserle ilgili sahsi olarak öfkelendim ve arkami dönüp baktigimda, 20, 30 kisinin iPhone'lariyla ayni görüntüyü çektiklerini gördüm.
I was personally upset about some art work, and then I turned around and there's 20, 30 people with iPhones taking essentially the same... piece of footage.
Bu kitap imza günü, hayatimin son iki yilindaki en iyi tartismalardan birine dönüstü.
That was a book signing that turned into, like, one of the best discussions I've had... - in the last two years. - It--
Vegan kelimesi öyle bir damgalanmış ki insanlar duyar duymaz iştahları kaçıyor ve iğrenç olacağını düşünüyorlar.
I guess that people just get automatically turned off and just assume that it's going to suck.
Sonra bir anda döndüler ve beni tuttular.
But then they turned really fast and they grabbed me.
Hayır ama aralarındaki mesele bir çeşit çekişmeye dönmüş.
No, but it turned into some type fucking tug-of-war thing,
- Anne, odamı Reggie'nin odası mı yaptın?
Ma, you turned my room into Reggie's room?
Onu NSA'e teslim ettikten sonra ona 83 kez su işkencesi yaptınız ve doğru düzgün hiçbir şey...
We got names, dates, resources, turned him over to the agency, where you waterboarded him 83 times and got nothing but gibberish.
Aniden popüler bir çocuk oldu ve ben olmadım.
All of a sudden he turned into a popular kid and I didn't.
Arkadaşları kendisine cephe aldıysa bunu büyük bir ihanet olarak görebilir.
If his friends turned on him, the unsub would experience that as a huge betrayal.
Yasal işlere sırtını döndü.
He turned his back on legitimate business.
En sonunda her ne kadar canavara dönüşsen de ve kardeşimi öldürmeye çalışsan da düzgün bir cenazeyi hak ediyorsun.
But even though you turned into kind of a monster there at the end, and, you know, you tried to kill my brother, you still deserve a proper burial.
Şişe dönüştürülebilecek her şeyi kapın!
Anything that can be turned into a shiv!
Onu ilk başta polise teslim etmiştik.
Well, we turned him over to the police first.
Darius söylemişti.
Darius turned me on to that one.
Gabriel de ona sırt çevirmiş. Skandal gibi değil mi?
And then he turned his back on her.
3 cinayet çıktı.
Three turned up.
- Alarmı açmak istediğini söyledin.
! You said you wanted the alarm turned on.
Umarım orada değilsinizdir ama Büyükanne'nin yerinde aynada bir şeyler gördüm. Ve eğer buradaki Kötü Kraliçe ise o zaman tablonun değiştiğinden endişeliyim.
I hope you aren't in there, but I saw something in the mirror at Granny's, and if the Evil Queen's out here, then I'm worried the tables have been turned.
Kurnaz bir Chicago polisinin New Orleans dedektifine dönüşmesi hava botuyla etrafta dolaşması iki yüzlü bölge savcısını tencere dolusu jambalaya içinde boğması.
A hard-boiled Chicago cop turned New Orleans detective, racing around on fan-boats, drowning that two-faced DA in a bucket of jambalaya.
Şu anda bu düğmeden motor gücü minimum ayarda.
At the moment I've turned the engine down on this knob here to its minimum setting.
Ve onu tehdit etti.
When he turned down her advances, she bought a gun and threatened him.
Kim?
Or whatever they turned into started attacking, tearing people apart. By who?
Mono beynimi lapaya çevirdi sanırım.
I - - I think mono turned my mind to mush.