English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ U ] / Unvanı

Unvanı Çeviri İngilizce

1,573 parallel translation
Üç ayrı katil zanlısı arıyor olmasaydık, yenilmezlik, unvanını korumaya çalıştığın için onları senin öldürdüğünü düşünebilirdim.
If we weren't looking at three different shooters, I'd accuse you of trying to protect Your undefeated record.
Ona unvanımı satacağım ama makul bir fiyata.
I will sell him my title but only for its proper sum.
Soylu bir kişinin giydiği ayakkabılar bile unvanına uygun olmalıdır.
It is a treatment befitting the footwear of a person of rank.
Seni yenip Lider Aslan unvanını aldığımda özürlü oğluna ayıracak çok daha fazla zamanın olacak.
After I defeat you and become alpha lion, you'll have more time to spend with your pathetic son.
Unvanı daha büyük olan biriyle evlenmek ister miydin?
You don't wish you'd married someone grander? With a title?
Benim unvanım hesap yöneticisi.
My job title is account manager.
Majestelerinin emriyle Koruyucu General unvanı Huang'a verilmiştir.
At His Majesty's command The title Guard General is conferred upon Huang
Majestelerinin emriyle Uçan General unvanı Zilong'a verilmiştir.
At His Majesty's command The title of Flying General is conferred upon Zilong
Majestelerinin emriyle Ejder Generali unvanı Guan Yu'nun oğluna Kaplan Generali unvanı da Zhang Fei'nin oğluna verilmiştir.
At His Majesty's command The title Dragon General is conferred upon the son of Guan Yu The title Tiger General is conferred upon on the son of Zhang Fei
Sanırım unvanınızı herkes biliyor.
I guess your reputation precedes you.
Bulutlar yarın ikiyi çeyrek geçene kadar dağılırsa ve semayı gözlemleyip tutulmayı fotoğraflayabilirsek çalışmalarımızla bilim adamı unvanını alacağız.
If the cloud breaks at quarter past two tomorrow... and we look up into the heavens, take photographs of the eclipse we will be scientists at our work.
Bunu yaparsa "Şeytan" unvanını kaybetmez mi?
Well, if he did all that, wouldn't he lose the title "the devil"?
"Dünyanın En Erdemli İnsanları unvanı" alan bilinen ve bilinmeyen tüm insanların hatırasına...
In the memory of all the known and unknown who are, "Righteous Among the Nations".
İşim, unvanım bu bilgilerin gizli kalmasına bağlı.
My business, my reputation, depends on information remaining private.
İstediğiniz unvanı verin.
Give me any title you want.
İlahi Patenler, yenilmezlik unvanını koruyor ve lig şampiyonluğunu yine kazanıyor!
The Holy Rollers remain undefeated and are league champions yet again!
Mavi köşede 38 galibiyeti, 34 nakavtı bulunan dövüş makinesi Ukraynalı namağlup dünyanın bir numaralı ağır sıklet unvanına göz diken :
In the blue corner... 38 victories, 34 knockouts... the fighting machine from the Ukraine... the undefeated number-one ranked heavyweight challenger :
Tüm bunlardan sonra unvanımı korumak durumundayım.
Got to defend my title, after all.
Ne unvanı?
What title?
Oraya çıkıp, unvanını kazanmanı istiyorum.
I want you to go out there, and I want you to win that title.
Kim takar ki unvanı?
You do.
Bu bir unvan eleme maçı ; kazanan bu gece unvanı alıp bu sahadan ayrılacak.
This is a title qualifying match, meaning the winner tonight will have a shot at the title.
Maçın adamı unvanı maçı kazanmak için sağduyulu olan birin.
The Man of the Match is someone who is responsible for winning the match.
Ayrıca, şunu yapmamız gerektiğini düşünüyorum : Güvenlik memuru unvanını senden geri alıp...
Instead what I think we should do is strip you of your title as safety officer.
Soylu unvanı!
A noble title!
Bu değerli unvanı almak için yeterli biri miyim?
Could I still be worthy of such a title?
Unvanı ve toprakları elinden alınacak.
He'll be stripped of his title, his lands.
Kesinlikle onurlu bir unvan, ama beraberinde getirdiği yükler de var.
An honorary title, to be sure, but I fancy it carries a certain weight, a certain gravitas.
Onurlu bir unvan orası kesin, bana para da kazandırıyor.
An honorary title, to be sure, but one that gives me much gratification.
Çok, çok önemli bir unvan.
Yeah, it's, it's a valued title.
11 sezonda 9 unvan aldı! Şöhretler Salonu'na girdi.
Nine titles in 11 seasons.
Toprak, unvan, Jhamora'nın zenginliği?
Land, titles, the riches ofJhamora?
Bu haylaz maymuna bir unvan bahşedin ve sonrada gitmesine izin verin.
Give the naughty monkey a title and let him go.
Modası geçmiş bir unvan!
such antiquated fame!
Majestelerinden, size bir unvan bahşetmesini rica edeceğim.
I shall request His Majesty to bestow an honorable title on you
Unvan olarak.
assistant secretary. Titles.
Dolgun maaş, gösterişli bir unvan ve manyak bir büro.
Super growth. T? Ter fat huge office.
Yine aynı unvan, aynı maaş ve berbat bir ofis.
You have the same t?
Sadece şu anda endüstride unvan Güvenlik Görevlisi mi yoksa Memur mu olmalı diye çok büyük bir tartışma söz konusu.
It's just that there's a huge, huge controversy brewing in the industry right now, whether the title should be Security Guard or Officer.
Kraliyet sarayı Arkadaş'ı bir onur unvanıyla ödüllendirmeyi düşündüğünü açıkladı.
The Palace has announced that it's considering awarding Friend an honorary title.
Sıradaki maçını kazanırsan, yeni bir unvan kazanacağız.
You win your next fight, we got a shot at the title.
- Unvan?
Title?
Temizlikçi kadınlar bile unvan peşinde.
Even the cleaning lady wants a shot at the title fight.
- Dışarı! - Unvan maçı, gerçek bir anlaşma, adamım.
I tell you what, the title fight, that's the real deal, man.
" Trajik bir şekilde son karşılaşmasında rakibi ölen ve gelecek vaat eden boksör Joe Miller Las Vegas'taki unvan müsabakasından bir gece önce, ardında hiçbir iz bırakmadan kayıplara karıştı.
"Up and coming boxer Joe Miller, " whose last opponent tragically died during their last fight, " has disappeared without a trace
Bu unvan maçına hazır mısın?
You ready for this title fight?
Ona soylu bir unvan verelim.
Give him a noble title.
Çünkü sana güzel bir unvan vereceğiz.
Because well give you a title.
Unvan mı?
A title?
Sana söyledim, sen zaten Şerif kadar iyisin sende eksik olan tek şey unvan ya da güç ya da kale.
I've told you, you're as good as sheriff already. The only thing you don't have is the title or the power... or the castle.
İşte burada kredi memuru ve unvan sigorta şirketiyle anlaşıyorsunuz.
There's you meeting with the loan officer, and the title insurance company.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]