English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ V ] / Vivo

Vivo Çeviri İngilizce

49 parallel translation
Yo vivo por Rojo Grande!
Yo vivo por Rojo Grande!
Di mite circonfuso alba lunar ln terra, vivo ravviso ll sogno ch'io vorrei sempre sognar
Di mite circonfuso alba lunar ln terra, vivo ravviso ll sogno ch'io vorrei sempre sognar
ln te, vivo ravviso ll sogno ch'io vorrei sempre sognar
In te, vivo ravviso ll sogno ch'io vorrei sempre sognar
Vivo.
Vivo.
Vivo!
Vivo!
- Döneceğiz.Vivo'nun silahını al.Gidelim!
It'll be here. Grab Vivo's gun.
Hala oynuyor musun?
¿ Sigues vivo?
- E'vivo.
- E'vivo.
Batı Kıyısı'ndan canlı yayındayım. Beni tanıyorsunuz, ben Julio G, bugün de kulağınızın dibindeyim.
En vivo y directo from the West Coast, baby, you know me, Julio G, in your ear hole once again.
- Dışarı alarak transplant yapılabiliyor.
- They've done ex-vivo autotransplants.
"Nos must amitto vivo en." "Yaşamak için bırakmalıyız."
I taught her a saying- - "Nos must amitto vivo en."
Nos must amitto vivo en. Bırakmalıyız.
Nos must amitto vivo en.
Param olunca yerine koyacaktım!
Vivo fixed income. Return it!
Şirket daha altı aylık ve canlı içinde deneylere doğru büyük ilerleme kaydediyoruz.
The company is only six months old, and we are making great progress towards in vivo testing.
önceki gece aksam yemegi boyunca altimizdaki odada hayattaydi.
During dinner the night before, had been in the room below us... vivo.
Dr. Altman, ex vivo nakillerle ilgili yaptıkları çalışmalara...
Dr. Altman, have you looked into the research they're doing
-... göz attınız mı?
With ex vivo transplants?
- Ex vivo mu?
Ex vivo?
Yani ex vivo akciğer vakası için müsaitim.
So I am available for your ex vivo lung case.
Ortada ex vivo akciğer vakası yok.
I don't have an ex vivo lung case
Bunu ex vivo akciğer vakasına çevirebilir miyiz dersin?
So you think this could be an ex vivo lung case?
Ex vivo akciğer onarımı mı yapıyorsun sen?
Are you doing an ex vivo lung repair?
Biliyorsun, Teddy bugün ex vivo akciğer onarımı yaptı.
You know, teddy did an ex vivo lung repair today.
Ben tümörü harici olarak temizlerim Sen de kalan boşlukta damarlar üzerinde çalışabilirsin
I can clean off the tumor ex vivo, you can work on the vascular supply in the cavity.
Sen de onu işe ex vivo bir kalp operasyonu ile mi geri döndürmek istiyorsun?
And you want to start her on an ex vivo heart reconstruction?
Ex vivo'nun daha az sürdüğünü biliyoruz ; ama in situ daha olumlu sonuçlanıyormuş.
We that know ex vivo takes less time, but we also read that in situ gives better results?
Hocam organı vücut içinde mi yoksa vücut dışında mı ayıracaksınız?
Sir, are you splitting the liver in the body, or ex vivo?
Ex-vivo kapakçık rekonstrüksiyonu için kardiyak ototransplantasyon.
A cardiac autotransplantation for an ex vivo valve reconstruction?
Yaşıyor olmak nasıl bir duygu?
¿ Como se siente estar vivo..?
"Kişiye aşamalı olarak travma öncesi elementler gösterilir. " Mesela fiziksel nesne koması, baskı durumları koması... "
"In vivo exposure gradually introduces elements of prior trauma... e. g. physical objects, circumstances of duress..."
Bugün işte, bir canlıya stereotaksik operasyon yaptım.
At work today, I did an in vivo stereotaxic surgery.
Şimdi "canlanmak" fiilini bize kim çekimlemek ister?
And now who amongst us can conjugate the verb'vivo'?
Pekala canlanmak fiilinin çekimi.
Ah, OK, the conjugation of vivo.
Canlanmak fiilinin doğru çekimi şöyle yapılıyor.
The correct conjugation of the verb'vivo'is... Strike one.
Varan 1. Can-lan...
.. vivo, vivere, vixi...
Kanal 6 daki haber sunan kadın. i " Hay yaşa!
En vivo!
Pasquale De Vivo'nun yönettiği Panama'dakileri de alabilirim...
I can take the ones from Panama. They were administered by Pasquale De Vivo.
Bu teorileri test etmek için molekülleri sentez edip canlı içinde nasıl tepki verdiğini görmesi gerek.
To test these theories, he'd have to synthesize the molecules, find out how they interact in vivo. For that, he'd need a lab.
"Organizma dışı akciğer perfüzyonu" makinesi. Ya da bazı havalı çocukların ona verdiği isimle E.V.L.P.
That is the ex vivo lung perfusion machine or as the cool kids used to call it, the E.V.L.P.
- Listede "Onun için Yaşamak" var mı?
- Hey, you got Vivo Per Lei'?
- "Onun için Yaşamak" şarkısı.
Vivo Per Lei, the song.
Aman ölmesin.
Manténlo vivo.
Aman ölmesin! Canlı olsun!
Manténlo vivo!
"Le diro con due parole, chi san, e che faccia, come vivo."
"Le diro con due parole, chi son, e che faccio, come vivo."
Buraya yakın oturuyorum, çiftlikte.
Vivo aquí cerca, en la caravana.
- Hayatımdan memnunum.
- Yo vivo bien.
Yo te saco el corazón y te lo como aquí vivo, mamahuevo.
Yo te saco el corazón, y te lo como aquí vivo, mama huevo.
Ex-vivo uygulayacağız.
We're gonna do an ex vivo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]