Vibrato Çeviri İngilizce
58 parallel translation
Daha az vibrato kullan, ve gözlerin parıldasın.
Use a little less vibrato, and flash those pretty eyes of yours around.
Umarım vibratosu Nellie'nin odasında değildir.
His vibrato had better not be in Nellie's room.
Biraz daha dalgalandır.
That's very good. Uh, a little more vibrato in it.
Vibrato.
Vibrato.
- Fazlasıyla vibrato.
- Too much vibrato.
Vibrato'yu unutma.
Don't forget the vibrato.
- Titreşimli.
- Vibrato.
Yapmam gereken bazı ses aktivasyonları ile çalışan sensörler ile ses telaffuzu algılayan bir, uh, Onun için yaşıyorum, alınmak yok, ama senin hologram imajındaki pikseller küçük bir ayar için faydalı olur.
Why not! All I have to do is downsize and upgrade some, uh, voice activation sensors so they can correlate with the proper pronunciation and vibrato and, uh, while I'm at it, no offense, but the pixelation in your holo-imaging matrix could use a little fine-tuning.
İyi vibrato.
Nice vibrato.
Eğer şu mavi Fender gitarlarına biraz ilgin varsa, Bir sörf kralı gibi ses çıkartırsın.
If you have enough vibrato on those blue Fender guitars, you sound like a surf king.
- Vibrato berbattı baba.
- The vibrato was a mess, Dad.
Vibrato iyiydi.
The vibrato was fine.
Başka bir şeyler katsam.
Ah! What if I added more vibrato?
Keman vibratosu daha yumuşak olabilir.
The violin vibrato could be a bit softer.
Güzel name.
Nice vibrato.
Ne dinamik bir titreşim!
Such a dynamic vibrato!
Müzik duygu demektir!
Trot music is all about the vibrato!
Sesindeki titreme.
a little vibrato in the voice.
Titreşimsiz.
No vibrato.
Şimdi de amfisindeki vibratoyu yükseltmeye başlıyor.
Now he's starting to increase a vibrato on his amplifier.
İyi vibrato, dostum.
Νice vibrato, bυddy.
Biraz titreştir.
Put some vibrato into it.
Motordan gelen sesi dinle.
Check out the vibrato, like a Mozart symphony.
Ayrıca devamlı vibrato ile tiz do üzerinden havlayabilir.
Plus, she can bark a high C with sustained vibrato.
Plastik baykuşumu gördünüz mü, Vibrato?
Have you seen my plastic owl Vibrato?
Vibrato nerde?
Where's Vibrato?
Vibrato nerede?
Where's vibrato?
Sus, Vibrato!
Hush, Vibrato!
Joy'un titreşimlerini yapamam, ama sanırım dizilerini taklit edebilirim.
YOU'RE RIGHT. YOU'RE RIGHT. I MAY NOT HAVE JOY'S VIBRATO,
İkisi de güçlü seslere sahip ve doğuştan vibratolu.
They both have really strong voices and natural ♪ vibrato. ♪
Baş ve işaret parmağını kullanırsan, titrek bir ses oluşur.
Okay. If you use your thumb and index finger, it creates a vibrato sound.
Titreşimimiz uymuyor.
Our vibrato doesn't match.
Titreşim.
Vibrato.
- Vibrato.
- The vibrato.
Vibratoyu Marilyn'in söylediği notadan okumuyorsun.
You're not getting the vibrato on the note the way Marilyn did.
Notasında vibratonun.
Do what? The vibrato on the note.
- Vibrato?
- The vibrato?
Sesini titretmeliydin, fazla zorladın. Basit kaçtı.
You didn't do vibrato, but it just felt too contrived, like you were trying too hard.
Güzel titreşim Rico!
Nice vibrato, Rico.
Şimdi, yeni bir zümrüt sopa ile eski bir okul atmosferi mi, ya da o vibrato gibi bir yerin yönünde gidiyor mu?
Now, does the new emerald stick with an old-school vibe, or does it go in the direction of a place like the vibrato?
Vibrato?
The vibrato?
Siktiğimin vibratosu!
Fucking vibrato!
Carlson şehirde ki ruloları, Pincus'un altından süpürgeye çekiyordu vibrato koymak için.
Carlson rolls into town, hoovered it out from under Pincus to put up the vibrato.
Oh. Vibrato koymak.
Put up the vibrato.
Sikitiğimin vibratosundan mı?
The fucking vibrato?
Amına koyduğumun vibrato'sunu söyle.
Say the fucking vibrato.
Vibratosu...
His vibrato...
Titrek...
Vibrato...
Daha az vibrato...
Less rubato.
Daha da az vibrato...
Less rubato still.
Yüksek bir paneli vardı.
Then we treated with filters and with other oscillators to get this sort of vibrato noise.