Visualize Çeviri İngilizce
518 parallel translation
Ben, ben yöreyi gözümde canlandırmağa çalışıyordum sadece.
I, I was just trying to visualize the proximity.
Düşün bir :
Just visualize :
Peki, tam olarak, ne tasarlıyorsun Ziggy?
Well, just what do you visualize, Ziggy?
İlk önce, suçu canlandırmana yetecek kadar hayal gücün olmalı.
You have to have enough imagination to visualize the crime.
- Işık altında gözünde canlandır onu, hayal gücünü kullan
You gotta visualize it in the lights, use imagination.
Gözümde canlandıramıyorum.
I can't visualize it. I'll have to see it on film first.
Tony'yi de hesaba katarak neşeli ve samimi bir gösteri düşündük.
With Tony in mind, we naturally visualize a light and intimate show.
Gözümün önüne geliyor.
I seem to visualize it.
O sahneyi bir hayal etsenize Bay Crabtree.
Visualize the scene if you will, Mr. Crabtree.
Bir adam hayalleyelim.
Let's visualize a man.
Aralarındaki muhtemel bir bağlantıyı göz önünde canlandırmak için... hayal gücünü çok fazla zorlamak gerekmez. Protein sentezi ve şey arasındaki -
It requires no great stretch of imagination to visualize a possible connection... between protein synthesis and...
Kendinizi bir heykel olarak mı düşünüyorsunuz?
Do you visualize yourself as a piece of sculpture?
Boş bir tiyatroda oturduğunu düşün. Önünde siyah bir ekran... bırak ekran zihnini doldursun. Tamam?
Visualize sitting in an empty theater... in front of a blank screen, and let that screen fill your mind.
Faraday elektriksel ve manyetik deneylere kendini o kadar kaptırmıştı ki mıknatısın etrafında görünmez kuvvet alanı olan bir boşluk tahayyül etti.
Faraday had immersed himself so deeply in electrical and magnetic experiments that he came to visualize the space around a magnet as filled with invisible lines of force.
Zihninizin içinde cinsel organları görselleştirin.
In your imaginative sphere you must visualize the genitals
Fakat biz tiyatronun herkesi kapsadığını düşünebiliriz,... işçileri, rıhtım işçilerini, herkesi.
But we visualize theater that will involve everyone the workers, the dockers.
Ancak telefonda konuştuğum kişiyi gözümde canlandıramamak beni biraz rahatsız eder.
But it makes me uneasy that I cannot visualize... the person I'm speaking with on the phone.
Kendini tahtada bir problemi doğru olarak çözüyormuş gibi hayal et.
you visualize yourself standing in front of the chalkboard working the problem correctly.
Sonra da Bayan Westlake'in seni kucaklamaya hazır olduğunu görmeye çalış.
then visualize miss westlake smiling ready to embrace you.
Theo'nun yapması gereken odasında kendini ders çalışıyor, ödevlerini yapıyor gibi görmesi,
what theo needs to do is visualize himself up in his bedroom doing his homework.
Benimle gelmeni ve kendini, ödevlerini yapar halde görmeni istiyorum.
i think you ought to come along with me. i want you to visualize yourself doing your homework and visualize the fact that you are really doing it.
ve bunu gerçekten yaptığını görmeni istiyorum... ve sonra da babanın seni kampüse götürdüğünü gör.
and, then, visualize your father driving you to a college campus.
İyi notlar alan çocuklarla çıkan güzel bir bayanı hayalinde canlandırmanı istiyorum.
i want you to visualize good-looking women who want to date boys who visualize themselves with good grades.
Bak işte bunu yapabilirim.
i can visualize that.
Ayrıca kendimi güzel spor bir arabada da görebilirim.
i can also visualize myself in a nice sports car.
Bunu kendinin karşıladığını da görmeni istiyorum.
i want you to visualize yourself paying for it.
Form ve rengi cazip gelmediği taktirde, hayal ettiğin herhangi bir yemek haline gelebilir.
If the form and the color is not appealing, it can appear as any food you wish to visualize.
Bize rüyanı anlat, gözünde canlandırmaya başla, beyin dalgalarını normal haliyle karşılaştıracağız.
So you just tell us the dream, actually visualize it, and we'll compare your brain waves with a normal pattern.
Sadece gözünde canlandır.
ALL YOU DO IS VISUALIZE IT.
"Yaradanın doğum gününün ihtişamını gözümüzde canladırmaktan daha çok değil geç kalmamız."
"We come to late to do no more than... visualize the splendor of creation's birthday."
Enerjiyi karın kaslarınızda hissedin ve görselleştirin
- Visualize the energy radiating from your abdomen out to the world.
Merkezden gelen enerjiyi dışavurun... Bu sizin anahtarınız.
Visualize the energy radiating from the center of your being out into the world.
Karışık problemleri hayal etmeye çalışın ve rahatlayın.
Remember to visualize the complex problems, and relax.
Hayal et, Bart.
Visualize it, Bart.
Olay hedefi gözünün arkasında hayal edip gözüne ateş ediyormuşsun gibi ateş etmek.
You see, the trick... is just to visualize the target on the backs of your eyeballs... and then pretend you're just shooting yourself in the eye.
Watson, Bayan Dunbar'ı rakibini altetmek için önceden hazırlanmış olarak gözünün önünde canlandır.
Watson visualize yourself in the character of Miss. Dunbar with a cold premeditated fashion is about to get rid of her rival.
Soğuk, kasıtlı bir şekilde rakibinden kurtulmak isteyen bir kadının karakterini gözünüzde canlandırın.
Visualize yourself in the character of a woman who in a cold premeditated fashion is about to get rid of her rival.
Hayal etmelisin.
You have to visualize.
Sadece en büyük korkusu araknafobiayı gözünce canlandırmasına yardımcı oldum.
I merely helped him visualize his innermost terror which is obviously arachnophobia.
Hayal etmek zorunda mıyım?
Must I visualize?
Anne ve babanızın seks yapmasını gözünüzde canlandırmak istemezsiniz.
Don't visualize your parents having sex.
Hortuma dikkat et.
Visualize the cords.
Artık sadece dünya barışını gözümde canlandırıyor ve ara sıra... "The Unsinkable Molly Brown" ı tekrar sahneye koyuyorum.
Now I just visualize world peace and occasionally re-enact The Unsinkable Molly Brown.
Yani istediğin zaman onu çıplak hayal edebilirsin.
So any time you want, you can just visualize her naked.
Bir kazağı bile hayal edemiyorsunuz ki biz size gerçek boyutta bir kukla ile gösteriyoruz.
You couldn't visualize a sweater so we'll show you on this life-size, snotty puppet.
Seni hep ışık saçan bir ruh şeklinde görürdüm.
I used to visualize you as a radiant spirit.
Probu, rahmin eklerini gösterecek şekilde aşağı kaydır.
Move the transducer down to visualize the adnexa.
Ses tellerini gözünün önünde canlandır ve tüpü aralarından geçir.
Visualize the vocal cords, and pass the tube through them.
Ses tellerini düşün.
Visualize the vocal cords.
Akciğerleri göremiyorum.
I can't visualize the lungs.
Kolaymış.
I try to visualize you. It's easy.