Vault Çeviri İngilizce
3,714 parallel translation
Kötü, alalım bana onu.
Wicked, vault it to me.
-... çok büyük bir barımız var. - Peki kasa?
And the vault.
- Ağzım sıkıdır.
- I'm a vault.
En azından içlerinden biri şu an buzla kaplı olarak savaş gemimizin kasa dairesinde kilitli tutuluyor.
At least one of them is currently on ice, locked up tight in the vault of our warship.
Ama kasa duvarını geçemedi, değil mi?
But he didn't get through a vault door, did he?
Yirmi dört saatten daha kısa bir sürede bir bankanın kasasına girmemizi sağlayacak planı nasıl yapacağız?
How are we gonna come up with a plan to break into a bank vault in less than 24 hours?
"Beacon Hills First National Bankası..."
"Beacon hills first national closes its doors three months after vault robbery."
Duvarların içinden buradaki kasaya kadar gidiyor.
Leads down inside into the wall of the vault, which is here.
Belki de banka kasası onlara küçük kurt mağaralarını hatırlatıyordur.
Like, maybe the bank vault reminds them of their little wolf dens.
Ağaç ve tuğla ya da... Hayır, kasanın. Kasanın duvarları neden yapılmış?
I don't know, like, wood and brick or... no, the vault, the vault, the walls, what are they made out of?
Oradan çıkmalısınız. Duvarlar ve kasa hecatolite denilen bir mineralden yapılmış.
Look, the walls of the vault are made with a mineral called hecatolite.
- Majestelerinin kasamızda bulunan en güçlü silah Kara Yıldız Kılıcı karşısında nasıl korktuğunu göreceğiz!
- We shall see how his majesty fares against the most powerful weapon in our vault... the Dark Star Saber!
Kasanın içinde güvende oluruz.
We'll be safe inside the vault.
Aşılmaz bir kasa ve altı ay yetecek yiyecek stoku.
An impenetrable vault stocked with six months of supplies.
İçi boşsa, en azından 10 milyon insan izlemiyor, değil mi?
- Capone's secret vault. - Well, if it's empty, at least ten million people aren't watching, right?
Yani biz alarmı açtığımız zaman pullar çoktan kumarhane kasasına girmişti.
So by the time we sounded the alarm, chips were already in a casino vault.
Test örnekleri laboratuarda güvenli bir yerde tutuluyor.
The test samples are stored in a secure vault in the lab.
Biri Norris Biotech'teki güvenli kasayı açarsa haberimiz olsun diye alarm koymuştum.
I set up an alert to notify us if anyone opened the vault at Norris BioTech.
Reinhart binasının sekizinci katında bir kasa var.
There's a vault on the eighth floor of the Reinhart Building.
Özel bir kasadan çalınmış.
Stolen from a private vault.
Kasayı açmak için gerekecek ekipmanı ne yapacaksın?
What about the equipment to get through the vault?
De Beers elmas'ı kasa soygununu hatırlıyor musun?
Remember the de Beers diamond vault heist?
Manhattan'daki güvenlik şirketinin kasaları hakkında bir şeyler duydum. Sözde 2 milyon nakit varmış içinde.
So I'd heard about this securities vault in Manhattan that supposedly had 2 million in cash in it.
Direkt kasaya gittim ve temizledim.
I just went straight to the vault, and I cleaned it out.
Kasayı açmak için ne kullandın?
What did you use to crack the vault?
Neal'la ben şu kasaya gidip bir bakalım derim.
I think Neal and I should check out that vault.
Bu sabah bir sabıkalı ofisimize gelip dört numaralı kasanızı boşalttığını itiraf etti.
This morning a known felon walked into our offices to confess to emptying the contents of vault number four.
- Kasayı görebilir miyim?
- Could I see the vault?
Kasadaki para yasal olmayan yollarla ele geçirildiyse sahibinin kayıp bildiriminde bulunmaması mantıklı.
Well, if the cash in the vault was illegally obtained, it makes sense that whoever owns it wouldn't want to report it missing.
- Kasaya bakamıyorsak da belki kime ait olduğunu öğrenebiliriz. - Louis!
If we can't get a look at the vault, maybe we can find out who owns it.
Pekâlâ. 4 numaralı kasa.
All right. Vault number four.
Kasa numarasına göre azaltıyorum.
Narrowing it down by vault number.
4 numaralı kasa.
Vault number four.
Kaplan Güvenlik'teki kasanızla ilgili konuşmak istiyorum.
I'd like to talk to you regarding your vault at Kaplan Security.
Kaplan Güvenlik'te içinde 2 milyon nakit olan kasa vardı ya...
Oh, you know that vault that was in Kaplan Security, the one with the $ 2 million cash in it?
Parayı sakladığı kasaya kadar onu takip ettim.
I followed him to the vault where he hid the cash.
Geirrodur'un Mezar Odası!
Thor : The Vault of Geirrodur!
- Dondurucunun en alt seviyesinde. İşaretsiz kasa, kimsenin girmesine izin yok.
- Deepest level of the fridge, unmarked vault, no access granted.
Şüpheli itfaiyeci olarak giyinip duvarı kırarak kasaya ulaşıp altınları çaldı.
Well, the suspect dressed up as FDNY, broke through the wall to access the vault and steal the coins.
Neal, bir itfaiyeciyi taklit ettin ve benim gözetimimde bir kasayı soydun.
Neal, you impersonated a fireman, and you robbed a vault under my watch.
O kasanın içinde ne var ki?
She-hulk : What's in that vault, anyway?
Bu Gotham'ın derinliklerinde yer alan bulaşıcı hastalıklar araştırma merkezi ve bu da üçüncü kattaki kasanın kapısı.
- Without question. This is the door to the level three vault located deep within Gotham's contagion research center.
Eğer patlama kasanın içindeki herhangi bir şeyi parçalarsa duman dağılıncaya kadar ölmüş olursunuz.
If the explosion disrupts anything inside the vault you'll be dead before the smoke clears.
Mahzende anti serum görmüştüm.
I saw anti-serum in the vault.
Çünkü orada lanet kasa dairesi var.
Because it's got a damn vault.
Koleksiyonerlerin mallarını korudukları mühürlü bir kasa olan oda.
It's a sealed vault where collectors keep their art.
Kasada kilitli, olay yerinden uzakta.
Locked in a vault, far away from the scene of the crime.
Bir banka kasası!
A vault!
Terk edilmiş bir banka. Onları kasada tutuyorlar.
It's, um... it's an abandoned bank, and they're keeping them locked inside, inside the vault.
O zaman o kasada Boyd'un yanındaki kimdi?
Then who was in the vault with Boyd?
Kasadaki öyleydi ama.
And whoever was in the vault with Boyd was.