English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ V ] / Verdiant

Verdiant Çeviri İngilizce

42 parallel translation
Verdiant'dan Susan Hanover...
Susan Hanover from Verdiant- -
Cin, Verdiant iddanameleri gibi..
The djinn, the verdiant indictments - -
Verdiant Endüstrileri hakkında ne biliyorsun, Lizzy?
What do you know about verdiant industries, lizzy?
Birkaç gün önce, bir Verdiant fabrikası kendilerine Los Segadores denen bir grup tarafından saldırıya uğradı Verdiant onları öldürmeden, Verdiant'ı öldürmeye kararlı adamlar.
A few days ago, a verdiant facility was attacked by a group of small farmers who call themselves los segadores. Men determined to kill verdiant before it kills them.
Bir fabrikaya zarar vermek Verdiant'a işlemez bile.
Damaging one building will hardly kill verdiant.
Veri çaldılar, Verdiant'ın mısır genomunu nasıl modifiye ettiğini detaylıca gösteren hissedar dosyalarını çaldılar.
They stole data, a cache of proprietary files detailing how verdiant modifies its corn genome.
Verdiant, Kabal için para aklıyor. Her yıl yüz milyon dolarlar.
Verdiant launders money for the cabal, hundreds of millions of dollars a year.
Eğer o dosyaları alırsak, Verdiant'a karşı kozumuz olur.
If we get those files, we have leverage over verdiant.
Verdiant'a karşı kozumuz olursa, Kabal'a karşı kozumuz olur.
We have leverage over verdiant, we have leverage over the cabal.
Verdiant için çalışan katiller mi?
Goons working for verdiant?
Bakın, Verdiant'ın Silver Ridge'de çok gizli bir araştırma yaptığı deposu var.
Look, verdiant has a warehouse up in silver Ridge, doing some top-secret research.
Verdiant'ın içinde bir adamımız var.
We got a guy on the inside at verdiant. Gabriel costa.
Bak, bunun açık kaynak olması konusunda anlaştığımızı biliyorum ama bu, Verdiant'ın en iyi korunan meslek sırrı.
Look, I know we agreed to open source this. But this is verdiant's most guarded trade secret. It's worth a fortune.
Bunu satıp kendi kaybımızı karşılayacağız, ama fazlasını alamayız. Bu Verdiant'a ait değil, bize de ait değil.
This doesn't belong to verdiant, and it doesn't belong to us.
Verdiant Baş Teknoloji Yöneticisi Susan Hanover. Neden bu isim tanıdık geliyor bana?
Verdiant's cto, Susan Hanover.
Sana yardım edeyim.
We know about the verdiant attack.
Verdiant saldırısını biliyoruz.
That's why you're here, isn't it?
Hayatımı geri almaya çalışıyorum sadece.
Verdiant's connected to the cabal.
Verdiant, Kabal'la bağlantılı.
Reddington thinks that if we can get enough leverage...
Görünüşe göre Costa, Verdiant belgelerini kopyalayıp Matchett ve çetesini besliyormuş.
Looks like costa was copying verdiant documents and feeding them to matchett and his crew.
Verdiant'tan çaldıkları genom verisi bu.
This is the genome data they stole from verdiant.
Matchett'in, Verdiant'ın Abingdong yakınlarındaki mülklerinin birinin yanında çiftliği varmış.
I did. Matchett had a farm that adjoined one of verdiant's properties near abingdon.
Matchett, Verdiant'ın genom şablonunu halka yayabilsin diye çalmadı.
Matchett didn't steal verdiant's genome blueprint so he could release it publicly.
Amerika'da yetişen mısırların % 90'ının genetiğiyle oynanmış ve Verdiant da bunun en büyük üreticisi.
90 % of all corn grown in America is genetically modified. Verdiant is the largest producer of it.
Banka ipotekli malı aldıktan sonra Verdiant açığa satışta adamın mülkünü almış.
After the bank foreclosed, verdiant purchased his property in a short sale.
Verdiant, Matchett'in büyüdüğü topraklarda GMO mısır yetiştiriyor.
Verdiant's growing gmo corn on the very land that matchett grew up on.
Matchett'i henüz gören yok, ama Eyalet Polisi Verdiant mülküne giden tüm yolları kapatmış.
No visual on matchett yet. But state police have locked up all roads leading into the verdiant property.
Reddington özgürlüğüne doğru giden bir gemideydi ve Verdiant için buraya geri döndü.
Reddington was on a ship bound for freedom, and he turns it around to come back here.
Bu adamları saf dışı bırakmanın, Keen'in adını temize çıkartmasına yardımcı olacağını düşünüyor mu gerçekten?
For verdiant. Does he really think that taking these guys out is gonna get him closer to clearing keen's name?
Verdiant'tan çaldığı belgeler. Özel bir gelişme projesinden bahsediyorlardı... Genesis.
The documents we got from costa, the ones he stole from verdiant, they were talking about a special development project, Genesis.
Verdiant'ın, Silver Ridge'deki bir depoda çok gizli bir araştırma yürüttüğünü söylemişti. Ne düşünüyorsun?
He said verdiant was working on some top secret RD at a warehouse in silver Ridge.
Az önce, Verdiant'tan iç araştırma belgeleri geldi.
- Ressler. - I just received a cache of internal research documents from verdiant.
Sanırım, Silver Ridge'deki bir Verdiant deposunu aramamızı istiyor.
I think she wants us to search a verdiant warehouse in silver Ridge.
Verdiant Endüstrilerinin Baş Teknoloji Yöneticisi.
Chief technology officer at verdiant industries.
Eli Matchett'i, Verdiant'in en büyük düşmanı sanmıştım.
I think you do. See, I thought Eli matchett was verdiant's greatest enemy.
Ama senin şanssızlığına, buldukları şey onları Silver Ridge'deki deponuza yönlendirecek düzinelerce gizli Verdiant belgesi oldu ve orada ne bulacaklarını da sana söylememe gerek yok.
Unfortunately for you, what they found were dozens of internal verdiant documents, which will lead them to your warehouse in silver Ridge. And I don't need to tell you what they'll find inside.
Verdiant tutuklama kararları geliyor. Şu anda işlemdeler.
The verdiant arrest warrants are coming through.
Verdiant Dosyası.
The verdiant case
Verdiant'in patentli ödül domuzu.
Verdiant's patented prize pig.
Fairfield'da, Verdiant Endüstrileri tarafından sahip olunan bir fabrikada patlama. AP'de bir şey buldum.
Aram.
Reddington, büyük bir saldırıdan birkaç gün sonra şehre mi geliyor?
A bombing in Fairfield, at a facility owned by verdiant industries. Reddington comes to town a few days after a major attack?
Verdiant'taki Gordon Pierce'dı.
That was Gordon Pierce at verdiant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]