Veronika Çeviri İngilizce
190 parallel translation
Veronika!
Verónica.
Veronika sana söylemem gereken bir şey var.
Veronica, there's something I must tell you.
Ve lütfen, bana Veronika deme.
And, please, don't call me Veronica.
- Veronika...
- Veronica...
- Veronika!
- Veronica!
Hala Veronika ile birlikteyse iyi cesaret varmış demek.
What a nerve if he's still with Veronica.
Veronika geldi!
That's Veronica!
- Veronika nerede?
- Where is Veronica?
Veronika geldi.
It's Veronica.
Veronika'nın güvende, senin de yanımda olduğunu bildiğimde o kadar ödleklik etmem.
When I know that Veronica's safe and you're with me, I'm not such a coward.
Veronika, bundan böyle bizde kalabilirsin.
Veronica, you can stay with us from now on.
Veronika!
Veronica!
- Veronika, metroya gidelim!
- Veronica, let's go to the subway!
- Bir, iki, üç, dört... - Kes şunu, Veronika.
- One, two, three, four...
- Sorun ne, Veronika?
- What's wrong, Veronica?
Yapma ama, Veronika.
Come on, Veronica.
Önünde koca bir hayatın var, Veronika.
You have your whole life before you.
Lütfen, Veronika, böyle devam edemez.
Please, Veronica, this can't go on.
- İyi günler, Veronika.
- Good day, Veronica.
Veronika...
Veronica...
Veronika, ne yapıyorsun?
What are you doing, Veronica?
Veronica'yla görüşebilir miyim?
Could I speak to Veronika, please?
- Ben, Veronika Osterwald.
This is Veronika Osterwald...
Veronika Osterwald.
Veronika Osterwald.
"Veronica, 3 nolu odada bir pansuman yapılacak", dedi.
"Veronika, There is a patient need to be undressed".
"Veronika, bu kadar yoğurt normal değil."
"But Veronica, all this yogurt... That's a bit weird..."
"Evet, Veronika iyi uyuduğun belli, yüzünde güller açıyor."
"Ah, Veronika I can see you've slept well, you look very healthy".
"Veronika, beni sevdiğini söyle, beni sevdiğini söyle."
He'd say : "Veronika, tell me you love me, tell me you love me".
Veronika burada.
Ah, Veronika's here.
- Ben Veronica. Rahatsız mı ettim?
It's Veronika Am I intruding?
Dinle, Veronika, biraz sessizlik ve huzur istiyoruz.
Listen, Veronika, we'd like a little peace and quiet.
Ve sen de, tatlı, körpe ve saf Veronikasın.
And you... Sweet, tender, pure Veronika.
Ben Veronika'ya Pernod aldım. O da bize viski getirmiş.
I bought some Pernod for Veronika, and she brought us some whiskey.
Ve o notla birlikte, Veronika sırlarıyla ortadan yok olur.
And on that note, Veronika, discreetly, disappears.
Buraya gel, Veronika!
Come here, Veronika.
Sen Veronika'nın kollarının altına bir şey aldığını gördün mü?
Ever seen Veronika take anything in under the arms?
Harika, teşekkürler Veronika.
Bravo Thanks, Veronika
Size bir şey söyleyeyim. Birinin benimle, benim Veronika Voss ve ne kadar ünlü biri olduğumu bilmeden ilgilenmesi benim için büyük bir zevkti.
Let me tell you, it was a joy for me that someone should take care of me without knowing I'm Veronika Voss, and how famous I am
Bana Veronika diyebilirsin.
You may call me Veronika
Hoşça kal Veronika.
Good-bye, Veronika
- On beş, on altı... - Veronika, delilik bu.
- Veronica, this is madness.
Veronika!
- Veronica!
Veronika, kes şunu!
Stop it, Veronica!
- Veronica, lütfen.
- Hello, Veronika, please.
Veronika iki kere aradı.
Veronica telephoned twice.
Veronika!
Veronika...
Alexandre? Ben Veronika.
Hello Alexandre, it's Veronika...
- Hayır, Veronika.
No. My name is Veronika.
Veronika.
- It's Veronika.
- Lütfen, Veronika.
Oh, please, Veronika.
Veronika aradı. Buraya geliyormuş.
Veronika called.