Violeta Çeviri İngilizce
99 parallel translation
Bu Violeta, ve bu...
This is Violeta, and this is...
Violeta, arkadaşın gibi sessiz.
Violeta is quiet like your friend.
Hadi Violeta, bir şey söyle.
C'mon Violeta, say something.
Violeta?
Violeta?
Violeta, hadi biraz yürüyelim.
Violeta, let's walk for a while.
Sonra Ljupce'la Mira arabada kaldı... ve ben diğer kızla, Violeta'yla yürüyüşe çıktım.
And then Ljupce and Mira stayed in the car, and I went out for a walk with the other one, Violeta.
Benim ki, Violeta ateşli değil, tahta gibi.
That mine, Violeta is... not so hot, like a board.
Selam Violeta.
Hi, Violeta.
Hey Violeta, ne haber?
Hey, Violeta, what's up?
Ve Violeta'yla seviştiğimi söyledim.
And I said that I got to petting with Violeta.
- Violeta!
- Violeta!
Merhaba, Violeta'yı gördün mü?
Hello. Have you seen Violeta?
Çünkü Violeta bak ona bahsettin mi?
Because Violeta... Look... Have you told her?
Violeta'nın bir erkek olmasını istedi hep.
She wanted Violeta to be a boy.
Ama o, Violeta'yı bir erkek gibi giydirmeye devam etti.
So she kept on dressing her as a boy.
Ancak kanaatimce Violeta günah çıkartmalarından oldukça etkilendi.
But I think Violeta's been influenced a lot by confession.
Violeta da denizci kıyafetinin içinde oldukça yakışıklı görünüyordu.
Well, Violeta looked handsome, because she wore a sailor-suit.
Violeta'nın erkekler kabininde günah çıkartırken Rahip'in ona şehvet dolu davranışlardan bahsettiğini düşünebiliyor musun?
As Violeta confessed on the boys'side, the priest talked to her about lewd behavior.
Ve Violeta'dan farklı olarak o, evlenmek zorunda.
And she has to get married, unlike Violeta.
Hayır, demek istediğim Violeta bir veteriner.
No. What I mean is that Violeta's a vet.
Seni seviyorum Violeta.
I love you, Violeta.
Violeta...
Violeta...
Bir öpücük ver Violeta.
A kiss, Violeta.
Peki sen Violeta?
What about you, Violeta?
Violeta bir şey yakalayabilmiş mi?
Has Violeta caught anything?
Violeta'ya aşık olduğunu anladığımda sana ne söylediğimi hatırlıyor musun?
Remember what I said when I thought you were in love with Violeta?
Violeta beni bekliyor.
Really, Violeta is waiting for me.
Sana tapıyorum, Violeta.
I adore you, Violeta.
Violeta'yla uğraşırsan Violeta da seninle uğraşır.
You mess with Violeta. And Violeta fight back.
Violeta, Madrid'de eğitim aldı.
Violeta was educated in Madrid.
Violeta Márquez'e içelim... ona bıraktığımız dünyadan ötürü bizi affetmeyi öğrenebilsin.
To Violeta Márquez... so that she can learn to forgive us for the world we left for her.
Violeta Márquez, Micky.
Violeta Márquez, Micky.
Micky, Violeta Márquez.
Micky, Violeta Márquez.
Kızın Violeta'yı nasıl doyuracaksın görelim bakalım...
Let's see how you're going to feed your daughter Violeta...
Violeta, bu kadar budala olma.
Violeta, don't get all sappy.
Sevgili Violeta...
Dear Violeta...
Bu Violeta.
This is Violeta.
Violeta, bana her gün, "İnsanlar ya gümüş bir kaşıkla ya da pisliğe bulanmış olarak doğar." derdi.
Violeta told me every day : People are born either with a silver spoon or covered in shit.
- Boş yer yok, Violeta.
- No room, Violeta.
Beni kovuyor musun, Violeta?
You're throwing me out, Violeta?
Violeta tarafında büyütüldüm.
I was raised by Violeta.
Violeta balıkları geri attığını söyledi.
Violeta says you throw the fish back. What?
Violeta çok özel biridir!
Violeta is really special!
Violeta...
- Violeta...
- Ne demek Violeta?
- What do you mean, Violeta? I don't know.
Yüz.
I'm Violeta.
Violeta'nın bile.
Even Violeta.
Violeta.
Violeta.
Violeta!
Violeta!
Violeta!
Violeta! My dear!
Ben Violeta.
I'm from here.