Versed Çeviri İngilizce
308 parallel translation
Güzeldi, büyüleyiciydi, pohpohlama konusunda çok hünerliydi.
She was beautiful, charming, versed in the art of flattery
Yanlarında ; sekiz güzel ergen kızı, suçlu emellerine kurban olarak hizmet etmeleri için ve dört uçarılıkta deneyimli kadını anlatı yetenekleri ; güçten kesildiklerinde çoktan bitmiş olan şehvetlerini tahrik etmeye hizmet etmesi için, götürdüler.
To them, the life of a woman mattered no more than that of a fly. They took with them eight lovely adolescent girls to serve as victims for their criminal desires plus four women well versed in debauchery, whose narrative skills would serve to stimulate their already jaded appetites whenever interest flagged.
Atalarımdan biri, ki bu portre ona ait, hayli yaratıcı ve her türlü konuda olağanüstü maharetliymiş, bir gece, bir iblisin hizmet teklifini doğal olarak kabul edivermiş.
One of my predecessors, of whom this is a portrait, who was very original and extremely versed in all matters accepted one evening the offers of service of a evil as ordinary compensation.
Kraliçe Kleopatra çok okumuş.
Queen Cleopatra is widely read. Well-versed in the sciences and mathematics.
Kilise yasalarını iyi bilir misiniz Peder? Şöyle böyle..
Are you well versed in church law, Father?
- Siz bana bilimde ileri olduğunuzu söylememişmiydiniz?
Don't tell me you are also versed in the sciences?
Doğuştan dövüş sanatlarına yetenekli doğmak yani
Born to be versed in martial arts
Dövüş sanatlarını tam bilmiyor
But still he's not versed in martial arts
Bianca'ya ders verecek, Büyük bir müzik üstadı buldum dersin. Böylece, hiç değilse bu yolla, Ona aşkımı açma fırsatı bulur. YaşIı Gremio tarafından tanınmadım!
Well versed in music, to instruct Bianca... that so I may by this device at least, have leave to make love to her... and unsuspected woo her by myself... unrecognized by ancient Gremio!
Solange müzikte ve şarkılarda çok iyidir.
Solange is well versed in music and song.
Kılıcın var, Dövüş sanatlarında usta olmalısın
You've a sword, you must be versed in martial arts
Yasaları şiir gibi bilen.
Well-versed within the written law of man
Londra'da bu bilimde çok üst seviyede bir doktor tanıyorum.
I know a doctor in London, well versed in a new science.
Patent hakları hakkında uzman bir avukat istiyorum.
I want a lawyer who's well versed in paten — patents.
O bizim öğretmenimizdir meng ke or ko ve konfiçyusu hatmetmiştir
He's our teacher. He's well versed in Mencius'and Confucius'work
Gelenekler ve görenekler... – Protokol droidine ihtiyacım yok.
I am well-versed in all the customs — – I have no need for a protocol droid.
Öncelikle dövüş sanatlarında usta olmalısınız
First, you've to be well versed in martial arts
Şiirde ve müzikte çok yetenekliymiş...
She's well versed in poetry and songs...
Şüphesiz, kutsal kitabı bilen herkes bunu yapabilir.
Of course, anyone versed in the Scriptures could do it...
Ama "Kudretli Şaolin Kung Fu" sunu biliyor 9'uncu Lord, başkent yolunda giderken
And he's well versed with Sinews skill. Lord 9th, on the way to the capital, they have to pass by Taian Inn.
Onun bilim dalında ne kadar bilgili olduğumu biliyor Koç.
He knows how well versed I am in his field, Coach.
İnsan davranışları konusunda çok becerikli birini kandırmamıza.
Fooling a man so versed in human behaviour.
Bende sözleşmelerde iyiyim, ticarette, prosedürlerde.
I'm well-versed in contracts, treaties, prospectuses.
Teknoloji konusunda ustasın, hissedebiliyorum.
You are versed in technology, I can feel it.
Kimya ve biyoloji lisansı yapmış, ayrıca felsefe üstadıdır.
Degrees in Chemistry and Biology, well-versed in Philosophy.
Neyse ki papa delegasyonuyla, şeytanın desiseleri konusunda çok deneyimli usta bir kişi geliyor.
Happily, there will be someone arriving with the papal delegation who is well-versed in the wiles of the evil one.
Zaman ve çekim hakkındaki tüm teorilerinizi ezbere biliyorum.
I am fully versed on your theories on time and gravity.
Ben bile tüm teorilerimi ezbere bilemiyorum.
I am not fully versed on all my theories.
O döneme ait her şey hakkında tam olarak bilgiliyim.
I am totally versed in the genre of the period.
Bensiz var olamazlardı.
I am fully versed on your theories on time and gravity.
- Klasikler benden sorulur.
- I'm well-versed in the classics.
Zaman teorisinde bu kadar yetkin olduğunuzu bilmiyordum.
I had no idea you were so versed in the intricacies of temporal theory, sir.
Çok yetkin olan arkadaşlarım var.
I have some friends who are well versed in it.
Sux, Pavulon ve Versed getirin.
Get the sux, Pavulon and Versed.
Önce Versed mi?
Versed first?
Hızlı anestezi, Versed, suksinilkolin Pavulon, 4 litre Ringer's 6 ünite 0 RH verildi.
Rapid sequence induction, Versed, succinylcholine, Pavulon 4 liters Ringer's, 6 units O-neg in.
Constance bana Romick'in son 3 ayda... oldukça para elde ettiğini söyledi ve o hipnoz üzerine çok iyi.
Constance told me that Romick's had a heavy infusion of cash... in the last three months and he's well versed in hypnosis.
IBM ve Macintosh programlarında kesinlikle işin ehliyim.
I'm completely well-versed in all the ibm and Macintosh programs.
- Dünya meselelerinden anlıyorsun.
- well-versed in world affairs. - Ha!
Ağrıyı azaltmak için Versed.
Versed to sedate.
Versed'in etkisinde.
The Versed has him under.
Versed, 4 mg., 10 Norcuron.
Versed, 4 migs, 10 Norcuron.
Versed.
Versed.
- Versed ver, serumundan 1 mg. - Nerede?
- Give him Versed, one milligram IV.
Önce iki birim Versed deneyelim.
Let's try two of Versed first.
Spor psikolojisi hakkında pek bilgili değilim ama sana bir seans verebilirim.
Oh, well, I'm not very well versed in sports psychology, but I could certainly schedule a session.
Doktor, Vulkan Tıbbı konusunda, çok bilgili.
The Doctor is fully versed in Vulcan medicine.
Warp teorisi hakkında, deneyimim var.
I'm well-versed in warp theory.
Beraber miydiniz?
How is that possible? I am not fully versed on all my theories.
Acayip değil.
A subject in which you're well versed : sex.
Versed verilmek üzere. - Aferin Carter!
We're set onboard.