English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ U ] / Uppercut

Uppercut Çeviri İngilizce

151 parallel translation
Bob Uppercut, şampiyon.
Bob Uppercut, the Champion.
Şimdi, en değerli dört vuruş bunlar. Göstereyim. Sola direk vuruş.
Now, the four most valuable punches... it says here... are... now let me show you... the straight left... a right cross... a left hook... and a right uppercut.
İlk başta ona nasıl vurmuştun, aşağıdan mı, kroşe mi?
Was that a hook or an uppercut you caught him with that first time?
- Aparkatı savuşturamadın.
- He caught you with an uppercut.
- Aparkat.
- Uppercut.
Bu bir aparkat.
That's an uppercut.
Aparkatını iyi çalışmasını söyle. Ciğere çalışmasını öğrensin.
He has to work on his left uppercut.
Sol kroşe, sol düz yumruk, sağ aparkat?
Left cross, left jab, right uppercut?
Sonra ben oyuna dahil olup kafasına vururdum aparkat, aparkat, aparkat.
Then I'd have stepped inside, hooked to the head, uppercut, uppercut, uppercut.
- Aparküt!
- Uppercut!
Earl P. beni torna tezgahıyla tanıştırdı. Sonra spor salonunda aparkat ve ardından gelen sol kroşeyle.
Earl P. showed me around the lathe, and then in the gym, the uppercut... followed by the left hook.
Ve çok sıkı bir sağ aparkatı vardır.
And he's got a great right uppercut.
Aparkatın gibi.
Like your uppercut.
Bay Devlin nefes almakta zorlanıyordu ve dili dışarı çıkmıştı ve aldığı müthiş bir aparkat ile dilini ısırdı, büyük kısmı o esnada kayboldu.
Mr Devlin was gasping for air with his tongue hanging out and he got this enormous uppercut under his chin and lost most of it.
Aparkat, direkt çenesine indi.
Bam! Uppercut right to his jaw.
Aparkat.
Uppercut.
Yukaridan bir darbe indir.
Bring an uppercut.
Rakibinin ayağına basacak, bir tane aparkat çıkartacaksın.
Now, you stomp on your opponent's foot. You hit him with an uppercut.
Hemen hemen çıkış yolunu buldu.
He's got a right uppercut that almost knocked me out.
Bu sefer aparkat'la bitir.
This time, finish it with an uppercut.
Ve boom, bir Aparkat vur.
Boom, shoot an uppercut.
Aparküt!
Uppercut!
Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız'a saldırdı ama Kırmızı Başlıklı Kız'ın lazerli gözleri olduğunu muhteşem dövüş yeteneğini ve büyükannesini Kurt'un şeytani bağırsaklarından fırlatacak güçlü aparkatını bilmiyordu.
The wolf attacked Little Red Hood not knowing that Little Red Hood had laser eye beams great combat skills and a powerful uppercut that freed Little Red's grandmother from the evil bowels of the wolf.
Devam ediyor. Manfredy kapandı.
Oh, and a right-hand uppercut, That staggered Manfredy!
Monroe, yere düştü!
oh, an uppercut! And Monroe is down!
Sen de ellerini kullan! Gövdeye çalış, kafaya çalış!
Yeah, well, you better start throwing your hands, hook to the body, hook to the head, uppercut.
Sonra bir sağ aparkat.
Then a right uppercut.
Sonra aparkatı önlemek için hemen kollarını kaldır. Yoksa sol tarafın darbeye açık olur.
Then get your gloves back up before the uppercut or you'll be wide open for that left hook.
Gerçek adınız? Lens Uppercut.
- Your real name.
Burayı imzalayın Bay Uppercut.
- Thank you. Sign here, Mr. Uppercut.
- Sonra bir apar küt - -
- Then uppercut and a round- -
Vurduğun aparkat Hidrojen bombası gibiydi. - İnanılmazdı.
That uppercut you hit him with was like an H-bomb.
Montecito'ya harika bir gösteri sunacağım.
Jab, jab. Uppercut! I'm gonna put on one hell of a show for the Montecito.
"Braddock sert bir aparküt çakıyor."
Braddock gets in a vicious uppercut.
Aparküte dikkat et!
Watch the uppercut!
Tamam, nasıl istersen, Logaritmalar yeni dövüş stili olmalı, anladım.
All right, fine. Logarithms are the new uppercut, I got it.
Aparkat çıkart! Bir sağ kroşe!
Give'em an uppercut!
Kroşe ile aparkat arasındaki farkı "zorunlu 8'e kadar sayma" ya da faulün ne olduğunu biliyor muyum sence?
Does it look like I know the difference between a hook and an uppercut... or what a standing eight count is or what a holding penalty is?
Sağ aparkatıyla taşaklara yan bastı.
Twatted himself with a right good uppercut.
Herif Fran'in tuvaletten geldiğini görmedi fakat Fran'in çenesini parçalayan aparkatını hissetti.
So the townie didn't see Fran coming out of the head, But he definitely felt Fran's uppercut shatter his jaw.
Ve aparkat.
And uppercut.
Kombine yumurklar, aparkat.
Combinations, uppercut.
Aman Allah'ım karşı çıkmaya çalışırsın, bir aparkat yerdin.
Then God forbid, you tried to fight back, because.... come out with an uppercut.
Teknik nakavt. Sol aparkatımla.
T.K.O. Left uppercut.
Ayak aparkatı.
The feet uppercut.
Aparkat!
Uppercut.
- Aparkat!
Come on. Uppercut.
Louis, Conn'un kafasına bir sağ aparkat geçirdi!
Louis takes Conn's head back with a right uppercut.
Yumruklarının ardı arkası kesilmiyor...
Left hook, right hook, uppercut - Oh!
Buna aparkat denir.
It's called an uppercut.
Teşekkürler.
- Lance Uppercut.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]