English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ V ] / Vagon

Vagon Çeviri İngilizce

714 parallel translation
Eğim sebebiyle, bağlantısı kesilmiş vagon geri geri gitmeye başlar.
Due to the slope, the detached wagon moves backward.
- Bu seferkinde bari yemekli vagon var mı?
- ls there a dining car this time?
- Orada vagon var mı?
- Is there a wagon there?
Bir vagon istiyor.
He wants a wagon.
Yataklı vagon gibi görünüyor, düştüğünde bu sabah aramak üzereydin,
Seem bed wagon, about to call this morning when you gave a head when you fell out you said,
Bir vagon dolusu para aldım.
See, I got a whole boxcar full of it.
Dışarıda bekleyen bir vagon dolusu para sen duyana kadar konuşacak.
Wait till you hear how that boxcar full of money I've got out there is gonna talk.
Bay ve bayan Alison, vagon 96, kompartıman F...
" Mr. and Mrs. Alison, Car 96, Compartment'F'
Yüzlerce vagon taze sebze yolda çürüyor.
Hundreds of carloads of fresh vegetables rot on sidings.
Geniş kuşetleri filan var, aynı yataklı vagon gibi.
Big berths and everything, just like a Pullman.
Kırmızı vagon gibi güzel.
Pretty as a red wagon.
Bir vagon bulana kadar cesedi burada bırakmamızın sakıncası var mı acaba?
Mind if we leave the body here till we can get a wagon?
Onu son vagonda bulabilirsiniz. 66. Vagon.
You will find him in the last compartment, Coach 66.
- 66. vagon mu dediniz?
- Coach 66 you said? - The last compartment.
- Buzdan bir vagon yap, Art.
- Make a nice ice wagon, Art.
Şimdi otursam gün batana kadar bir vagon dolusu şalgam yiyebilirim.
I could eat me a whole wagonload full of turnips between now and sundown.
Sadece bir tane ama bir vagon dolusu çocuğa yetecek kadar şımarık!
Only one. But I'd like to know if he isn't spoiled enough for a whole carload.
Eşyalarım bir şekilde o vagona giriverdi ve şimdi o vagon da yerinde yok.
My things seem to have gotten into a car back there somewhere somehow... and now the car just doesn't seem to be there.
- Ayırdıkları o sarhoşlarla dolu vagon değildir umarım.
Not that car full of drunks, I hope, that they had to disconnect.
- Kompartıman C, vagon 189.
Compartment C, car 189.
Lokomotiften sonraki ikinci vagon.
The second carriage after the engine.
Sabah 9 : 42 treni, lokomotiften sonraki ikinci vagon, ikinci kompartıman.
The 9 : 42am train, second carriage after the engine, second compartment.
- Vagon dokuz, onbirinci kompartıman, sadece kocam.
- Car 9, section 11. Just my husband.
Vagon dokuz, kompartıman onbir.
Car 9, section 11?
Vagon dokuz, kompartıman onbir.Teşekkürler.
- Car 9, section 11. - Thank you.
Dokuzuncu vagon, 11. kompartıman.
- Car 9, section 11.
Dokuzuncu vagon, 11. kompartıman.
- Car 9, section 11. With pleasure.
Tabi vagon oldukça karanlıktı ve bana arkasını dönmeye çalışıyordu.
Of course, it was pretty dark out on that platform. Come to think of it, he tried to keep his back towards me.
- Yataklı vagon tutman çok zekice Hunter.
- It was very clever of you to get a sleeper, Hunter.
İşte biletiniz, bir tane yataklı vagon için, bir tane de şekerleme için ve bir de dergi.
Here's your ticket, and one for the sleeping car, and some sweets. And a magazine.
İşte boş bir vagon.
Here's an empty one.
Bir dakika. 10 vagon olmalı.
Just a minute. It'll have to be 10 wagons.
Huggins'e 10 vagon olacağını söyle.
Tell Huggins it'll be 10 wagons.
Vagon yanmış.
The wagon's burned.
Yüzbaşı, bir vagon ve müfrezeyi hatları tamir edip cesetleri almaya yolla.
Captain, send a wagon and detail to repair wires and bring back the bodies.
Burası daha iyi, yataklı vagon gibi.
It's better here, a bit like a sleeping car.
Vagon... şu işaret ışıkları orada olmamalı.
The tender... those flares shouldn't be there.
- Steyşın vagon. Park ettik.
We parked.
- Peki ya onu öldürdüğü steyşın vagon?
What about that station wagon he killed her in?
Vagon bu.
This is the car.
Hadi gel vagon yüklenmiş mi bakalım.
Come on, lets go down to the car.
Merle, bandoyu şu vagon koltuklarının arasına bir yere yerleştir.
Merle, spot the band between those seat wagons.
Vagon 10, oda A ve B
Car 10, rooms A and B.
Dosdoğru vagon 10, oda B'ye geç ve kapıyı içeriden kilitle.
Go straight to car 10, room B, and lock yourself in.
- Benimki bir vagon ileride olmalı.
- Mine must be in the car ahead.
Yataksız vagon o.
It's a day coach.
Onucu vagon, oda A'ya kahvaltı gönder.
Send me some breakfast, car 10, room A.
Üzerinde, "Vagon 10, oda A." yazıyor.
It says, " Room A, car 10.
İşte bu vagon, beyler!
There's the car, boys!
sizden önce onların ismi yataklı vagon muydu?
Did they name a parlour car after you?
Yataklı vagon, arabalı vapur!
Oh, ferry-boat... Pullman...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]