Unleash Çeviri İngilizce
708 parallel translation
Lütfen, üzerimize canavarları salmasınlar.
Please don't unleash any monsters on us.
O virüsü salmayı planlama nedeniniz bu mu?
So is that why you're planning to unleash that virus?
Topeka, Kansas'ın bir deney olduğunu ve Kırmızı Kurdele'yi serbest bölgelerde salmayı planladıklarını öğrendiğim zaman...
When I learned Topeka, Kansas, was a lab experiment, and they planned to unleash Red Ribbon on the free territories,
Bırak onları evlat.
Unleash them, boy.
Onu tekrar geri getirmek insanlık için cinayetten daha beter.
To bring him back again, Doctor, would unleash worse than murder upon humanity.
"Dünya'ya ulaşabilecek bir uzay gemisi inşa edebilir, tanklarımız ve silahlarımız bir robot tarafından yok edilebilir." "İstediğinde, başka hangi dehşetleri etrafa saçabilir?"
If he can build a spaceship that can fly to Earth, and a robot that can destroy our tanks and guns, what other terrors can he unleash at will?
Neden tüm öfkeni benden çıkartmıyorsun?
Why don't you unleash all your anger on me?
Yine, resim yapmayı, yeteneğini resim alanında kullanmayı da burada öğrendi.
Here, too, he learned to draw. To unleash his talent in painting. Muscular masses, figures standing out from the folios... with all the substance of statues.
Felç edici bir ışın göndereceğim.
I will unleash a paralyzing ray.
Bırakın onu!
Unleash it!
Mesih ejderhayı salıverecek, oda insan türünü yokedecek.
The Antichrist will unleash the dragon that will destroy mankind.
İkinci oğul, Mesih... kıyametin ejderhasını salıverecek kişi.
The second son, the Antichrist... who will unleash the dragon of the apocalypse.
- Kırmızı Göz'ü serbest bırakır mı?
- He'll unleash Red Eye? - No.
Görelim bakalım öğrenmiş misin?
Let's see if you'll unleash the power of it.
Onu açtığında, bu küçük bebeğe basarsın ve milyonlarca voltonluk ateş gücünü serbest bırakırsın.
When it's on, you press that little baby and you unleash millions of voltons of firepower.
Altımızdaki kilerde bulunan 2.000 dev kimyasal bataryanın gücünü salmak üzereyim.
I am about to unleash the might of the 2,000 massive chemical batteries stored in the cellar beneath our feet.
rezil yaratıktan annesi hakkında söylediklerini geri almasını istediği sırada, konferans masasında bir sessizlik oldu.
'poised to unleash electric death at his single word of command,'challenged the vile creature to take back what it said'about his mother.
Ben de frene bastım.
Unleash it!
Beni yine savaş köpeklerimi salıvermeye zorladınız.
Again you have made me unleash my dogs of war.
Kendini serbest bırak.
Unleash the border patrol.
Ve tüm hayatım boyunca bastırdığım..... bazı korkunç duygular...
And all the terrible thoughts of my whole life that I'd been afraid to unleash
Bir dakika içinde ben ve üç arkadaşım sana en kötü kâbusunu yaşatacağız.
In about a minute, I and my three friends... are gonna unleash on you your worst nightmare.
Bakın, açığa kötü, korkunç bir şeytan çıkaracaksınız!
What you are about to unleash is evil, unspeakable evil!
Chandra'yı işe koşma vakti geldi.
It's time to unleash Chandra.
Çıkın... yoksa köpeklerimi üzerinize salıyorum!
You come out, or I'll unleash my War Dogs.
Yüzyıllardır saklanıyor. Ama Boynuzlu Kral onu bulup, gücünü serbest bırakırsa karşısında hiçbir şey duramaz.
It's been hidden for centuries, but if the Horned King should find it and unleash its power, nothing could stand against him.
Matrix'in gücünü serbest bırakmayı deneyeceğim.
I'll try and unleash the power of the Matrix.
Bunula ilgili sorunun nedir. iki güzel, besleyici yemeğe sahibsin?
I know you would, Steve, but you chose not to unleash your fury, and I admire you for it.
Babanız çeki harcaya bileceğimi söyledi.
Unleash your fury, Steve.
Sana verdiği gücü serbest bırak.
Unleash the power he has given you.
Köpeklerin zincirlerini çözün!
Unleash the hounds!
Bu, seks kimyasallarının salgılanmasını sağlayarak partnerizi rahatlatır, tahrik eder ve bir sonraki aşamaya geçmesine yardımcı olur.
This helps unleash numerous sexy chemicals that make you feel relaxed, aroused, connected to a partner, and ready to take things to the next level.
Memur Cheng, kapanı çalıştır!
Officer Cheng, unleash the trap!
Büyünün gücünü saldıktan sonra, büyüyü yapan insana geçer.
Once you unleash the power of the spell it's placed back on the person who cast it.
Peg, eğer bu düşündüğüm şeyse veto hakkımı kullanmak zorunda kalacağım.
Peg, if this is what I'm thinking I shall have to unleash my veto power.
Bu işte en iyi olanı özgür bırakacağ ız.
We're gonna unleash the best in the business.
- Belki de birini kabul etmelisin. Seni o körpe zihinlerin arasına saldıklarını düşündükçe...
To think they unleash you on those impressionable young minds.
Evet Marcy, en son silahımı ortaya çıkarmadan önce nazik olup sana ve sahte sütçülerine buradan gitme şansı vereceğim.
Now, Marcie. Before I unleash my ultimate weapon I'm going to be gracious and give you and your Milk Duds there a chance to hoof it on out of here.
Bunca yıl dikkatli davranıp inkâr ettim ama sonunda gerçek hislerim ortaya çıktı.
All these years of caution and denial, to finally unleash my true feelings.
Bu arada, Storm'u nereye sakladığını göstermeye ne dersin? Diğer yandan.
All these years of caution and denial, to finally unleash my true feelings.
Hayvanı bırak.
Unleash the beast.
Bir şeyi ortaya çıkardığında geri dönüş yoktur.
You unleash something with a spell. There is no undoing.
İleriyi görebildiğimiz bu saatte sağduyulu hareket etmezsek bu suç çok kötü sonuçlar doğurabilir.
If in this prophetic hour we act without common sense... this crime will unleash terrible consequences.
Japonların üstüne salmak üzere planladığımız çılgınlık,... sonunda kendi üstümüze kaldı.
The madness we'd planned to unleash on the Japanese..... we ended up setting it loose on ourselves.
Dahası, ve en önemlisi, Carlosu her kim vurmaya kalkarsa kendini bir anda terörizmin boy hedefi olarak bulur.
Next, and most importantly, anyone who hits Carlos will unleash against himself a fanatical wave of terrorism.
İncildeki "Hell-A" i hakediş plaketini çözmek üzereyim, ama kardeşim ve ben buradan yürüyerek çıkabilirsek bu saçmalığa ara verebilirim.
I'm about to unleash the biblical plague "Hell" deserves, but I'll give this shit hole a break if my brother and I walk.
Titanlar'ı, canavarlar ordunu salıvereceksin.
Unleash the Titans, your monstrous band.
Reiss küreyle Pandora'nın Kutusu'nu bulacak. V e eğer açarsa hayal bile edemeyeceğiniz bir silahı serbest bırakacak.
Reiss will use it to find Pandora's box, and when he opens it, he will unleash a weapon more powerful than you could ever imagine.
Bayan MacKenzie köpekle dövüşmek istiyorsanız, tasmasını çözmekten başka çarem olmaz.
Ms. MacKenzie if you wanna fight the dog, I have no choice but to unleash him.
Kahretsin. I have such delightful horrors to unleash upon thee.
I have such delightful horrors to unleash upon thee.
Umuyorumki enfeksyon yok edilmek üzere modifiye edilmiş Borg nano robotlarını kanına verdiğimiz zaman enfeksyonu yok edecektir.
I hope to unleash an army of modified Borg nanoprobes into his bloodstream designed to target and eradicate the infection.