Uçastik Çeviri İngilizce
36 parallel translation
O bir Uçastik!
It`s flubber!
Şimdi de kayar kalıp mekanizmasını dikkatlice Uçastik'in altına sürüyoruz.
Now we carefully place the sliding shutter mechanism... underneath the flubber.
Gama ışıması, Uçastik'in içinde yarı kararlı bir ayrışmayı tetikleyecek. - Böylece aşırı miktarda bir enerji açığa çıkacak bu da Uçastik'e sevk edilecek. - Evet.
The gamma radiation triggers a metastable decay in the flubber itself.
- Bence gama ışıması akımını kontrol edersek Uçastik'in hareketlerine de hakim olabileceğiz.
- I believe... by controlling the gamma radiation flux, we can control the movement of the flubber itself.
Uçastik.
It`s flubber.
Uçastik bu fakülteyi kurtarabilir.
Flubber could save this college.
Uçastik'i arka cebime koyuyorum.
The flubber is placed in my back pocket.
Yere çarpınca, Uçastik sayesinde hiç yaralanmadan yükseleceğim. İzle.
When I hit the ground, the flubber will send me right back up unharmed.
500 miligram kadar kristalize Uçastik'i bildiğimiz el kremine ekleyelim.
Adding 500 milligrams... crystallized flubber to common hand cream.
Uçastik'i ince bir katman halinde bovling topunun dışına sürelim.
Applying light coating of flubber... to surface of bowling ball.
Sıvı Uçastik ve uygun bir püskürtücü alet.
Fluid flubber... with a convenient spray applicator.
Uçastik, basketbol maçına gidecek.
- I`m all ears. Flubber is going to the basketball game.
Sıvı Uçastik'i ince bir tabaka halinde suni deriden imal edilmiş basketbol topuna uyguluyorum.
Applying a thin layer of fluid flubber... to synthetic leather surface of basketball.
İkincil Uçastik deneyi.
Secondary flubber experiment.
Boyadığımız her raptiyeye Uçastik sürdün mü?
Did you fully fix the flubber on each tack before we painted?
Weber boyamadan önce her raptiyeye % 15 oranında Uçastik karışımı sürdün mü?
Did you fully fix a 15 % flubber solution to each tack before Weber started painting?
- Uçastik'in hemen işleme geçme ihtimali de var. - 30 dakika içinde.
- Uh, 30 minutes.
Sara'ya Uçastik'in işlediğini bir şekilde kanıtlamalıyım.
I`ve gotta do it to prove to Sara that flubber really works.
Uçastik'i sakın haznesinden çıkarma.
Make sure the flubber stays in the tank.
Pekala Uçastik, ikimizin tanışma vakti geldi.
Okay, flubber, it`s time that you and I... got to know each other.
Uçastik?
Flubber?
- Uçastik.
- Flubber.
- Uçastik mi?
- Flubber?
Maçı kazanmamızı Uçastik sağladı.
Flubber is what won the game.
Uçastik'i de sayarsak üç kişiyiz.
And flubber makes three.
Uçastik'i götürmüşler.
They took the flubber.
Uçastik'i satmaya geldim.
I`m here to sell you the flubber.
Uçastik, hayal gücü çok kuvvetli bir maddedir.
Flubber`s a very quixotic substance.
Borcumuzun son ödeme tarihini 30 gün ileri atarsanız bildiğim her şeyi anlatırım ve size, oldukça fazla Uçastik imal edebilirim.
If you give us a 30-day extension on the loan, I`ll tell you everything I know... and make you a great deal of flubber.
- Uçastik'i görebilir miyim?
- May I see the flubber?
Enerji endüstrisini altüst etme fırsatını nasıl geri tepebilirdim? Uçastik.
How could I pass up the opportunity to transform the energy industry?
Uçastik'e bu sayede hakim olabiliyorum.
It`s so I can handle the flubber.
Uçastik kaçtı.
Flubber`s gone.
Uçastik!
Flubber!
Uçastik.
Flubber.