Uyumam Çeviri İngilizce
1,634 parallel translation
10 gün uyumamış biri için sakinleşme iyi bir başlangıçtır.
For someone who hasn't slept in ten days, sedation is a great start.
Biraz uyumam gerekiyordu.
I had to catch up on some sleep.
Karanlık olduğunda, anladım ki ; eve gitmeliydim ama Albie eğer birşeye ihtiyacı olursa diye..... benim penceresinin altında uyumam gerektiğine karar vermişti.
Once it got dark, I figured I'd be able to go home, but Albie decided I needed to sleep underneath his window in case he needed something.
Uyumam lazım.
I need my sleep.
Bu bizim uyumamıza yardım edecek, Lois.
This will help us fall asleep, Lois.
Alışverişe çıkmadan önce sanırım biraz uyumam gerek.
I think I should have slept in a while before hitting the stores.
Hiç, üç işte üç gündür uyumamış da!
- Nothing, 3 days. He hasn't slept in 3 days.
Bence biraz uyumamız lazım.
I believe we need to get some sleep.
Ben uyumam ki.
I don't sleep.
Uyumam gerekiyor.
I should get some sleep.
Siz uyuyun, ben uyumam.
You can. I won't.
Uyumamıza bile izin vermiyorsun.Soytarı!
You don't even allow us to sleep! Fool!
Dışarıda uyudğumda çıplak uyumam sorun olmaz değil mi?
You don't mind if I nude up for the sleepover, right?
Bu alımı gerçekleştirmek için 36 saat uyumamıştık.
We'd been up for 36 hours putting this buy together.
Uyumam gerekiyor...
I just have to sleep...
Uyumam lazım.
I need sleep.
Evet, bu yüzden uyumam için beni bırakıp neden gidip onu rahatsız etmiyorsun?
Yeah, so why don't you go bother him and let me get back to sleep?
İki gün boyunca hiç uyumamıştık.
We hadn't slept in two days.
Uyumamız lâzım.
we got to get to sleep.
Senin de uyumamış olacağını tahmin ettim.
I figured you wouldn't be sleeping either.
Annem bana eskiden uyumam için viski verirdi.
My mom used to give me whiskey to make me sleep.
- Fazla uyumamışsın.
- You didn't get much sleep.
Yani, uyumamış mı?
Don't know.
O kadar uyanığım ki bir Ken Burns belgeseli izlesem karşısında uyumam.
So wide awake I could watch the Ken Burns documentary of "Sod" and not drift off.
Onun hayalet olmadığını öğrendiğimden beri artık ondan korkmuyorum,... fakat burada yabancı biri varken uyumam çok zor.
I'm not as scared of him anymore now that I know he's not a ghost, but it's hard to sleep with a stranger in here.
Uyumamıştım. Şimdi baştan başlamam gerekecek.
Now I have to start all over again.
Sakat olan hava soğuksa bodrumda uyumamıza izin veriyor.
The cripple lets us sleep in the basement when it's really cold.
Bu başağrıları, uyumamı engelliyor.
These headaches, they make it so hard to sleep.
Ben gecede 4 saatten fazla asla uyumam.
I never sleep more than four hours.
Köpek gibi uyumam yüzünden!
Because of you I sleep like a dog!
Aşkım, bu gece ya uyumam lazım ya da şanslı olmam.
Darling, i need to either sleep or get lucky tonight.
Şimdi ışıklar açık uyumam gerekecek.
Now I'm Gonna Have To Sleep With The Lights On.
Bütün gece uyumamıştık.
We stayed up all night. Made popcorn.
- Uyumamı sağlıyor.
- It helps me sleep.
- Günlerdir bu kadar iyi uyumamıştım.
- I haven't slept so well in days.
Küvette uyumam sence tuhaf değil mi?
You don't think it's strange I sleep in a tub?
Eğer uyumamıza izin vermeyeceksen, en azından kupama kahve koymama izin ver.
If you're not gonna let us sleep, you at least have to let me put coffee in my cup.
Eve gidip biraz uyumam lazım.
I need to go home and get some sleep.
Tamam, ama uyumamışsa.
OKAY, BUT NOT IF SHE'S SLEEPING.
Burada pek uyumam.
I don't sleep here much.
Araba dağıtıcısı yan çizdi, çünkü geçen sene kazanan adam üç gün uyumamış, eve giderken uyuyakalmış ve bir geçit bandosuna dalmış.
Well, the car dealership backed out, because last year the winner had been up for three days, fell asleep driving home and plowed through a marching band.
Uyumam ve seninle gelirim, turist misali.
I don't sleep, so maybe I come with you, like a tourist.
Gerçek şu ki ; ben hiç uyumam. Gerçek yaşam daha iyiyken neden değerli zamanımı rüya görerek harcayayım?
Why waste precious time dreaming when waking life is so much better?
Ve siz bana geceleri buraya geleceğimi söylediniz. Başka bir deyişle, uyumam için bana para ödemiş olacaksınız ki bunun için size minnettar olurum.
I reserve the nights for sleeping... and now you have me working nights... so essentially you're paying me to sleep... which I think is really decent of you.
- Daha rahat uyumamı sağlayacak.
Makes me sleep better. Well, I'm fine.
Uyumamı izlemen beni rahatsız ediyor.
It bugs me when you watch me sleep.
Uyumam...
Need... Sleep!
Uyumam lazım.
I have to take a nap.
Sadece annenin yatakta benim de kanepede uyumam şartıyla.
Only if she sleeps in the bed and I sleep on the couch.
Garip gelecek biliyorum ama, asla müşterilerle uyumam.
I know it may sound odd, but i never actually sleep with clients.
Uyumam lazım.
I need to sleep.