Vindictive Çeviri İngilizce
324 parallel translation
Niye böyle kinli olduğunu.
I know why you're so vindictive.
Bu aşağılık, kinci bir tavır.
It's a shabby, vindictive gesture.
- Ben alaycı, kıskanç ve kindarım.
- I'm cynical, I'm jealous, and I'm vindictive.
En azından kindar değilsin.
Yes, well, at least you're not vindictive.
Buna rağmen özel mülklerin halk kullanımı için en iyi ve eşit şekilde kamulaştırılması konusunda mevcut idare, halkın kindar ve bazen de sert direnciyle karşı karşıya geliyor.
Yet, in the area of condemnation of private property for public use in the egalitarian tradition of the greatest good for the greatest number the present administration found widespread public resistance vindictive and sometimes violent.
- lsrar ediyorum, son derece yorgunum, bu kötü niyetli sorgulamalarınız yüzünden.
Now... - l insist. I'm extremely tired, made so by your vindictive cross examinations.
Hepsi onun gibi olacak - nankör, kinci.
They will all be like her. Ungrateful, vindictive.
Kasti, kinci ve delice.
Deliberate, vindictive, insane at its base!
Bir erkeğin onurlu bir şekilde saklanması gerekmeden bağımlı karısı tarafından görevlendirilen polis tarafından izlenmeden yaşamını sürdürme hakkını ortadan kaldırmak adil mi?
Is it fair to deny a man a dignified life? ... without been forced in hiding... Or for the police to persecute us, at the whim of a vindictive spouse?
Yarım saat önce Ellen, Anthony Lorring ve Ellen'dan nefret eden ve Ellen'ı da Anthony'i de yok edeceğine yemin etmiş kindar karısı...
Half an hour ago Ellen and Anthony Lorring and his vindictive wife Millicent who hates Ellen, and has sworn to destroy both Ellen and Anthony...
O kinci biri Henry.
He's vindictive as hell, Henry.
Ben kinci biri değilim.
I'm not a vindictive man.
Kin gütmüyormuş numarası yapma.
Don't pretend you aver found it hard to be vindictive.
Kimin yaptığını kimse bilmiyor. Almanlar da kincidirler.
Nobody knows who did it... and the Germans are vindictive.
Genç astlarına karşı çok katı davrandığı olurdu.
He could be most vindictive towards young subalterns.
Karşımızdaki adam çok kötü niyetli ve kin güden bir adam.
We see before us a very deep, malicious and vindictive man.
Kuzgunlar çok kincidir.
Ravens are very vindictive.
İntikam amaçlı yapılmış bir şey değildi.
There was nothing vindictive in it.
Çok da kinci.
And vindictive.
Maggie gibi benden nefret eden biri sırf benden intikam almak için onu paramparça edebilir.
A vindictive piece of shrapnel like Maggie would gladly rip her to shreds to get back at me.
Kindar bir kadın, Tropik doğaya ait bir yaratık, tutkulu, dengesiz.
A vindictive woman a creature of the tropics, passionate, ill-balanced.
Bak, lisansımı kaybedebilirim. Müşterim çok acımasız ve öfkeli bir kadındır.
Here, look, I might lose my license for this... but my client is a vindictive, bitter woman.
Senin bu kadar kindar olman için ne yaptım sana?
What couhd I have done to make you so vindictive
Yani, belki kinci bir çalışanınız vardır.
Maybe there's a vindictive printer working for you.
- Çünkü polisler kinci o. çocuklarıdır.
- Because cops are vindictive sons of bitches.
Kinci orospu çocuğu!
You vindictive son of a bitch!
Doğaları gereği kindar olan kadınların tecavüz dediği budur.
So women, vindictive by nature, cry rape.
Hitler'in büyükbabasını bilmem ama Hitler kincinin biri.
I didn't know what Hitler's grandpa did but Hitler's very vindictive.
-... kinci, hırslı...
-... vindictive and competitive...
Ganesha'yı bir suçta kullanacak kadar kinci midir peki?
Would he be vindictive enough to let Ganesha go as an act of sabotage?
Soğuksunuz.
Cold, vindictive.
Tırmanıp duruyorsun ama bir yere varmıyorsun.
You vindictive sack of silicone!
Kinci değilim.
I am not vindictive.
Maris'in bu kinci tavırları tamamen sınırı aştı.
You know, this vindictive behaviour of Maris'is completely out of line.
Rakibimin ailem konusunda kindar olması beni üzdü. Ama görevde olduğu sürece böyle davrandı.
I am sorry my opponent has chosen to be vindictive about my family, but that is merely characteristic of her behavior during her entire term in office.
Ama akademisyenlerin bu kadar kıskanç, iğrenç ve menfaatçi olduklarını bilmiyordum.
But I learned how envious vindictive and vicious the academic community can be.
Anlatsana, Ling. Cinsel taciz davalarını açarken özel yardıma ihtiyacı olan, güçsüz, zayıf küçük bir şeytan gibi görünmek seni endişelendirmiyor mu?
When you resort to these sexual harassment lawsuits do you worry about coming off as a weak, vindictive, powerless imp?
Nasıl? Kadın çok kindar. Senin yüzünden bizi cezalandırmaya devam edecek.
- She's a vindictive woman and she'll keep punishing us.
Acımasız, kindar, ahlaksız ve kaba.
He's cruel, vindictive, immoral and coarse.
Barnes iyi ama Noble hıyarın teki.
Barnes is okay, but Noble is a vindictive prick.
İntikam gibi görünmesi umurumda bile değil.
If that sounds vindictive, I don't care.
Biraz sinirli gibisin.
You're sounding a little too vindictive.
Ne duydun? Duydum ki sen kinci bir adammışsın.
I have heard that you are a man who is vindictive.
Dinle, bu biraz intikam gibi görünüyor. Sorumludan, bir ücret talep ediyoruz.
It does seem a bit on the vindictive side.-We have a flat-out admission on liability.
Ve siz orada oturuyorsunuz.
Women as a gender are vindictive.
Kindar bir kanun adamını ve bizi şaşırtan ikiz karavanı mı.. .. yolumuza çıkarmadılar.!
Hurl vindictive lawmen and duplicate Winnebagos in our path to confound us?
- Alçak sesle konuş. - Sana acı verdiğimi düşündüğüm için bu oyuna uzun süre katlandım. Ama artık intikamcı davranıyorsun.
Look, I have gone along with this charade because I hurt you, but now you're just dragging it out to be vindictive.
- Bu kadar kinci olma, hayatım.
- Don't be vindictive, dear.
- "Vay haline" nin V'si.
- V as in vindictive.
Tracy, kinci olmamalısın.
You mustn't be vindictive.
- Evet.
Every since I rejected Maris'attempt to woo me back, she's been quite vindictive. Oh, yes.