Uçuşum Çeviri İngilizce
156 parallel translation
İlk tekli uçuşum gibi.
Like... when I made my first solo.
600 saat uçuşum olduğunu öğrenince beni istediklerini söylediler.
When they found out about my 600 hours in the air, they said, "Bud, we want you in."
Şafakta buradan uçuşum var.
I'm flying out of here at dawn.
Afedersiniz, efendim.. bu benim ilk uçuşum, ve...
Excuse me, sir... this is my first flight, and...
batıya uçuyorum ve cömert kalbimde uçuşum dünyaya hükmeden kötülüğüne sahip oluyor.
I fly towards the Occident and my flight absorbs in my generous heart the evil which dominates the world.
Bu yüzden 86 numaralı uçuşunuz, favori uçuşum.
That's why your flight 86 is my favorite.
- Uçuşum inanılmazdı.
- Flying's so unreliable
Pathankot'a bir uçuşum var.
Flying a sortie to Pathankot.
7.40 uçuşum iptal edildi.
Well, my 7 : 40 flight to Vancouver was canceled.
Yurtdışına ilk uçuşum olacaktı.
It would have been my first flight abroad
Oh, uçuşum.
Oh, the flight.
- Sabah uçuşum var.
- Look, I've got an early flight tomorrow.
Pazartesi günü test uçuşum var.
I'm scheduled to test-fly the X-2 on Monday.
- 9.00'da uçuşum var.
- I got a 9 : 00 flight.
Sakin ol, bu benim son uçuşum dostum, sakin ol biraz.
Relax. Relax. It's my last flight, man, relax.
İki saat sonra Scott'la F.L.I.R uçuşum var.
I've got a F.L.I.R. flight with Scott in 2 hours.
Yarın önemli bir uçuşum var.
Tomorrow's an important flight.
Uçuşum iptal edildi.
My flight status has been withdrawn.
Uçuşum iptal oldu.
My flight's been cancelled.
- Benim uçuşum gelişmedi.
- Well, my flying hasn't improved.
Bu kesinlikle benim en son uçuşum.
( Faint voice ) This is positively and absolutely the last time I'm flying!
Tanrım, Benim uçuşum. Gitmeliyim.
Oh, gosh, that's my flight.
- 1.000 saatlik uçuşum var.
- I got 1,000 hours flying.
- Bağlantılı bir uçuşum var.
- I've got a connecting flight.
Fırtına yüzünden uçuşum ertelendi,... ben de yemeğe çıkar mıyız acaba diye aradım.
My flight was canceled because of this storm, and I was just wondering if I could take you up on dinner.
Bak, Hong Kong'dan dönüş uçuşum berbattı.
Look, I had a lousy flight back from Hong Kong.
Yarın Boston'a uçuşum var.
I've gotta fly to Boston tomorrow.
Gece burada kalmanı çok isterdim ama yarın erken bir uçuşum var.
I'd love to ask you to spend the night, but I've got an early flight to DC.
Son uçuşum olacak.
it'll be the last flight I ever take.
Yarın uçuşum erken saatte.
I have an early flight tomorrow.
Sana söyledim, Birazdan uçuşum var.
I told you I'm flying.
Uçuşum iptal edildi.
My flight got canceled.
Uçuşum yarın sabah.
I made a morning reservation for a flight tomorrow.
Dr. Lo 2 gün daha hastanede kalmanı önerdi ama uçuşum var ve 2 haftalığına yokum
Dr. Lo preferred that you stay for two more days... but because I'll be away on flight duty for two weeks
İlk uçuşum olacak.
My first time airplane.
Uçuşum gecikti.
My flight was delayed.
Seni havalimanına bırakmak zorundayım, merkezde dur Memur Murpy'nin cenazesine git, sonra uçuşum için havalimanına geri dön.
I've gotta drop you at the airport, stop by the headquarters... go to Officer Murphy's funeral, get back to the airport for my flight.
Bu hafta uçuşum yok. Rio'ya simülatörlü eğitime gidiyoruz.
We're going to simulator training to rio.
Acele et, Iguazu uçuşum var.
Hurry up, you have the Iguazu flight.
Uçuşum sırasında Lulu Huang ile birlikteydim.
In fact these affairses, I always run into
Haftaya Brezilya'ya ucuz bir uçuşum var.
There's a cheap flight to Brazil next week.
İster inanın, ister inanmayın, bu benim ilk uçuşum.
Believe it or not, this is actually my first plane flight.
Fakat, Pazar sabahı erkenden bir uçuşum var.
But I have a flight early Sunday morning.
- Uçuşum iptal edildi.
- My flight has been cancelled.
Uçuşum ertelendi.
My flight's delayed.
Şimdiki uçuşum dört saat sürecek... Güzel bir hostes bulabilirmiyim bulamazmıyım göreceğim
It'll take me four hours on the flight now... I'll see whether I can find a nice airhostess
Uçuşum biraz gecikti. Birkaç saat kadar dönmüş olurum.
My flight's a little late, I'll be back in a few hours.
- Ayrıca bugün hiç uçuşum da yok zaten.
- Besides, I don't have any flights today anyway.
- Uçuşum ne zaman demiştin?
- What time did you say the flight was?
Uçuşum saat kaçta?
Twelve noon, tomorrow.
İlk uçuşum da.
First-time flyer.