English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ U ] / Uğrattın

Uğrattın Çeviri İngilizce

1,491 parallel translation
Beni başarısızlığa uğrattın, David. Ve ülkeni başarısızlığa uğrattın.
You've failed me, David, and you've failed your country.
Annemin elmas nişan yüzüğüne. Ve şimdi onu kaybettim. Hepsi de sana inandığım için güvendiğim için ve beni hayal kırıklığına uğrattın.
Try my mother's diamond engagement ring, and now it's gone, all because i believed in you, trusted you, and you let me down.
Beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattın.
I am deeply disappointed in you.
-... bizi hayal kırıklığına uğrattınız.
... you let us down.
Bizi hayal kırıklığına uğrattınız.
You let us down.
Beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattın, Norman.
I am so very disappointed in you, Norman.
- Beni hayal kırıklığına uğrattın.
- You failed me.
Size gelince Bay Wolcott, beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattınız.
And you, Mr Wolcott, I find you the most severe disappointment of all.
Beni çok hayal kırıklığına uğrattın.
I'm very disappointed in you.
Bu akşam beni hayal kırıklığına uğrattın.
You let me down tonight. You let down Gil, you let down Brian -
Beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattın Tanya.
I'm very, very disappointed in you, Tanya.
Henry, beni hayal kırıklığına uğrattın.
Henri. You disappoint me.
Beni hayal kırıklığına uğrattınız o halde Bayan Dubois.
Well, then, you disappoint me, Mrs. Dubois.
Tatlım, arkadaşlarını hayal kırıklığına uğrattın diye üzülmüyorsun ya?
Honey, you're not sorry you had everybody over, are you?
Beni hayal kırıklığına uğrattın.
You really let me down.
Beni bir erkek arkadaş olarak hayal kırıklığına uğrattın ve bir erkek olarakta.
You have failed me as a boyfriend, and you have failed yourself as a man... Robot Chicken co-head writer Douglas Goldstein!
- Cumhuriyeti hayal kırıklığına uğrattın.
- You have failed the Republic.
Beni hayal kırıklığına uğrattın.
You have failed me.
Hayal kırıklığına uğrattınız beni.
I am so disappointed in you.
Beni hayal kırıklığına uğrattınız çocuklar.
I am so disappointed in you boys.
Beni çok hayal kırıklığına uğrattınız çocuklar.
I am so disappointed in you boys.
Beni hayal kırıklığına uğrattınız.
Oh, you disappoint me.
Beni hayal kırıklığına uğrattın.
You disappoint me, man!
Beni hayal kırıklığına uğrattın, Joey.
You let me down, Joey.
Bizi hayal kırıklığına uğrattın, Tommy.
You've let us down, Tommy.
Biliyor musunuz, o kadar insanı hayal kırıklığına uğrattınız, Senatör.
You know, you left a whole lot of church folk disappointed, Senator.
- Beni hayal kırıklığına uğrattın.
- I'm kind of disappointed in you.
- Beni hayal kırıklığına uğrattın.
You disappoint me.
Sana bir kez gerçekten ihtiyacım oldu ve beni hayal kırıklığına uğrattın.
The one time I really needed you and you let me down!
Beni hayal kırıklığına uğrattın, Abby.
You let me down, Abby.
Ama sonunda sen de beni hayal kırıklığına uğrattın bütün o aptal kızlardan daha çok.
Anyway, you ended up disappointing me more than... More than any of the other silly girls.
- uğrattın Amber.
Really disappointed.
Onu tekrar başarısızlığa uğrattığını öğrenmesini ister misin?
Do you want him to know you failed him again?
Saldırdığınız insanların veya bozguna uğrattığınız ulusların nedenleri hususunda anlayışınız yok.
You have no understanding for the causes of the people you strike down or the nations you conquer.
En iyi niyetimizle dünyanın koruyuculuğunu üstlendik, güven istedik ama sizleri hüsrana uğrattık.
We had the best of intentions : to be Earth's guardians, to keep you safe. But we failed you.
En az annemle evliliğin kadar değerli olan 8 yıllık ilişkimin değerini sen anlayana kadar sevdiğim kadını hüsrana uğrattığım için kalbimin kırık olduğunu farketmene kadar, belki de sen de annemin kalbini aynı şekilde kırmıştın, işte o zamana kadar söylecek hiçbir şeyim yok.
And until you can acknowledge that my relationship of eight years was every bit as meaningful as your marriage to my mother until you can see that my heart is broken because I failed the woman I love, perhaps in the same way that you failed my mother, then I really have nothing else to say.
Sorun ne? En az annemle evliliğin kadar değerli olan 8 yıllık ilişkimin değerini sen anlayana kadar sevdiğim kadını hüsrana uğrattığım için kalbimin kırık olduğunu farketmene kadar, çünkü ben sevdiğim kadını hayal kırıklığına uğrattım belki de sen de annemin kalbini aynı şekilde kırmıştın,
What's wrong until that you can acknowledge that my relationship of 8 years was every bit as meaningful as your marriage to my mother until you can see that my heart is broken
Onu hayal kırıklığına uğrattığını söyledin.
You said you failed her.
Böyle olarak beni hayal kırıklığına uğrattığını asla gizlemedim.
I never made it a secret how disappointed I am with the way you turned out.
"Allah'ın lânetlediği ve gazabına uğrattığı" kişilere kendi gözünle yakından bakmak istedin, değil mi?
You want to get a close-up look at all "those who incur the curse of allah and his wrath" with your own eyes, is that it?
"Onlar, Allah'ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir."
"of whom some he transformed into apes and swine, those who worshipped evil."
Senin onu geri çevirip nasıl düş kırıklığına uğrattığını hatırlatmasının bir yolu sadece. Ona göre bir Luthor olmaya sırt çevirdiğini.
He's reminding you how disappointed he is in you for turning your back... on what he thinks it means to be a Luthor.
Hatta diğerleri alınanların Wraithleri nasıl bozguna uğrattıklarını anlatırlardı ama bir süre sonra, alınanlardan korkulmaya başlandı.
Others even told tales of how the taken had somehow vanquished the Wraith, but soon, the taken began to be feared.
- Ne diyorsun, babamı hayal kırıklığına uğrattığını mı?
- What are you saying, that dad was disappointed in you?
Beni hayal kırıklığına uğrattın, oğlum.
I'm very disappointed in you, son.
Kavga etmekten bana ilgi göstermediğiniz için tehlike uçurumlarda oynuyorum! Patates salatasının olmaması hepimizi hayal kırıklığına uğrattı ama Tanrı aşkına oradan atlama!
We are all very disappointed that there did not salad of potatoes, but I prithee, does not jump!
Sizi hayal kırıklığına uğrattığımın farkındayım ama baba olmanın ne denli zor olduğunu bilemezsiniz.
All right, I know I let you kids down... but you have no idea how hard it is to be a father.
Seni hayal kırıklığına uğrattığımın farkındayım.
I know you're disappointed in me.
Uzun zaman önce atalarımdan biri Ölü Moranna'yı yenilgiye uğrattı ve onun kalbini Cennet Kapıları'nın girişine hapsetti.
A long time ago one of my ancestors defeated Moranna the Death. He locked her heart near the entrance to the Heaven Gates.
Bilgim de beni hayal kırıklığına uğrattı bu yüzden yasalara uyacağım. Babamın ve imparatorluğumun.
Knowledge has failed me, thus I bind myself to the protocol of my fathers and to my empire.
Beni hayal kırıklığına uğrattın Ofelia!
You've disappointed me, Ofelia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]