Virge Çeviri İngilizce
68 parallel translation
- Hazır mısın?
- Ready Virge?
- Tabii Virge.
- Sure, Virge.
Bu bir yalan, ve biliyorsun!
Virge, that's a lie, and you know it!
Kızlar hakkında bir şey bilmiyorum Virge.
I don't know anything about gals, Virge.
Bak Virge, kendime bir melek bulacağım, Meleklerin alasını.
Listen, virge, I'm gonna find me an angel, a real hootenanny of an angel.
Virge!
Virge!
Şey, o bir melek olabilir Virge.
Well, she may be a angel, Virge.
Bu biziz Virge!
That's us, virge!
Bu o Virge.
- That's her, virge.
Virge, Cherry ile tanışmanı istiyorum.
Virge, I want you to meet Cherry.
Cherry, bu Virge.
Cherry, this is Virge.
Elbette Virge!
Of course it was, Virge!
Virge, haydi gidelim.
Virge, come on, let's get going.
Evet istiyor, Virge.
Yes, she has, Virge.
- Virge.
- Virge.
Hey, işte bizim Virge!
Hey, there's old virge!
- Buradayız Virge.
- Here we are, virge.
- Peki, eğer söz verirsen.
- Okay, Virge, if you promise.
Kimse bana ne yapmam gerektiğini söylemedi, değil mi Virge?
No man ever had to tell me what to do, did he, Virge?
- Aç kapıyı Virge.
- Open the door, Virge.
Virge, aç kapıyı.
Virge, open the door.
Virge, birisi ölmeden durdur onları!
Oh, Virge, make them stop before somebody gets killed!
Virge yapamam.
Virge, I can't do it.
Virge bana bunu anlatmaya çalıştı ama ben inanmadım.
Virge tried to tell me that, but I wouldn't believe him.
Virge bana bunu söylemişti, ama ona inanamadım.
Virge told me that, but I couldn't hardly believe him.
Virge biraz düşünmüş.
Virge has been figuring things out.
Bu Virge'ün düşündüğü.
That's what virge thinks.
Virge.
Virge.
Virge, o...
Virge, she...
Virge, keşke gelsen.
Virge, I wish you'd come.
Virge, birkaç saate kadar gelmezsem... Clum'in halk meclisi cesedimi almaya gelsin.
If I'm not back in a couple of hours, Virge, have Clum's Citizens'Committee drag my carcass out.
Virge, yaran kötü mü?
Virge, hurt bad?
Değil.
It isn't, Virge.
Her şey mümkün.
Anything is possible, Virge.
Onların yapabileceği hiç bir şey yok.
Virge, there's nothing they can do.
Seni de oraya atmalarına izin vermeyeceğim.
I won't let them put you there, Virge.
Dostumuz Virgil, Harvey'in masum olduğunu düşünüyor.
Virge here, Chief, he thinks that Harvey's innocent.
Virge, neler oluyor? - Selam, Harve.
Virge, what's happenin'?
Şey, Virge?
Uh... Virge?
Bu gelen Virge Hoverton, bankacı, Frank.
This here's virge hoverton, the banker, frank.
Aptal değilim, Virge.
I'm not stupid, virge. I also ain't interested.
Cevabını aldın, Virge.
You got your answer, virge.
Albay Barillo, Virge'ün Askeri Valisi.
Colonel Barillo, military governor of Merch.
Virge, aynı eski vaaz.
Virge, same old sermon.
Virge Hoogesteger.
Virge Hoogesteger.
Bunlar Bakir Virge'e lazım olmaz.
Virge the Virgin won't need these.
Virge, beni çok acıktırdın!
Virge, you're making me so hungry!
Virge, keşke sen de benimle böyle konuşsan.
Virge, I wish you'd talk to me like that.
Virge, şu İngiliz anahtarını boşversene.
Virge, forget the bloody wrench.
Virge?
Virge?
Sonra görüşürüz, Virge.
Be seein'you, virge.