Verir misin Çeviri İngilizce
7,614 parallel translation
- Dinle. Eğer işteyken Carlyle mülkünde satış olacağını falan duyarsan bana haber verir misin?
Um, if at work, you hear about the Carlyle estate sale, could you let me know?
- Tamam. Ethan, lütfen telefonu babana verir misin?
Ethan, can you please put Dad on the phone?
Lütfen telefonu babana verir misin?
Can you please, please just give Dad the phone?
Bana ismini verir misin?
Who? Can you give me his name?
- Olanları görmemize izin verir misin?
- Could you please let us see what's happening?
- Tamam. Ethan, lütfen telefonu babana verir misin?
- Ethan, can you please put Dad on the phone?
Ethan. Lütfen telefonu babana verir misin?
Can you please, please just give Dad the phone?
- Onu bana verir misin?
Can I get that from you?
Şuradan iki tane şeker verir misin?
You mind grabbing me a couple packs of sugar there?
Lydia, listeyi verir misin?
Uh, Lydia, you got the list?
Bana bir parça ekmek verir misin?
Would you like a piece of bread?
İzin verir misin?
You mind?
Bir saniye bana izin verir misin?
Would you excuse me for just one second?
Jennie, öpücük verir misin?
Jennie, give me a kiss, will you?
Eğer bugün utançtan ölürsem, beni bu üniformayla gömmeyeceğinize, söz verir misin?
If I die of embarrassment today, Do you promise not to bury me in this uniform?
Telefonu bana verir misin, lütfen?
Can you give me the phone, please?
İzin verir misin?
Do you mind?
- Bize izin verir misin?
- Could you excuse us just for a minute?
- Bana da bir tane verir misin? - Bunlar çok pahalı.
- These are pretty expensive.
Bir miktar şeker yediğinde ve çok fazla miktarda şeker aldığında bunun nasıl bir şey olduğuyla ilgili bana biraz daha bilgi verir misin?
Tell me a little bit more about what it's like when you've just had some sugar and when you're on the sugar high.
T-shirtü verir misin?
Hand me the T-shirt.
- Su verir misin lütfen?
May I have some water, please?
Bize bir dakika izin verir misin?
Can you give us a minute?
Bayanla yemeğime devam etmeme izin verir misin?
Now would you let this lady and me go on with our dinner?
Bize biraz izin verir misin?
Could you leave us for a minute?
Kocamdan ya da ailemizden hoşlanmadığını biliyorum ama lütfen bu gecelik ahırı kullanmamıza izin verir misin?
I... I know you don't like my husband, or our family, but PLEASE can we have the cowshed tonight?
Tamam, bu arada madem cömert havandasın bu akşamki kasaba toplantısında beni destekleyeceğine söz verir misin?
Okay, and, uh, as long as you're in a generous mood, how about a promise you'll have my back at the Town Hall tonight?
Mike, bize içecek bir şeyler verir misin?
Mike... mike, can we get another round here?
- Bıçağını verir misin?
Let me get your knife?
Arkadaşın Katie'nin telefon numarasını verir misin? Beraber bir şeyler yemeyi teklif edeceğim.
Quick question, can I have your friend Katie's phone number?
Bir fırt daha verir misin?
Give me another puff. Will ya?
Kolyeyi bana geri verir misin?
Can you please give me the necklace again?
Şimdi birisi zarar görmeden gidip şu kavgaya son verir misin?
Now, go and stop that row, will you, before someone gets hurt.
Bir peçete verir misin canım?
Can I have a napkin, honey?
"Bir tur verir misin abla." derken iyi.
Great being taken for a spin, huh?
Greg, bir saniye Mini-UV'ni verir misin?
Greg, let me borrow your mini-UV for a second.
Bir saniyeliğine de olsa yağmur ormanları pornosuna son verir misin?
Can you just stop for one second with the rainforest porn?
Stephie'yi telefona verir misin, lütfen?
Will you put Stephie on the phone, please?
Şuradaki hapları verir misin bana?
Just give me those pills over there, will you?
İzin verir misin?
Okay, let me in.
Oradan telefonu mu verir misin?
Here, hand me up my phone, will you?
Şimdi, bana biraz izin verir misin? Halletmem gereken işlerim var.
Now, if you'll excuse me for one minute, just gonna take care of some business.
Tyler bana biraz su verir misin?
Tyler, can you get me some water, will you? Yeah.
Denemeye söz verirsem sende söz verir misin?
If I promise to try, will you promise to try?
Bize bir saniye verir misin Katie?
Just give us a second, will you, Katie?
- Bize bir saniye verir misin?
~ Will you just give us a sec?
- Birbirimizi ihmal ettiğimizi düşünüyorum.Denemeye söz verirsem sen de söz verir misin?
~ I think we've been neglecting each other.
Çerez, bana çerez verir misin?
Nuts. Give me nuts.
Aradığında haber verir misin?
- Could you put him straight through, please?
- Bana destek ekip verir misin? - Olur, ararım.
- Can you get me a support team?
- Verirsem gitmeme izin verir misin?
♪ never found our way ♪ If I do, will you let me go?