Uykular Çeviri İngilizce
1,786 parallel translation
Evet, insanlara uykularında saldırmaktan.
Yeah, for attacking people in their sleep.
İyi uykular, bayan.
Sleep Tight, Ma'am.
Bu büyük bir para. Uykularımı ve huzurumu kaçırdığını itiraf ediyorum.
It is a vast amount, and I concede that it has robbed me of my sleep and peace of mind.
Tatlı uykular.
Sleep well.
Soruşturma çözülmeye yaklaştıkça uykularının kaçması çok beter bir şey.
It's amazing what you can lose sleep over when a case is going tits up.
- İyi geceler. - İyi geceler. - İyi uykular.
good night that you sleep well
İyi uykular.
Sleep tight.
- İyi uykular.
- Sleep tight.
- İyi uykular
- You sleep tight.
İyi uykular
Sleep tight.
- İyi uykular.
Sleep good.
İyi uykular pislikler!
Sleep tight, you bastards!
İyi uykular Davy'cik.
Sleep tight, Davey boy.
Asla! Düşmanlarımız asıl gücümüzle, yani onuru kırılmış bir halkın gücüyle karşı karşıya kaldıklarında uykularından kâbus görmüşçesine uyanacaklar.
Our enemy will be rudely awakened by the wrath of a humiliated people.
İyi uykular o zaman.
Sleep well, then.
Derin uykular.
Sleep tight.
Ertesi gün, uykularım kaçıyor,..
Day before, I... I can't sleep..
Tamam. iyi... uykular.
Okay, well... night.
İyi uykular.
Sleep well.
Çünkü o ölüm uykularında Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından ne düşler görebilir insan düşünmeli bunu
For in that sleep of death what dreams may come
İyi uykular. Teşekkür ederim.
Thank you.
İyi uykular. Öyle mi oldu?
But not to reject to Michael..... to go with him.
Ama bana bir soru kaldı. Geceleri uykularımı kaçıran bir soru, çünkü onu cevaplamak zorundayım. "Şimdi ne yapacağız?"
But the question I'm left with, the question that keeps me up at night because I have to answer it, is, "What do we do now?"
Uykuların falan da kaçmayacak.
It's not like you won't sleep
Seni tanıyorum. Uykularının kaçacağını biliyorum.
And I know you.. you'd lose some major sleep over that one.
Kırsaldayken uykular çok daha derin yaşanıyor.
Nights in the country are so much deeper.
Danny'nin uykuları kaçıyor.
Asad is married to Mike's future wife.
- İyi uykular.
- Good night.
İyi uykular.
Good night, sleep tight.
İnsanlar neden bunu der ki. "İyi uykular!"
Why do they say "sleep tight"?
İyi uykular canım sağol hayatım
You have a good night's sleep. Oh, thanks, honey.
Bu seferkinin uykularını kaçırdığını tahmin edebiliyorum.
I imagine they're losin'some sleep over this one.
İşlerinden olmaktansa uykularından olmayı tercih edeceklerine eminim.
Well, I'm sure they'd prefer to lose some sleep than their jobs.
İyi uykular, Travers.
Sleep tight, Travers.
İyi uykular.
- Sleep well.
geceleri uykularım kaçıyor, yetiremiyoruz
It's what consumes my head at night.
- İyi uykular.
- Sleep well.
İyi uykular.
Keep them closed.
İyi uykular.
Sweet dreams.
Uykuların kaçacak ama.
You won't sleep at night though.
- İyi uykular. Politikayı bıraktığını sanıyordum.
I thought you got out of politics.
İyi uykular, sevgilim.
Good night my darling.
Uykularımı kaçırıyordu, Nefes alamıyordum.
She took my sleep away, she took my breath away.
İyi geceler tatlım, iyi uykular.
Goodnight, honey. Sleep tight.
Peki, iyi uykular İyi geceler.
- Okay. Sleep well. - Good night.
Uykularını kaçırdı. Belki de yaptığım tek şey buydu.
It disturbed their sleep.... perhaps that's all it did
İyi uykular!
Sleep well!
Lütfen, uykularıma girmeye başladı.
Please, I can't sleep, you know?
İyi uykular.
Mother Agnes asked me to give you that cocoa.
Onunda uykuları kaçıyor.
Not a wink.
İyi uykular prensesim.
Sleep well my princess.